Bak, insanlara ne kadar güvendiğini bilirim. Stephanos'u yanında buraya getirecek kadar. | Open Subtitles | اسمع، انا اعرف انك تثق فى الناس بقدر انك ارسلت "اسطفانوس" هنا |
Bana daha fazla güvendiğini sanıyordum. | Open Subtitles | و سينتهى به المطاف كمسجون معنا هنا لابد أن تثق بى أكثر من ذلك |
Bu insanların doktorlara mı, polislere mi daha az güvendiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لست مُتأكّدًا ممّا لا يثق به الناس أكثر، الأطبّاء أم الشرطيّين. |
Abim bana geldi ve sana güvendiğini söyledi.... ...ve ben senin hakkında gerçeği biliyorum. | Open Subtitles | ..أخي يأتي لي ويقول أنه يثق بك ..وأنا أعرف أنك |
Diane, bu sabah, bana güvendiğini söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | دايان هل تذكري هذا الصباح عندما قلتي أنك تثقين بي ؟ |
Ama artık inancının buradaki doktorun yardımıyla geri geldiğini seni iyileştireceğine güvendiğini görüyorum ve o inancı tekrar kaybettin. | Open Subtitles | ولكني رأيت أن إيمانك قد عاد وأنك وثقت بالأطباء هنا وأنهم سيعالجون ويجعلونك بحال أفضل |
Gözlerimin içine bakıp Tok'ra'ya tamamen güvendiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عيني و تقول لي هل تثق في التوكرا بالكامل؟ |
- nasıl oynanır anlamıyorsun. - Ama bana güvendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | ـ لاتفهمين كيف اللعب بهذه اللعبة ـ لكنك قلت بأنك تثق بي |
Ona güvendiğini biliyorum ama o, Jor-El'i bizim gibi tanımıyor. | Open Subtitles | أعرف أنك تثق به لكن يا كلارك لا يعرف جوريل كما نعرفه |
Her zaman bana güvendiğini için söyleyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | تمنّيت دائماً لو كنت أخبرتني لأنّك تثق بي. |
Umarım senin yerine bana güvendiğini bilmek seni rahatsız etmez. | Open Subtitles | أنا فقط أتمنى ألا تنزعج بمعرفة أنها تثق بي بدلاً منك |
Walter ve Steven, Simon'un arkadaşlarına çok güvendiğini söyledi ve... heyeti avucunun içinde tuttuğunu ve Simon'un parasını bizim yönetmemizin Vakıf adına daha iyi olacağını söyledi. | Open Subtitles | والتر وستيفن قالا ذلك كان سايمون يثق بأصدقائه أكثر من اللازم وأنه يتحكم تماماً بمجلس الأمناء وأنه من صالح المؤسسة |
Titreşimlerine güvendiğini söyledi. | Open Subtitles | وقال انه يثق غرائزه. انه يريد ان يراني مرة أخرى غدا. |
Senin gibi birinin onlara nasıl güvendiğini asla anlayamadım. | Open Subtitles | لم أفهم ابدا كيف يمكن لشخص مثلك ان يثق بهم |
Bu işi halletme konusunda kime güvendiğini bir sorun isterseniz, size mi bana mı? | Open Subtitles | لما لا تسأله بمن يثق بأنه كفيل بحمايته ، أنتَ أم نحن؟ |
Diane, bu sabah, bana güvendiğini söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | دايان هل تذكري هذا الصباح عندما قلتي أنك تثقين بي ؟ |
Laura annesinin ona güvendiğini hissediyor ve bu güvene layık olmak istiyor. | Open Subtitles | ولورا تعرف انك تثقين بها... ...وهي تريد ان تكون محل ثقتك دائما |
Sana nedenini sorduğumda bana güvendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | و دفعتِ كفالتي، سألتكِ عن السبب، فقلتِ أنّكِ تثقين بي. |
Başardığımı bana güvendiğini sanıyordum | Open Subtitles | ظننت أنك وثقت بي ما الذي أخطأت به يا أبي؟ - . |
Hislerin ve anlayışın yerine büyüye güvendiğini görse ne derdi? | Open Subtitles | إذا رأى بأنك تعتمد على السحر بدلاً من ذكائك، وأحاسيسكَ؟ |
Beni kefaletle serbest bıraktırdığın sırada, bana güvendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | عندما دفعتِ كفالتي، قلتِ أنّكِ وثقتِ بي. |
Pinge güvendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأنك تأتمن بينج لماذا تعتقد أن (مولان) مختلفة؟ |
Bana bunu sormayacak kadar güvendiğini söyleyerek bir ilişkim olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | إنه فعلاً يعرف لقد سألني عما إذا كنت أخونه... عبر طمأنتي بأنه ليس عليه طرح ذلك السؤال عليّ |
Bu adama niye güvendiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لم تثقى بهذا الشخص |
Kendine çok güvendiğini sergiliyorsun ki bu da beni deli ediyor. | Open Subtitles | أنتَ تظهر كماً عظيماً من الثقة وهذا ما يزعجني فيك كثيراً ..هاوس أعطاني الصلاحية |
Bana bundan daha çok güvendiğini sanıyordum Frank. | Open Subtitles | ظننتُ أنك ستعطني أكثر (تقديراً من هذا يا (فرانك |