"gözlükleriyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • النظارات
        
    • للنظارات
        
    Tanıdığım papazların çoğu, kaptanla birlikte köprüde durmayı severler, gözlerinde güneş gözlükleriyle. Open Subtitles معظم القساوسة الذين اعرفهم يفضلون البقاء على الجسر مع القائد وينظرون للطائرات وهم يلبسون النظارات الشمسية.
    Gecenin yarısında taktıkları güneş gözlükleriyle ve sivri burun pabuçlarla ağır ağır yürüyüşlerini izlemeyi seviyorum. Open Subtitles أحب رؤيتهم يتجولون بأحذيتهم الجلدية المدببة يرتدون النظارات في منتصف الليل
    Gece yarısında taktıkları güneş gözlükleriyle esmer, yakışıklı ve ince kravatlı erkekler. Open Subtitles الرجال السمر الوسيمون وربطات أعناقهم الصغيرة يرتدون النظارات في منتصف الليل
    Yıldızsın, marka güneş gözlükleriyle Gençken bir hayali yaşarsın Open Subtitles نجمة ستروك ، مصمم النظارات الشمسية كل الأحلام في سن المراهقة
    Ve sanırım güneş gözlükleriyle de birebir uyum yakalar. Open Subtitles ومطابقة للنظارات الشمسية على ما أفترض أجل
    Işıkları kapattım çünkü Drum gece görüş gözlükleriyle gelecekti. Open Subtitles أطفأت الضوء لعلمي أن "درام" سيذهب للنظارات
    - Fareyi öldürmem gerekti. O salak, küçük güneş gözlükleriyle cidden çok zor oldu. Open Subtitles كان صعبا بسبب النظارات الشمسية الغبية الصغيرة
    Çünkü o kalın inek öğrenci gözlükleriyle kimse seni ciddiye almayacak. Open Subtitles لأن الجميع سيظلون في التحديق إليك بسبب هذه النظارات
    Ama o eşofmanı ve şimdi de gözlükleriyle son günlerde gayreti elden bırakmış gibi. Open Subtitles ... لكن البدلة الرياضية و الآن النظارات يبدو كأنه توقف عن المحاولة في الآونة الأخيرة
    büyük güneş gözlükleriyle. Open Subtitles في النظارات الشمسية الكبيرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more