"güneş ışığının" - Translation from Turkish to Arabic

    • أشعة الشمس
        
    • نور الشمس
        
    • ضوء الشمس
        
    Aslında çok daha önemli bir mesaj; güneş ışığının riskleri kadar yararları olduğudur. TED في الواقع أعتقد الرسالة الأكثر أهمية هي أن هناك فوائد ومخاطر من أشعة الشمس.
    Sadece Dünya atmosferini geçebilen, ...güneş ışığının damıtılmış halini kullanacak şekilde gelişmişlerdir. Open Subtitles لقد تطورت من مجرد استخدام جزء بسيط من أشعة الشمس تشق طريقها خلال الغلاف الجوي للأرض
    "güneş ışığının bir huzmesini yakalamak güzel bir kadının gülümsemesini yakalamaktan kolaydır." Open Subtitles "من السهل أن تُمسك بصيصاً من أشعة الشمس من اِبتسامة اِمرأة جميلة."
    güneş ışığının bizi öldürmesini istediğimizde şahane olacak. Open Subtitles ستكون مثالي عندما نريد نور الشمس أن يقتلنا
    Bu güneş ışığının hastanın gözüne girmesini sağlar... Open Subtitles هذا يسمح نور الشمس بالوصول .. إلى أعين المريض
    On bin ila yüz binlerce yıllık sürelerde meydana gelen Dünya'nın yörüngesindeki küçük değişimler güneş ışığının Dünya'daki dağılımını değiştiriyor. TED تغيرات بسيطة في مدار الأرض تحدث على مدى العشرات إلى مئات الآلاف من السنين تغير توزيع ضوء الشمس على الأرض.
    güneş ışığının en iyi dezenfektan olduğu söylenir. TED هناك مقوله تقول أن ضوء الشمس هو أفضل معقِم، وهذا صحيح تمامًا.
    güneş ışığının gücünün sırrını şimdi anladım. Open Subtitles لقد فهمت الآن سرك بتسخير قوة أشعة الشمس.
    Hem kansere karşı savaş vermenin en öncelikli kuralı kafandan içeri güneş ışığının süzülmesini sağlamaktır. Open Subtitles وأحد أهم تلك الطرق لمحاربة السرطان أن تدع أشعة الشمس تلامس جمجمتك
    Sonra kendi kendimize düşündük, bu büyük depolarla ilgili. güneş ışığının bu depoları aktive edip edemeyeceğini ve derinin bu depoları bırakıp bırakmayacağını merak ettim ki depolar deride sirkülasyonda olduğundan 10 kat daha büyüktü. TED و بعد ذلك أعتقدنا، مع تلك المخازن الكبيرة، أتساءل عما إذا كانت أشعة الشمس قد تنشط تلك المخازن وتطلقهم من الجلد، أينما توجد المخازن حوالي 10 مرات بحجم ما يوجد في الدورة الدموية.
    Bunlar gibi alçak, kalın bulutlar güneşi engellemede ve barbekünüzü mahvetme konusunda gerçekten iyidir ve yüksek, dev gibi cılız bulutlar ise güneş ışığının geniş çapta yayılmasını sağlar. TED غيوم سميكة ومنخفضة كهذه هي فعالة جداً في حجب أشعة الشمس وتفسد حفلة الشواء لك، والغيوم المرتفعة والدقيقة مثل هذه التشكيلة تسمح بمرور أشعة الشمس بالوصول للأرض.
    güneş ışığının tüm keyfini çıkartabilirler, ve okyanusun derinliklerine doğru kök salmış yaşam daha çok serpilip gelişirdi. TED والاستفادة من جميع فوائد أشعة الشمس ومد جذورها في الأسفل إلى المحيط حيث المياه -- عندها ستزدهر الحياة هناك اكثر
    güneş ışığının güneş yanmasına neden olan ve cilt kanseri riskini artıran yüksek enerjili kısım budur. TED وهي الجزء ذو الطاقة العالية من ضوء الشمس التي تسبب الحروق وترفع من احتمال الإصابة بسرطان الجلد.
    Newton'un eski çalışmalarından, güneş ışığının farklı renklerin karışımı olduğu biliniyordu. Open Subtitles من عمل نيوتن القديم كان معروفا أن ضوء الشمس خليط من ألوان مختلفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more