"gözyaşı taşı" - Translation from Turkish to Arabic

• حجر الصدع
• حجارة الدموع
• حجر الصدّع

Yarığı kapatmamızın tek yolu, Gözyaşı Taşı'nı bulmak.
والسبيلالوحيدلإغلاقالشق ، هو بالعثور على حجر الصدع.

Örtüdeki yarığı kapatmak için Gözyaşı Taşı'nı bulmalıyız.
علينا ان نجدّ حجر الصدع ، لنغلق الشق الموجودبالحاجز.

Çok eski bir tomar, Gözyaşı Taşı'nın taşıyıcısına talimatlar veriyor.
لفيفة قديمة ترشد حامل حجر الصدع ، لكيفية إستخدامه.

Efsaneye göre Gözyaşı Taşı orada saklı.
تقول الأسطورة أن حجارة الدموع مدفونة هناك

Bu Rün Gözyaşı Taşı'nı bulmanın anahtarı.
هذة الاحرف السحرية هى المفتاح للوصول الى حجارة الدموع

Pamorah'a beraber gidelim. Gözyaşı Taşı'nı alır, parayı paylaşırız.
لنذهبإلى"بامورا"سوياً، لنحصل على حجر الصدّع ، و نتقاسم المنفعة سوياً.

Sana görevinde eşlik edeceğim ve Gözyaşı Taşı'nı bulduğun zaman bana vereceksin ben de talimatlara uyup, çatlağı kapatacağım.
سأنضم إلى مسعاكم البسيط، وحينما تجد "حجر الصدع". ستمنحني إيّاه ، و سأتبع أنا تعليمات اللـّفيفة ،و أغلقّ الشقّ.

Gözyaşı Taşı'nı bulmanın anahtarı o rün taşıyıcı.
حامل "الرون" ، هو مفتاح إيجاد "حجر الصدع".

Bu adamı ve şu büyülü rünü Pamorah'a götürüp Gözyaşı Taşı'nı bulmaktan daha önemli bir şey yok sanıyordum.
ظننتُ أننا لانعير أهمية سوى لأخذه برفقة ذلك السحر إلى "بامورا" ، لحصول على "حجر الصدع".

Sıcak bir yemek için orada mola verebiliriz. Pusula, Gözyaşı Taşı'nın yerini gösterecek sanıyordum en yakın hanın değil.
خلتأنمن المفترضأنتشير البوصلة، إلى مكان "حجر الصدع" ، و ليس لأقرب حانة.

Pusula, Arayıcı'nın yolunu gösteriyor. Prensesim ve ben Gözyaşı Taşı'nı bulmak için derhal yola çıkmalıyız.
أناو أميرتى،سنغادر، سعيّاً للحصول على "حجر الصدع."

Sen Gözyaşı Taşı'nı ararken bütün insanlığı yok edecek vakitleri olduğunu düşünüyorlardı.
يظنون أن بينما أنتَ تبحث عن "حجر الصدع" ، سيدمرونا جميعاً.

Yeni bir Arayıcı atandı. Gözyaşı Taşı'nı aramaya başladı bile.
قدتمّتكلـّيفباحثجديد بالفعل، و هو بطريقه لإيجاد "حجر الصدع".

Pusula hala aynı yönü gösteriyor. Belki de bizi Gözyaşı Taşı'na götürüyordur.
البوصلةلازالتتشيرإلى نفس الأتجاه، ربما تقودنا إلى "حجر الصدع".

Şimdi ise bu kehanetin, Gözyaşı Taşı'nı arama görevine devam edersen, onu bulacağın ama onu Gardiyan'a vereceğin anlamına geldiğini söylüyorlar.
و الآن يقولون أنّ النبوءة تقول أنـّكَ ستواصل البحث عن "حجر الصدع" و ستجده. -لكنـّكَ ستسلـّمه لـ"الصائن ".

Sandragon'un yedinci elyazmasının bir paragrafında Gözyaşı Taşı'nın saklandığı yeri bulacaksın.
"مقطع في المخطوطة السابع لـ "ساندراجون "سيرشدك للمكان السري لـ "حجارة الدموع

Şuanda önemli olan Gözyaşı Taşı'nı bulup, yarığı kapatmak.
الأهم الأن هو العثور على حجارة الدموع"، وغلق هذا الصدع"

Şuanda en önemli şeyin Gözyaşı Taşı'nı bulmak olduğunu sen söyledin.
أنت قلت بنفسك أن أهم شيئ الأن "هو أيجاد"حجارة الدموع

Şimdi Zedd, Gözyaşı Taşı'yla ilgili bir ipucunu nerede bulabileceğimize dair herhangi bir fikrin var mı?
الأن، (زيد) هل لديك فكرة كيف نقتفي أثر "حجارة الدموع" ؟

Başbüyücü tarafından atanacak, Arayıcı'nın elinde Gözyaşı Taşı'nın ve dünyanın kurtuluşunun yolunu aydınlatacak.
-بوصلة . بيديّالباحث،سميّتمنقبلعرّافمنالمرتبة، الأولى ، لتنير و توضح طريقكَ لـ"حجر الصدّع".

Yarığı kapayıp, Gardiyan'ı yenebilmek için Gözyaşı Taşı'na ihtiyacımız var.
"لنغلقالصدع،و نهزم"الصائن، يتعيّن علينا أيجاد "حجر الصدّع".