Güney Sudan'ın Nil nehri kıyısında bu sığır kampında yaklaşık bir hafta geçirdim. | TED | قضيت حوالي أسبوع في مخيم دينكا للماشية. على ضفاف النيل في جنوب السودان. |
Güney Sudan'dan tanıdığım ve hayatlarını kaybeden birçok insan var. | TED | رأيت الكثيرين سابقًا في جنوب السودان يفقدون حياتهم. |
Güney Sudan'da başka problemler yaşadık. | TED | كانت لدينا صعوبات أخرى في جنوب السودان. |
Birkaç yıl önce yine Güney Sudan'a gittim, bu kadar şeyin değiştiğini görmek harikaydı. | TED | عدت إلي جنوب السودان منذ عدة سنوات، وكان من المدهش أن ترى كم الأشياء التي تغيرت. |
Burmalı muhaliflere, - ilk burada duydunuz - önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni bir ülke olacak Güney Sudan hükumetine tavsiye veriyoruz. | TED | ونحن نقدم الاستشارات للبومين ولحكومة جنوب السودان والذي ان سمعتم سوف تغدو بلداُ مستقلاً خلال بضع سنوات |
Güney Sudan'da, insanlar acımasız iç savaşa yakalandılar. | Open Subtitles | علِق الشعب في جنوب السودان وسط حربٍ أهلية طاحنة |
Güney Sudan projesi için su filtreleri ve kuyu kazma aletleri sipariş etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أضع طلباً لمُصفيات الماء ومعدات حفر الآبار لمشروع جنوب السودان. |
Gelme nedenim, CWI'ın Güney Sudan gümrüğünde takılı kalan su filtresi. | Open Subtitles | حسناً، سبب وجودي هنا هو أن جمعيتي، مبادرة الماء النظيف، لديها شحنة كبيرة من مُصفيات الماء عالقة في جنوب السودان |
Filtreyi Güney Sudan'dan çıkaramıyor. | Open Subtitles | كانت غير قادرة على اخراج الشحنة خارج جنوب السودان. |
Glendon Hill'in Güney Sudan'da bağlantıları vardır. | Open Subtitles | جليندون هيل لا بد وأن لهم معارف في جنوب السودان |
Güney Sudan'ın önemli bir farkı olduğunu yakın zamanda öğrendik diyebilirim. | Open Subtitles | ينبغي علي قول جنوب السودان أو سنعرف عما قرب أن ذلك فرق هام. |
Dört yıl önce Güney Sudan'dan gelmiş buraya. | Open Subtitles | من جنوب السودان قبل اربعة سنوات من الناحية القانونية? |
Sanırım Bakri ailesini Güney Sudan'da bırakmış. | Open Subtitles | أعتقد ان ترك بكري عائلته في جنوب السودان. |
Güney Sudan'daki çatışmayı ABD askerinin bitirebileceğine inanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أن القوات الأمريكية على الأرض في جنوب السودان سينتهي الصراع؟ ولكن الخطة لاتنفع |
Bazıları, Güney Sudan'da farklı inanç veya kavime ait oldukları için birbirlerini öldüren ailelere aitler. | TED | ينتمي بعضهم لآباء موطنهم الأصلي في جنوب السودان حيث يقتلون بعضهم البعض بسبب انتمائهم لعشائر مختلفة أو لاعتناقهم معتقدات مختلفة. |
Bir kadın şöyle dedi, "Bir milyonuncu mülteci de Güney Sudan'ı terk etti. | TED | قالت المرأة، "لقد غادر للتو مليون لاجئ جنوب السودان. |
Güney Sudan'da 2011 yılında bir referandum yapılacak. Muhtemelen bu referandumda bağımsızlık için oy kullanacaklar. | TED | جنوب السودان في طريقه إستفتاء شعبي في 2011 التي في أغلب الظن أن تٌصوت للاستقلال بذاتها . |
Parasız yolculuk için, vagonların tepesinde sık sık Mzungu yolcuğu yaptılar, bu fotoğrafta özelinde ise Güney Sudan boyunca bir trenin sırtındalar. | TED | مع عدم وجود المال للمواصلات، وهذا غالباً ما جعل المزونغو يركبون على سقف الشاحنات، أو في هذه الحالة، على رأس القطار عبر جنوب السودان. |
Güney Sudan'daki zengin bölgelerden erzak alıp, | Open Subtitles | أين تذهبين لإيجاد 40,000 ... ؟ والتجهيزات من فائض مناطق في جنوب السودان |
Ben de Güney Sudan'ın özgürlüğünü davam yaptım. | Open Subtitles | وجعلت أنا من حرية "جنوب السودان" معركتي. |