Sen beni daha önce bırakıp gittin. Ben sana güvendim. | Open Subtitles | فعلت كل شيء وتركتيني من قبل و لقد وثقت بك |
Geçmişte ona önemli konularda güvendim ve güvenimi asla boşa çıkarmadı. | Open Subtitles | لقد وثقت به بقدر كبير في الماضي وهو لن يخذلني أبدًا |
Ilija Bir kere hapse düştüm çünkü insanlara güvendim. Bir dada aynı hataya düşmem. | Open Subtitles | دخلت السجن مرة لأنني وثقت بالآخرين ولن يحدث هذا مرة أخرى |
- Ona hayatım boyunca güvendim. - Buna gerçekten değer mi, Vic? | Open Subtitles | ـ أنا أثق بهِ تماماً ـ هل يستح الآمر كل هذا العناء؟ |
Beni buraya emniyetli bir şekilde getiren pilota güvendim. | TED | وثقتُ بالطيار الذي تسلم القيادة ليطير بي إلى هنا ويحافظ على سلامتي. |
Onu kollarında gördüm. Sana güvendim, sen ihanet ettin. | Open Subtitles | لقد رأيتها بين ذراعيك ، وثقت بك و أحببتك و أنت خنتنى |
Onu kollarında gördüm. Sana güvendim, sen ihanet ettin. | Open Subtitles | لقد رأيتها بين ذراعيك لقد وثقت بك و أنت خنتنى |
Söylemem gerekmiyordu ki Audrey. Sana güvendim. | Open Subtitles | لم يكن على أن أقول ذلك المفروض أنك صديقتى ، لقد وثقت بك |
- Oh Rosa. - Sana güvendim. Gerçek olduğunu sandım. | Open Subtitles | ــ اوه ، روسا ــ لقد وثقت بك يابيتي ، وظننته حقيقياً |
Güvenmemelisin. Tatlım, bir erkeğe en son 1985 yılında güvendim... kız kardeşim ve arabamla gitti. | Open Subtitles | يجب ألا تثقي أخر مرة وثقت برجل كان في 1984 |
Çünkü ona güvendim, gemimde Nietzschean istilası sürerken ve Cumhuriyet yıkılırken. | Open Subtitles | لأنني وثقت به, وحصلت على الغزو النيتشوية الماضية تم تدمير سفينتي والكومنولث. |
Ona... burasıyla ilgili konularda güvendim, ama... | Open Subtitles | لقد وثقت بها ، مع كل شىء كان يحدث هنا ولكن.. |
-Seninle dilediğim gibi konuşurum. Sana güvendim, bel bağladım ve sen ne dediğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | وثقت بك وأعتمدت عليك بكلّ شئ وليس لديك فكرة عن ما تتحدث عنه |
Kimsenin güvenmeyeceği yerde ben sana güvendim | Open Subtitles | وأنا وثقت بك، حتى حين لم يجرؤ أحد على ذلك. |
Buna inanamıyorum.Sana nasıl güvendim Bu çok aptalcaydı. | Open Subtitles | لا أصدق هذا , لا أصدق أني وثقت بك كان هذا غباء |
50 yıllık, yarım asırlık bir kariyer yaptım, ve hep içgüdülerime güvendim, Ari. | Open Subtitles | خلال الـ50 سنة من مسيرتي، وثقت دائماً بغريزتي |
Gerçek kimliğimi sana açıklamak benim için kolay değildi bunu yaptım çünkü sana güvendim o üniformanın altındaki gerçek sana güvendim. | Open Subtitles | لم يكن من السهل علي أن أريكي من أنا حقاً لكني فعلتها لأني أثق بكي ومن أنت حقأً تحت هذا الزي |
Teclo benim gibi düşünüyor. Ben bu adamlara güvendim, ama Yaqui'ler oğlumu öldürdü. | Open Subtitles | إنني أثق بهؤلاء الرجال لقد قتل الياكي ابننا |
Ona güvendim, bütün geceyi gazinoda geçirdiğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد وثقتُ به، ظننتُ انه كان في الملهى طوال الليل |
- Efendim... Başka hiçbir köleye bu fırsat tanınmadı! Sana güvendim. | Open Subtitles | لم تتح لأي عبد آخر هذه الفرصة لقد منحتك ثقتي |
Sanırım her zaman senin anlayışına güvendim. | Open Subtitles | إعتقدت انني اعتمدت دائما علي انك ستفهمين |
Size güvendim ancak borcunuzu yine geciktiriyorsunuz. | Open Subtitles | انا اثق بك ولكنك تأخرت في السداد مرة اخرى |
Seni hep destekledim ve profesyonelliğine güvendim | Open Subtitles | أنت تعلمين أننى دائما ما دعمتك ووثقت بغريزتك المهنية |
Onunla birlikte çalışacağına güvendim ama sen onu vurup ölüme terk ettin. | Open Subtitles | لقد آمنتك للعمل معه ثم أطلقت عليه النار ، وتركته يموت |
Kumandanlarima güvendim. | Open Subtitles | اعتمدتُ فقط على قادتي |
Sana güvendim. | Open Subtitles | إئتمنتُك! إخرجْ! |
Kardeşime güvendim ve Fez'deki sultana karşı çıktım. | Open Subtitles | لقد وثِقتُ بأخي وجاهرتُ بِمُعارضتي "لِلسُّلطان العجوز في "فيز |
Sana e-posta adresimi vererek güvendim ama sıradan internet bayağılığı göndererek buna ihanet ettin. | Open Subtitles | ائتمنتك ببريدي الإلكتروني وأنت خنتِ تلك الثقة بإرسالكِ لي مبتذلات الانترنت |
Bir hata yaptım. Güvenmemem gereken birine güvendim. | Open Subtitles | ارتكبت خطئًا، وثقت في شخص ماحرى بي الوثوق فيه. |