"güneyine" - Translation from Turkish to Arabic

    • جنوب
        
    • الجنوب
        
    • جنوباً
        
    • الجنوبية
        
    • جنوبا
        
    • لجنوب
        
    • الجنوبي
        
    • وجنوب
        
    Tüm birimler, Seri katil anne Keswick in güneyine yöneldi. Open Subtitles الى كل الوحدات , الام السفاحة تتجه الى جنوب البلدة
    Bu teklifin vücut bulmasının sebebi Güney Dakota'dan Cheyenne Nehrinin güneyine kadar demiryolu hattı döşenip, Kara Tepeler Madenine ulaşım sağlanacak olmasıdır. Open Subtitles الان هذا العرض ممكن فقط لان جنوب ديكوتا ممكن ان يوضع فيه سكة قطار من جنوب نهر الشاين حتى مناجم التلال السوداء
    Ormanın içinden mezarlığın güneyine doğru 10 dakikalık yürüme mesafesinde. Open Subtitles مقربة 10 دقائق سيرًا عبر الأحراج من هنا جنوب المقابر.
    Güney Kutbu hariç, çekim yapmak için ana karanın en güneyine geldik. Open Subtitles لقد جئنا للطرف الجنوب من القارة بجوار القطب الجنوبي لنصوّر هذا الفيلم
    Metro, burası Tünel Kontrol. Evet, şüpheli 6.tünelin güneyine yönelmiş. Open Subtitles مترو,هنا أدارة النفق المشتبة به يجرى جنوباً بالنفق سته.
    Yer üniteleri; araç en son depolar güneyine giderken görüldü. Open Subtitles الوحدات الأرضية،آخر رؤية للمشتبه به يدخل من الجهة الجنوبية للمخزن
    Hedef ve dört Hummer 17. otoyolun güneyine doğru hareket ediyorlar. Open Subtitles الهدف معه أربعة سيارات همفي تتحرك جنوبا عبر الطريق السريع 17
    California, Taft'ın güneyine doğru gitmekte olan bir meteor tespit ettim. Open Subtitles هنالك صخرة رأسية متوجهة لجنوب "تافت"، بكاليفورنيا
    Sonuçta Tel Aviv'in güneyine ulaşmış, talihi yaver gitmemiş, ve onu alacak olan kişiyle karşılaşamamıştır. Sokaklarda dolaşmış ve geleceğin çete üyesi olmuştur. TED وإنتهى به الامر في جنوب تل أبيب ولم يحالفه الحظ بأن يستقبله مستوطن فأخذ يجول الشوارع وأصبح عضواً في إحدى العصابات
    Bu yüzden tahıl pazarları şehrin güneyine doğruydu. TED لذا فإن أسواق الحبوب كانت في جنوب المدينة
    Bu yüzden ben ve çalışma arkadaşım, nehrin karşısındaki Ifakara kasabasının 30 kilometre güneyine geldik. TED لذا ذهبت أنا وزميلي 30 كيلومترا جنوب إيفاكارا عبر النهر.
    Hemen sınırın güneyine gidin adi herifler. Open Subtitles يستحسن أن تأخذ حثالتك إلى جنوب خط الحدود
    Nijmegen'in güneyine büyük bir birlik indi. Open Subtitles هناك قوة كبيرة وصلت إلى جنوب نيجمن نيجمن؟
    Almanlar, Leningrad'ın dört kilometre güneyine konuşlanmışlar. Ondan bahsediyor. Open Subtitles الالمان كانوا على بعد اربعه كم جنوب ليننجراد
    Fransa'nın güneyine mi taşınacaksın? Tüm bunları özleyecek misin? Open Subtitles إذن ستنتقل إلى جنوب فرنسا، وستفتقد هذا كله ؟
    Afrika'nın güneyine o kadar yolu alarak gidiyor ve sonra tekrar buraya geri dönüyor. Open Subtitles يسافر إلى أقصى الجنوب في أفريقيا و ثم يعود إلى هنا ، إلى هذه البقعه بالتحديد.
    Onların pozisyonunun yüz metre güneyine inin. Open Subtitles نحن على بعد مئات الأمتار الى الجنوب من موقعهم
    Billy, gasp olayının 450 km güneyine yayılan tüm benzin istasyonlarını görüntüle. Open Subtitles بيلي ، قم بمراقبة جميع محطات البنزين التى تبعد 300 كم إلى الجنوب من مكان الإختطاف
    Bütün birmlerin dikkatine; Şüpheli araç Henry Ford Bulvarı'nın güneyine doğru gitti. Open Subtitles جميع الوحدات،اصغوا ، السيارة المشتبهه توجّهت جنوباً على جادة هنري فورد
    Daha fazla bilgi bulmak umuduyla, Namibya'nın güneyine gidiyorum. Open Subtitles على أمل معرفة المزيد، سأتجه جنوباً إلى ناميبيا
    Dinle beni, senden onu park alanının güneyine doğru çekmeni istiyorum. Open Subtitles أستمع لي، أريدك أن تقوده خارجاً الي ساحة الأنتظار الجنوبية.
    - LaSalle'in güneyine doğru ilerleyin. - Dışarı çıktı mı? Open Subtitles الرجاء التحرك جنوبا يا قوم حسنا ,هل ذهبت للخارج ؟
    Doğu Londralılar, nehrin güneyine böyle diyor, değil mi? Open Subtitles هذا هو لقب المواطنين لجنوب النهر، صحيح؟
    New London ve Baltimore'un güneyine kadar genişletti. Open Subtitles "ثم توسع ليشمل "لندن الجديدة" وجنوب "بالتيمور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more