"güçlendirmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقوية
        
    • تعزيز
        
    • لتقوية
        
    • قويا
        
    • لتعزيز
        
    • نقوي
        
    • تحصين
        
    • وتقوية
        
    • أن تحصّن
        
    • تقووا
        
    Video: Anlatan: Bütün bunlar Amerika'yı yeniden güçlendirmek hakkında. TED فيديو: راوي: الأمر متعلق بإعادة تقوية أمريكا.
    İyi adamlara iyi olmanın ilkelerinden biri ittifakımızı güçlendirmek. TED ومن بين ما يدفعنا للتلطف مع اللطفاء هو تعزيز أواصر التحالف بيننا.
    Diplomatik araç kutusu aslında iletişimimizi güçlendirmek için kullanabileceğimiz değişik araçlarla dolu. TED ادوات الدبلوماسية مليئة فعليا بادوات مختلفة يمكن ان نستخدمها لتقوية تواصلنا
    Bugünü güçlendirmek için geleceğin sözünü kullanırız Open Subtitles نحن سنستخدم وعود المستقبل لنجعل حاضرنا قويا
    Böylesi önemli günler, birleşmeleri güçlendirmek için iyi birer fırsattır. Open Subtitles تعرفين في مناسبات كهذه غالبا تكون فرصا كبيرة لتعزيز التحالفات
    Yok, Bizim işimiz buradaki hattı korumak. Sağlam tilki deliklerimiz var, Onları güçlendirmek yeterli. Open Subtitles كلا ان مهمتنا ان ندافع عن هذا المكان و لكن علينا ان نقوي مخابئنا
    Ailemizi güçlendirmek artık geciktiremeyeceğin bir zorunluluk. Open Subtitles تحصين عائلتنا أصبح ضرورة لم يعد بوسعك تجاهلها
    Güneydeki kuvvetleri güçlendirmek istiyor olmalısınız. Open Subtitles . الفرسان السود ، يحصلون على حصتهم هل تتمنى تقوية قواتنا في الجنوب ؟
    Potansiyelimi keşfetmek ve geliştirmek istiyordum bu da zihnimi ve bedenimi güçlendirmek demekti böylece yeteneklerimi, kendimi incitmeden kullanabilecektim. Open Subtitles أريــد إكتشــاف وتـطوير إمكانياتــي مما يعني يجب تقوية ذهنـي وجسـمي لأستطيع أستخدام قدراتي من دون إيذاء نفسي
    Babalarla kızlar arasındaki bağı güçlendirmek için düzenlenen Hıristiyanlara özgü bir organizasyon işte. Open Subtitles حسناً، إنه حدث ديني يهدف إلى تقوية الرابط بين الآباء و بناتهم
    Karımla evlenme nedenim, Macaristan'la ticaretini güçlendirmek içindi. Open Subtitles أنا و زوجتى تزوجنا من أجل تعزيز وتقوية اتفاقيتها التجارية مع المجر
    Kendi savını güçlendirmek istediğimde benim söylediklerimi her zaman hatırlayabilmen çok garip. Open Subtitles من المضحك أنك تتذكر دوماً ما اقوله عندما تريد تعزيز جدالك
    İşimi çok iyi yaptığımı, onunla bir ilgisi olmadığını taşra bürolarını güçlendirmek için olduğunu. Open Subtitles أني قمتُ بعملٍ ممتاز ولا علاقة لهذا بأي شيئ لكنهم يُحاولون تعزيز مكتب المقاطعة
    1935'de, İtalyan Mühendisler Birliği güçlendirmek için temele harç kattılar. TED في عام 1935، حَقَنَ فيلق المهندسين الإيطاليين المونة الإسمنتية لتقوية الأساس.
    Baba-oğul arasındaki dostluğu güçlendirmek için açıkhava tatilinden iyisi yoktur. Open Subtitles سنقيم مخيما.. لاشي مثل النزهات العظيمة لتقوية الرابطة
    1916 yazında adi suçlular Verdun'da ateş altında eriyen birlikleri güçlendirmek için askere alındılar. Open Subtitles في صيف عام 1916 سُجّلوا تحت قائمة مجرموا القانون العام ثم أرسلوهم لتقوية الكتائب التي أذيبت في نيران فيغدن
    Bügünümüzü güçlendirmek için geleceğin sözünü kullanmalıyız Open Subtitles نحن سنستخدم وعود المستقبل لنجعل حاضرنا قويا
    Bugünümüzü güçlendirmek için Gelecek sözünü kullanmalıyız Open Subtitles نحن سنستخدم وعود المستقبل لنجعل حاضرنا قويا
    Farklılıklarımızı ve kişisel güç mücadelelerimizi, Goa'uld'u güçlendirmek ve hakimiyetimizi tehdit edenlere karşı üstünlüğümüzü sağlamak için bir kenara bırakmalıyız. Open Subtitles يجب أن نضع جانبا خلافاتنا وتصارع الأفراد من أجل السلطة لتعزيز قوة الجواؤلد وضمان سيادتنا
    Sabah erkenden, kahvaltıdan hemen sonra, küçük bir tımarlamayla dostluğu güçlendirmek için en iyi zamandır. Open Subtitles الصباح الباكر، بعد الإفطار هو أفضل وقتٍ لتعزيز الصداقات، مع قليل من الإستمالة
    İşte bu yüzden bu seneyi dünyadaki en zeki beyinlerinden bazılarının kullandığı aracı güçlendirmek için geçirdik. Open Subtitles لهذا قضينا آخر سنة نقوي عقولكم بنفس الأدوات التي استخدمتها أفضل العقول في التاريخ
    O duvarı güçlendirmek için kullanabiliriz. Open Subtitles يمكننا تحصين جدار الحجب بهم.
    Anna on beş yaşında, aileler arasındaki eski çatışmaları gidermek ve Alexios'un saltanatını güçlendirmek için Nikephoros Bryennios ile evlendi. TED في سن الخامسة عشرة، تزوجت آنا من نيكيفوروس برينيوس لقمع الصراعات القديمة بين عائلاتهم وتقوية عهد أليكسيوس
    Kendini güçlendirmek zorundasın. Open Subtitles عليك أن تحصّن نفسك.
    Siperinizi güçlendirmek isteyebilirsiniz. Open Subtitles يجب ان تقووا مخابئكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more