"gözbebekleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • التلاميذ
        
    • بؤبؤ العين
        
    • حدقة العين
        
    • حدقتها
        
    • الحدقات
        
    • مقل العيون
        
    • الحدقتان
        
    Hiçbir zaman Gözbebekleri olmadım. Open Subtitles لم يكن يعجبني أبداً التلاميذ الأكثر تفوقاً في فصولِهم.
    Derin bilinç kaybı ile geldi, sadece Gözbebekleri tepki veriyordu, boğazına boru soktum, sakinleştirici verdim ve tomografiye götürdüm, Open Subtitles جائت بمستوى وعي 3 التلاميذ كانوا يتفاعلون فقط لذا أوسعت المجرى الهوائي وخدرتها وأخذتها لتجري أشعة مقطعية
    - Hasta kendinde değil. Gözbebekleri farklı ve tepkisiz. Open Subtitles المريضة غائبة عن الوعي بؤبؤ العين عير منتظم و لا يستجيب
    Uyuşturucu birşeyler almış sanırım. Gözbebekleri genişlemiş. Open Subtitles حسناً يبدوا انها تحت تأثير شيء ما، حدقة العين متوسعة
    Gözbebekleri ilaçlardan dolayı hafif büyümüş. Open Subtitles حدقتها متوسعة قليلاً بسبب الدواء
    Gözbebekleri ışığa tepki veriyor. Open Subtitles الحدقات تتفاعل مع الضوء
    Onun, bildiği şeyleri yaptığı işe katarak Gözbebekleri, asansörler ve Kaşif Dora'yla ilgili -- sadece Charlotte gibi şiir yazabileceğini farketmesini izledim. TED فشاهدتها وهي تدرك تلك المراحل وهي تضفي على عملها صفاتها الشخصية فهي تكتب الاشعار التي لا يمكن لاحدا غير شارلوت كتابتها عن مقل العيون والمصاعد والمستكشفة دورا.
    Gözbebekleri şişmiş. Open Subtitles الحدقتان مستعتان ، وهذا يتفق وتشخيص النزف الدماغي
    Normal kunduzların Gözbebekleri bu kadar büyük olmaz dimi? Open Subtitles القنادس طبيعية لها التلاميذ في نظرهم صالحة لفائدته، أليس كذلك؟
    Gözbebekleri eşit ve ışığa tepkili. Open Subtitles التلاميذ متساوية وتستجيب للضوء.
    Gözbebekleri hareketsiz. Open Subtitles التلاميذ هي تباطؤ. منظار العين.
    Gözbebekleri büyümüş ve tepki vermiyor. Open Subtitles التلاميذ مُتَوَسّعون لكن هاملَ.
    Gözbebekleri sabit ve büyümüş. Open Subtitles التلاميذ الثابتة والمتوسعة.
    Gözbebekleri yanıt veriyor. Open Subtitles التلاميذ متجاوبون.
    - Apaçık ortada. Canavar yaklaştığında Gözbebekleri büyüyor. Open Subtitles يتسعُ بؤبؤ العين عندما يكون الوحّشُ قريباً
    Gözbebekleri hala biraz büyük. Open Subtitles بؤبؤ العين ما زال يتَوسّعَ قليلاً
    Gözbebekleri sabit ve duyarlı. Open Subtitles بؤبؤ العين كفؤ وردات الفعل طبيعيّة
    Büyümüs Gözbebekleri, sapsari ten, öksürük. Ayrica büyük kilo kaybi var. Open Subtitles حدقة العين متسعة و الجلد شاحب و السعال ، وبدون الحاجة لذِكر فقدان الوزن الشديد
    Gözbebekleri genişlemiş. Dezoryantasyon ve nöbet belirtileri var. Open Subtitles اتساع في حدقة العين و التوحية يدل على أنّه صرع
    Gözbebekleri hâlâ normal. Open Subtitles حدقتها مازالت طبيعية
    Gözbebekleri tamamen büyüdü! Open Subtitles حدقتها متوسعة بالكامل
    Gözbebekleri büyümüş. Open Subtitles الحدقات متوسعة
    "'mahkumun Gözbebekleri fırlayıp yanaklarına düşer... Open Subtitles ... لدرجة أن مقل العيون تجحظ على الخدين...
    Gözbebekleri tepki veriyor ve büyüyorlar. Open Subtitles الحدقتان متسمعتان و مستجيبتان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more