| O geleceği görmen için psişik güçlerine ihtiyaç duymayacaksın. Çünkü bir gelecek olmayacak. | Open Subtitles | عندها لن تحتاج إلى قوى خارقة لترى المستقبل لأنه لن يكون هناك مستقبل |
| İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. | Open Subtitles | دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون. |
| Gerçek şu ki, efendimin Düzen Efendileri'nin güçlerine önderlik etmeye gücü yok. | Open Subtitles | الحقيقه هى أن سيدى لم يعد مناسب ليقود قوات تحالف أسياد النظام |
| Ve bir aktivist de Batılı bir şirketle imzalanmış bir anlaşma buldu, Mısır güvenlik güçlerine dinleme teknolojilerinin satış anlaşması. | TED | وأحد الناشطين للحقيقة وجد عقداً من شركة غربية لتزويد قوات الأمن المصرية بتقنيات التجسس. |
| Kötü kalpli, şekil değiştirebilen büyücü, Aku vatanımızı yağmalamak için nefretin bağırsaklarından doğduğunda ben genç bir imparatordum, ve güçlerine karşı çaresizdim. | Open Subtitles | عندما ظهر متحول الأشكال، الساحر الشرير آكو من مصدر الكره ليدمر وطننا، كنت امبرطوراً شاباً وكنت عاجزاً امام قواه |
| On, ne yani, tarihte cadı olarak tanımlan şey, basitçe anormal güçlerine sahip birisi olabilir. | Open Subtitles | ما يُمكن أن يُطلق عليه التاريخ : سحر فقد يُعنى ببساطة اشخاص بقوى خارقة |
| Dur. Onu teslim alırsam güçlerine hakim olabiliriz. | Open Subtitles | مهلاً لو تمكنتُ من إخضاعها للأعتراف، سنتمكن من السيطرة على قواها. |
| Vampirlere, iblislere ve karanlığın güçlerine tek başına karşı koyar. | Open Subtitles | هي وحدها ستقف ضدّ مصّاصي الدماء ... قوّات وشياطين الظلام |
| Kuvvetine sahipler ama diğer güçlerine sahip değiller. | Open Subtitles | ربما يملكون قوتك لكنهم لايملكون قدراتك الأخرى |
| İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. | Open Subtitles | دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون. |
| Bir sinerjist olan ortağın bile babasının güçlerine denk olmayı başaramadı. | Open Subtitles | ليس حتى شريكك الذي له والديّن خارقين يملك قوى مثل والده |
| Dış Dünyanın güçlerine karşı bizim dünya gerçekliğini koruyorlar. | Open Subtitles | و عليهم أن يدافعوا عن عالمنا الأرض من قوى العالم الخارجي |
| Anlayacağınız, bir yerde toplanıp slogan atmak ve kolluk güçlerine caka satmak dışında yapabileceğiniz çok daha fazla şey var. | TED | لذا يوجد الكثير الذي تستطيع فعله بديلاً عن التجمع في مكان واحد ، الصياح و والإستعراض أمام قوات الأمن. |
| Kesinlikle Dünya aleminin güçlerine katılmamalı... özellikle de Liu Kang. | Open Subtitles | ولا يفترض أن يسمح لها يالإنضمام إلى قوات مملكة الارض خاصة ليو كانغ |
| O, Babil'in güçlerine karşı son savaşta onlara önderlik edecek peygamberdi. | Open Subtitles | كان النبي الذي يقودهم إلى المعركة النهائية ضد قوات البابليون |
| Şimdi onun güçlerine sahipsiniz, hepsine, belirme gücü de dahil. | Open Subtitles | الآن تملكون كل قواه ، في كل واحدة منكم بما في ذالك قدرة الإنتقال |
| Ancak insan, karanlığın ezelî güçlerine bulaşacak olursa sosyal yönden bir münasebetsizliğe hazır olmalı. | Open Subtitles | ولكن إن شئت أن تتصل بقوى الظلمة الأولية فلا ريبَ سيصيبُك من الحرج الاجتماعي نصيب |
| Ve bence serumu salin gibi zararsız bir şeyle değiştirdin Cara da buradan güçlerine halel gelmeden yürüyüp gitti. | Open Subtitles | وأعتقد أنك بدلت المصل بشئ غير مضر مثل المياه المالحة ومن ثم السماح كارا الخروج من هُنا مع قواها السليمة |
| Vampirlere, iblislere ve karanlığın güçlerine karşı direnir. | Open Subtitles | هيوحدهاستقفضدّ مصّاصيالدماء.. قوّات وشياطين الظلام |
| Ama söz veriyorum öleceğim güne kadar güçlerine asla saygısız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكني أعدك حتى يوم مماتي أنا لن أحقر قدراتك ثانياً |
| Amerikan emniyet güçlerine güveniyorum. | Open Subtitles | أثق بقدرات رجال حفظ القانون الأمريكيين |
| Tüm şaşılası güçlerine karşın, bir adamın seni yendiğini hatırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تتذكر أنه بالرغم من قواك المذهله هناك رجل تغلب عليك |
| Radyoaktif böcekler tarafından ısırılan ...ya da bir fıçı zehirli atığın ...içine düşen çocuklar, ertesi gün güçlerine kavuşuyorlar. | Open Subtitles | الأطفال الذين يُلدغون من قِبَل حشرات مشعّة أو يسقطون في حوض نفاية سامّة عادةً قوتهم تبدأ بالظهور باليوم التالي أو.. |
| 17 yaşındayken Prue henüz güçlerine sahip değildi. Bu sizi biraz daha güçsüz kılar. | Open Subtitles | إنِّ "برو" لم تكُن تملك قدراتها في سِن الـ17 مما يجعلكم أكثر ضعفاً |
| Tabut müttefik işgal güçlerine derhal teslim edilmelidir. | Open Subtitles | سيتم تسليم التابوت لقوات الاحتلال لمصادرته فوراً |
| Sadece güçlerine ihtiyacım var. Ölmeleri gerekmiyor. | Open Subtitles | أحتاج لقواهم فحسب، ولا دعٍ لموتهم. |
| Onların tüm güçlerine sahibim ama zaaflarının hiçbiri yok bende. | Open Subtitles | لديّ كلّ قوّاتهم, لا أحد من عيوبهم . |
| Kanun güçlerine daha iyi bir iletişim sağlamak. | Open Subtitles | مساعدة أجهزة إنفاذ القانون من الإتصال بشكل أفضل |