| Sana Tanrı diyorum, çünkü herşeyi görüyorsun ve hala gülümsüyorsun. | Open Subtitles | أصفك بالخالق، ترى الاشياء كما هي ومع ذلك تبتسم. |
| Elinden geldiğince kocaman gülümsüyorsun ve o "Seni görmüyormuş gibi davranıyorlar" dedi. | Open Subtitles | وأنت تبتسم بقدر ما تستطيع وقال أنهم يدعون أنهم لم يروك |
| Ve aşağılığınla bahse girip birilerinin hayatını mahvettin ve utanmadan gülümsüyorsun. | Open Subtitles | حقيرجداًلأنمنأجلرهان.. قمتبتدميرحياةشخص و.. تبتسم بفخر |
| İyi bir insansın çünkü ne zaman kötü bir şey söylesem gülümsüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ إنسانة طيبة وأنا أقولكِ أمور سيئة طوال الوقت وأنتِ تبتسمين وحسب |
| gülümsüyorsun ve sanki bütün o gürültü yok oluyor. | Open Subtitles | تبتسمين فحسب، وكل تلك الضوضاء تتلاشى بعيداً |
| Uyurken gülümsemeni seviyorum. Öyle güzel gülümsüyorsun ki! | Open Subtitles | أنتِ تبتسمين وأنتِ نائمة، ابتسامة عريضة، عريضة للغاية |
| gülümsüyorsun. Sanırım bu çok mutsuzsun demek. | Open Subtitles | أنتَ تبتسم أفترض أنّ هذا يعني أنّكَ بائس |
| Kendine bir bak. gülümsüyorsun. Dişlerin olduğunu fark etmemiştim daha önce. | Open Subtitles | إنّه من الجيّد مقابلتك أنظر لنفسك، أنتَ تبتسم |
| Şimdi de gülümsüyorsun, çünkü bana başından beri planının bu olduğunu söylemeye çalışacaksın. | Open Subtitles | والآن انت تبتسم لأتك سوف تقول لي انها كانت خطتك من البدايه . |
| Bana gülümsüyorsun, bebekler veriyorsun ve beni seviyorsun çünkü bunları yapmana izin veriyorum! | Open Subtitles | لكنك تبتسم في وجهي، وتعرض علي أطفالاً وتحبني، وهذا كله بسببي، لأنني أسمح لك. |
| Merhaba. Merak ediyoruz da sen kime gülümsüyorsun? Bana mı? | Open Subtitles | كنا نتسائل لمن كنت تبتسم ,لى أو لها ؟ |
| Onu tanımıyorsun bile. Neden ona gülümsüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تعرفه حتى لماذا تبتسم له؟ |
| Birisi resmini çekerken gülümsüyorsun. | Open Subtitles | عندما يلتقط أحدهم صورتك، تبتسم |
| Sen ve Johannes'in fotoğrafına bak. Mutlulukla gülümsüyorsun. | Open Subtitles | انظري لصورتك ويوهانيز انك تبتسمين بسعادة |
| Ne oldu? Sadece bu sabah işe başladığımızdan beridir gülümsüyorsun. | Open Subtitles | -إنه فقط أنكِ تبتسمين منذ أن بدأنا داومنا هذا الصباح. |
| Ne oldu? Sadece bu sabah işe başladığımızdan beridir gülümsüyorsun. | Open Subtitles | -إنه فقط أنكِ تبتسمين منذ أن بدأنا داومنا هذا الصباح. |
| Uyurken gülümsemeni seviyorum. Öyle güzel gülümsüyorsun ki! | Open Subtitles | أنتِ تبتسمين وأنتِ نائمة، ابتسامة عريضة، عريضة للغاية |
| Sabahın köründe neden gülümsüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تبتسمين هكذا في وقت مبكر من الصباح؟ |
| -Öyleyse niye gülümsüyorsun? | Open Subtitles | إنها تطابق الضحية - حسناً ولماذا تبتسمين ؟ |
| Çok güzel gülümsüyorsun. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ابتسامتك جميلة شكرا لك |
| Neden gülümsüyorsun? | Open Subtitles | ما أنت مبتسم جدا حول؟ |
| Gözlerin pörtlemiş, kocaman gülümsüyorsun, Clevland Indians maskotu gibiydin. | Open Subtitles | حَسناً، رجاءً، نظاراتكَ الوقاية جميعاً مُضَبَّب فوق، وأنت كُنْتَ تَبتسمُ كبير جداً |