Karanlık enerji evreni yönetiyor ve, görünüşe göre günden güne güçleniyor. | Open Subtitles | الطاقة المظلمة تتحكم بالكون ويبدو أنها تزداد قوة يوما بعد يوم |
Bir şey var, beni ona doğru çekiyor ve gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | اسمعي، هناك شيء لفت إنتباهي من أجل ذلك، وإنه يزداد قوة |
Düşman her gün biraz daha güçleniyor. Bizim gücümüzse tepeye varmış inmek üzere. | Open Subtitles | قوة العدو تزداد كل يوم، ونحن الآن في قمتنا وسنبدأ بالانحدار |
Boxer'ların boş vaatlerine karşın yabancı şeytanlar güçleniyor. | Open Subtitles | الشياطين الأجانب ينمو أقوى حتى المدينة المحرمة لم تعد آمنة |
Eylemsel ve kültürel hareketimiz Yugoslav karşıtı kampanyaya rağmen günden güne güçleniyor. | Open Subtitles | طبيعينا، حركتنـا الثقافـيــة عـلى الرغـم من ذلك حـمـلة مُعاداة اليوغسلافية الحالية تنمو أقوى يوماً بعد يوم |
Dalgalar büyüyor gibi her dakika daha da güçleniyor gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | موجات الكهرباء تلك يبدو أنّها تزداد حدّة و قوّة بمرور الوقت |
Onu yenmek olanaksız. Biz konuşurken o daha da güçleniyor. | Open Subtitles | لن نستطيع هزيمته إن قوته تزداد أثناء كلامنا |
Hükümetin El Coronado havaalanındaki askeri tesislerine yapılan bugünkü saldırının da gösterdiği gibi General Rafael'in liderliğindeki ayrılıkçı silahlı grup her geçen gün daha da güçleniyor. | Open Subtitles | المجموعة المنشقة عن الجيش بقيادة الجنرال رافاييل أصبحت أكثر قوة كما شوهدت فى هجوم اليوم |
Emekwi'nin küçük oğlunu alan kilisedeki şeytandı ve gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | ان الشر في الكنيسة يختبئ فيها و يزاد قوة |
-Kilisenizdeki kötülük. -Emekwi'nin genç oğlunu aldı. -Ve daha da güçleniyor. | Open Subtitles | ان الشر في الكنيسة يختبئ فيها و يزاد قوة |
Her geçen an, Anubis daha fazla güçleniyor. | Open Subtitles | مع كل لحظة تمر , أنوبيس ينموا و يزداد قوة |
Ama Suzie ile, devam eden bir bağlantı ve o daha da güçleniyor. Hala devam ediyor. | Open Subtitles | لكن في حالة سوزي فالرابط دائم وهي تزداد قوة ، والأمر لا يزال مستمراً الآن |
Bencil ve sorumsuz davrandın. Karanlık her gün güçleniyor. | Open Subtitles | أنت أناني وغير مبالي كل يوم تزداد قوة الظلام |
Giderek yükseliyor. Gün geçtikçe güçleniyor. | Open Subtitles | إنهاتعلى من ذلك إنها تزداد قوة يوما بعد يوم |
Bir enerji sanırım. Gün geçtikçe daha da güçleniyor. | Open Subtitles | هنا ، إنها طاقة على ما أعتقد تزداد قوة كل يوم |
Kral'ın dermansızlığı ve kendisinin Prens üzerindeki kontrolü sayesinde, Kont gün geçtikçe daha da güçleniyor. | Open Subtitles | إن قوة الأيرل تنمو يوميا بسبب عجز الملك سيطرته على الصبي |
Lanet daha da güçleniyor, Bu kadar büyük birşeyi öldürdü. | Open Subtitles | اللعنة اصبحت أقوى أيضاً , لإسْقاط الشّيء بهذا الحجم. |
İblisle ilgili bir şeye yaklaşıkça imgelemler daha da güçleniyor. | Open Subtitles | ،كلما اقتربت من أي شئ يخص الكائن الشيطاني كلما أصبحت هذه الرؤى أقوى |
Güneşe yaklaştıkça bağlantı daha da güçleniyor. | Open Subtitles | كلما اقتربنا من الشمس كلما صارت الرابطة أقوى |
- Ama oradan kaçtı. Başkalarının korkularıyla beslendiğinde, giderek büyüyor ve güçleniyor. | Open Subtitles | بالتغذي على خوف الآخرين أصبح أكبر حجماً وأكثر قوّة. |
- Yaşam gücü bizimkine bağlı. Bizi her öldürüşünde daha da güçleniyor. Hesabı siz yapın. | Open Subtitles | قوته الحياتية مقيدة بقوتنا الحياتية كلّما قتلنا صار أشد قوّة، احسبوها أنت |
Her gün daha da güçleniyor. | Open Subtitles | نعم,انها تزداد قوه بمرور الايام |
Evet. Ruh, gittikçe güçleniyor. | Open Subtitles | أجل، كانت تلك الروح وكانت تصبح أقوي |
Ve sonunda motivasyon haline geleceği noktaya kadar giderek güçleniyor. | TED | وهنا بدأ التدفق يقوى أكثر فأكثر حتى إلى هذه النقطة والتي بدأت .. فعلاً عوامل التحفيز بالعمل |
Sanki, nasıI desem, sanki iblisin karıştığı herhangi bir şeye ne kadar çok yaklaşırsam imgeler de o kadar güçleniyor. | Open Subtitles | لا أدري كلما إقتربت لأي شئ يخص هذا الكائن الشيطاني كلما قويت هذه الرؤى |