"güvenli bir şekilde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأمان
        
    • بسلام
        
    • بشكل آمن
        
    • سالماً
        
    • بسلامة
        
    • سالمة
        
    • آمن من
        
    • بطريقة آمنة
        
    • بآمان
        
    • مرور آمن
        
    • ممر آمن
        
    • آمن إلى
        
    • أمان
        
    Binaya güvenli bir şekilde girdiğimi görür görmez, anayola geri gitmeni istiyorum. Open Subtitles بمجرد أن تجد أننى دخلت المبنى بأمان أريدك أن تعود للطريق الرئيسى
    Şimdi bu konuda güvenli bir şekilde evine getiriyor, ve o kadar. Open Subtitles الآن هذا ينعلق بإعادتها إلى المنزل . بأمان ، هذا كل شيء
    Bu sizin kripto anahtarını doğru yere güvenli bir şekilde göndermenizi garantileyen şey. TED هكذا تضمن وصول مفتاح التشفير للمكان الصحيح بأمان.
    Uçağa binip, evinize güvenli bir şekilde vardığınızdan emim olacaklar. Anahtarlarınız, bayım. Open Subtitles سوف يتأكدون من ركوبكما الطائرة وبهذا تكونا قد وصلتما بسلام إلى الوطن
    Dijital ilişkilerin bu genel çeşitliliği bağlamında güvenli bir şekilde ‘’yabancılığı’’ aramak bu yenilik için çok iyi bir temel olacaktır. TED وفي سياق هذا النطاق العريض من العلاقات الرقمية, البحث عن الغرابة بشكل آمن قد يكون وبشكل حسن أساس جديد لذلك الإبتكار
    Aya adam göndermek iyi bir örnek ve onun dünyaya güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak da fena değil. TED حسناً، وضع رجل على القمر كان فكرة جيدة، وإعادته سالماً إلى الأرض لم تكن سيئةً كذلك.
    Paris'ten sizi güvenli bir şekilde uzaklaştırmak daha akıllıca olmaz mı? Open Subtitles لا يَكُونَ حكيماً أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ أنت نشيط بسلامة خارج باريس؟
    Şoför yolu biliyor. güvenli bir şekilde sizi oraya götürür ve buraya geri getirir. Open Subtitles السائق يعرف الطريق وسيوصلك ويعود بك سالمة
    Virüs taşıma ihtimali olan dokuları güvenli bir şekilde çıkarmak için yeni teknikler geliştirdik. TED قمنا بتطوير تقنيات جديدة لإزالة الأنسجة بأمان والتي قد تحتوي على فيروسات.
    Sinyal çalıştığında yürüdüm ve güvenli bir şekilde diğer tarafa vardım. TED وعندما توقف الصوت , انطلقت ووصلت بأمان إلى الجانب الآخر .
    Yani esneklik güvenli bir şekilde sağlanırsa, hastalar ve aileleri için fevkalade değerli olabilir. TED لذلك، فهذه المرونة إذا تم تلقيها بأمان يمكن أن تكون ذات فائدة رائعة بالنسبة إلى المرضى وأسرهم.
    Karton çerçeveli Güneş tutulması gözlüklerimizi taktik, koyu lensleri sayesinde Güneş'e güvenli bir şekilde bakabildik. TED وارتدينا نظّارات الكسوف ذات الإطارات الكرتونيّة وعدسات داكنة جداً أتاحت لنا إمكانية رؤية الشمس بأمان.
    Şiddete uğrayacağınızdan korkuyorsanız veya şiddet görüyorsanız güvenli bir şekilde ayrılmak için uzmanların tavsiyelerine danışmalısınız. TED إن كنت تخشى أنك على وشك التعرض لإساءة أو أنك تتعرض لإساءة فعليك استشارة المختصين لطلب النصيحة عن كيفية الرحيل بأمان.
    Bu droidi Alderaan'daki babama güvenli bir şekilde ulaştırmanız lazım. Open Subtitles يجب أَن ترى هذا الرجل الآلي وصل بأمان اليه الى الديران
    Tüm beklentileri aştıklarını bilerek güvenli bir şekilde ailelerine dönecekler. Open Subtitles سيعودون بسلام الى عوائلهم وهم يعلمون أنهم تجاوزوا كل التوقعات
    Cennet onun kapıyı çaldığını duyuyor, ondan yardım isteyenleri güvenli bir şekilde taşıyor. TED تسمعها الجنة وهي تدق بابها، حاملة بسلام أولئك الذين ناشدوها.
    Yaramazlık için bir yer midir yoksa güvenli bir şekilde agresif olunan yer midir? TED هل هو مكان لسوء الخلق وهل هو المكان المناسب ليكون العدوان بشكل آمن ؟
    Günlerdir Albay O'Neill'ın güvenli bir şekilde döneceği sözünü veriyorsunuz. Open Subtitles انتم وعدتم بعودة الكولونيل اونيل سالماً منذ ايام
    güvenli bir şekilde ulaştırılmalılar yoksa diğer yıldız sistemleri de Alderaan'la aynı kaderi paylaşacak. Open Subtitles يجب أن يُسلموا بسلامة أَو ستعانى انظمة اخرى من نفس المصير
    Ben yalnızca onu güvenli bir şekilde evine gitmesini istedim, bu kadar. Open Subtitles كل ما أردته هو إيصالها للبيت سالمة ,هذا كل مافي الأمر
    Bu duvarları geçtiğimizde, ülkeden güvenli bir şekilde çıkmamız gerekecek. Open Subtitles فور خروجنا من هذا المكان فسنحتاج خروج آمن من البلد
    Öğrendiğim ikinci şey, güvenli bir şekilde filme almalarını mümkün kılmamız gerektiğidir. TED الشيء الثاني الذي تعلمته ينبغي تمكينهم من التصوير بطريقة آمنة.
    Unutmayın; köprüden bir seferde yalnızca iki insan geçebiliyor, köprüden geçen kişi ya feneri tutmalı ya da ona yakın durmalı, böylece herhangi birisi iki tarafta da güvenli bir şekilde bekleyebilir. TED تذكّر: لا يمكن لأكثر من شخصين عبور الجسر معًا ويجب على أيّ عابرٍ إمّا أن يحمل المُشكاة أو يبقى بجانبه ويمكن لأيِّ أحدٍ منكما الانتظار بآمان في الظلام على أحد جانبيِّ الممر
    Eğer vazgeçersen, krallıktan güvenli bir şekilde çıkmana izin verecek. Open Subtitles لو أنسحبت، فسيضمن لكِ مرور آمن من المملكة
    Aleksandre'yle güvenli bir şekilde Suriye'ye geçmemizi de sağlayacaksınız. Open Subtitles و سوف يتم إعطائي ممر آمن لسوريا انا و الكساندر
    Artık buradan sonra evine, İsveç'e güvenli bir şekilde dönebilirsin. Open Subtitles من هناك يمكنك الحصول على طريق عودة آمن إلى "السويد".
    güvenli bir şekilde trene bineceğine seni temin ederim. Open Subtitles سأتأكد بنفسى انها فى أمان وسلام على متن القطار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more