"güneşten gelen" - Translation from Turkish to Arabic

    • من الشمس
        
    Bir manyetik alan olmadan, güneşten gelen yoğun bir parçacık akınından ve gezegenin güneş rüzgarlarından korunması mümkün olmazdı. Open Subtitles من دون الحقل المغناطيسي لن يكون هناك حماية من الرياح الشمسية تيار حاد من الجسيمات الدقيقة آتية من الشمس
    güneşten gelen UV ışınları zararlı patojenlerin DNA'sını yok eder ve suyu temizler. TED الأشعة فوق البنفسجية من الشمس تدمر الحمض النووي للملوثات و مسببات الأمراض و تنظف المياه.
    Bilime göre, Aurora borealis (kutup ışıkları) güneşten gelen partiküllerin atmosfere çarpması ile oluşur Open Subtitles بالنسبة للعلم , فقد خلقت الأورورا بوريليس بتيارات الجزيئات المشحونة من الشمس المصطدمة بالأتموسفير ّ.
    - Gemi güneşten gelen bir radyasyon patlamasıyla vurulmuş. Open Subtitles لقد تعرضت السفينة لضربة إشعاعية من الشمس
    Aslında okyanuslar güneşten gelen ısının yakalandığı dev birer ısı deposu gibidirler. Open Subtitles إن المحيطات في الحقيقة خزانات عملاقة من الحرارة المستمدة من الشمس
    güneşten gelen ışık hüzmesi su damlacıklarına girdiği gibi kırılır. Open Subtitles ان اشعة الضوء القادم من الشمس تنكسر عندما تدخل الى قطرات الماء
    Mor bakteriler güneşten gelen enerjiden yararlanarak yaşarlar. Open Subtitles البكتيريا الأرجوانية تعيش عن طريق تسخير الطاقة من الشمس.
    güneşten gelen ışık ışınlar fotonlardan oluşmuştur. Open Subtitles شعاع الضوء الذي يأتي من الشمس مصنوع من الفوتونات.
    Koruyucu tabaka, güneşten gelen bütün elektromanyetik radyasyonu yansıtıyor. Open Subtitles الذي غطائه الواقي يعكس جميع الإشعاعات الإلكترومغناطسية من الشمس
    Fabrikalar ve otomobiller nedeniyle atmosfere bıraktığımız altı milyar tondan fazla karbondioksit, güneşten gelen ısının hava tarafından emilmesine yardımcı oluyor. Böylelikle atmosferimiz gittikçe ısınıyor. TED نتيجة لاطلاقه من خلال المصانع و السيارات كل عام اكثر من 6 مليارات طن من ثانى اكسيد الكربون والتى تساعد بدورها الغلاف الجوى على امتصاص الحرارة من الشمس ان غلافنا الجوى اصبح اكثر سخونة
    güneşten gelen zararlı UV ışınlarının %90'ından fazlasını filtreler. TED كذلك فهي تفلتر أكثر من 90 % من الأشعة الفوق البنفسجية الضارة الآتية من الشمس.
    Şimdi, kuşkucular diyorlar ki: "Ah, bir dakika bekleyin. Bu, güneşten gelen bu enerjideki oynamalardan dolayı olabilir." Eğer bu doğru olsaydı, eğer daha fazla ısı girişi olsaydı, o zaman stratosfer de alçak atmosfer kadar ısınırdı. TED والآن، يقول المشككون، "انتظروا ربما يكون ذلك اختلافات في -- في هذه الطاقة القادمة من الشمس." إذا كان ذلك صحيحاً فسترتفع حرارة الطبقة العُليا من الغلاف الجوي وكذلك الطبقة السفلى من الغلاف الجوي، إذا كانت تتجه للداخل بشكل أكبر
    Dediler ki, pekala güneşten gelen radyo dalgalarını saptayabilirsin. ama Güneş, evrende bize yeterince yakın ve saptamaya yetecek kadar parlak tek yıldızdır. güneşten gelen oldukça zayıf radyo dalgalarını kolaylıkla hesaplayabilirsin, ama evrendeki her şey milyonlarca kez daha uzakta olduğuna göre bunların saptanması mümkün değildir. TED جميعهم قالوا, بالإمكان استقبال إشارات راديو تصدرها الشمس لكن الشمس هي الجسم الوحيد في الكون الذي يوجد على قرب منا أضافة إلى كونها متوهجة بالمقدار الكافي لجعل إشارات الراديو هذه قوية بما يكفي لملاحظتها, بإمكانك أن تحسب بسهولة أن قوة هذه الإشارات القادمة من الشمس ضئيلة مع قرب الشمس المتوهجة منا وكل شيء سواها في الكون يبعد عنا أكثر من الشمس بملايين المرات لذلك فمن المؤكد أنه لايمكن ملاحظتها
    güneşten gelen enerji. Open Subtitles من الشمس
    güneşten gelen enerji. Open Subtitles من الشمس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more