Beklediğiniz gibi atomlar güven verici bir şekilde katı yuvarlak toplar halinde. | Open Subtitles | هذه الذرات تبدو كما تتوقعه بشكل مطمئن كرات مصمتة من مادة ما |
Böylesi daha güven verici ve rahatlatıcı olduğu için. | Open Subtitles | يعيّنون معانيًا للأمور دونما علم، لأنّ ذلك مطمئن ومعزٍّ. |
Baily'le ilgili söyleşiler güven verici değildi. | Open Subtitles | الشهادات التي جاءت عن السيد بيلي لم تكن مطمئنة |
Bunun ne kadar güven verici olduğunu sana anlatmaya başlayamam. | Open Subtitles | لااستطيع البدء فى اخبارك كيف كانت مطمئنة |
Söylediklerin ne kadar güven verici olsa da birçok insan böyle algılamaz. | Open Subtitles | يبدو ذلك مطمئناً الكثير من الأشحاص لا يرون الأمر على هذا النحو |
Böyle bir durum yokken bunu söylemen, pek güven verici olmadı. | Open Subtitles | هذا بشكل واضح امر لا يطمئن ان كان عليك ان توضح ذلك |
Bütün problemleri, hatta en karmaşık olanları bile aldı ve onları güven verici, ahlaki masallara dönüştürdü. | Open Subtitles | فأخذ كافة المشاكل بما فيها الأكثر تعقيداً وصاغها في قالب قصصي أخلاقي مُطمئن |
- Bu çok güven verici oldu. | Open Subtitles | سيعود للانفجار في وجهك يا رجل هذا مطمئن جدا |
Hadi ya. Çok güven verici. Hayır, oldukça eminim. | Open Subtitles | ـ أنت لا تظن، هذا مطمئن ـ كلا، أنا واثق للغاية |
Ki bu güven verici. Ölümcül değil. | Open Subtitles | و هذا مطمئن للغاية سأقوم بتغيّير المحطة. |
güven verici ve suya sabuna dokunmayan birşey söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن تقولي شيء مطمئن وغير مقلق |
Bu çok güven verici. Bu bizi şeyden bir adım geri tutuyor. | Open Subtitles | هذا مطمئن - و هذه خطوة و حيدة عن مقتلنا - |
- ...ve bizi yine de öldürecek. - Pek güven verici değil. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك يقتلنا في كل الأحوال- هذا مطمئن أليس كذلك؟ |
Hijyene verdiğiniz dikkati görmek güven verici Bay Wells. | Open Subtitles | مطمئنة لملاحظتي اعتناءك بالنظافة سيد ويلز |
Geldiğiniz için teşekkür ederiz, Bayan Vole. Ziyaretiniz çok güven verici oldu. | Open Subtitles | شكرا لحضورك مسز فول كانت زيارتك مطمئنة |
Pek güven verici bir cevap olmadı bu. | Open Subtitles | هذه اجابة غير مطمئنة |
Muhtemelen kendini çok kötü hissediyor. Bu yüzden güven verici birşeyler söyle. | Open Subtitles | الأرجح أنّها تشعر بالاستياء لذا قل كلاماً مطمئناً |
Kulağa güven verici değil aksine ürkütücü geliyor. | Open Subtitles | فهو ليس مطمئناً بقدر ما هو مفزع |
Dünyanın senden daha çılgın olduğunu fark etmekten daha güven verici bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك شيء يطمئن أكثر من معرفة أن العالم أجن منك. |
- İyiyim. Onu görmedim. - Ne kadar güven verici! | Open Subtitles | أنني بخير أنني لم أراه كيف يطمئن جدا |
Hazır olmanız oldukça güven verici. | Open Subtitles | حضوركما، مُطمئن جداً. |
Evet, bir taraftan geçmişi güven verici. | Open Subtitles | أجل، من ناحية خلفيته فهي كما يجب |
Bu daha az güven verici. Babamın kurallarına uyarız. | Open Subtitles | هذا أقل طمأنينة - و لكننا نتبع خطة ابانا - |