"güvenli bir yerde" - Translation from Turkish to Arabic

• في مكان آمن
• في مكانٍ آمن
• بمكان آمن
• فى مكان آمن
• في منزل آمن
• في مكان أمن
• في مكان ما آمن
• أوردناها مكانًا آمنًا
• مكان ما سلامةَ
• إلى برّ الأمان

Sakin ve güvenli bir yerde buluşmanız daha iyi olacaktır.
من الافضل لكما الاثنتين ان تتقابلوا في مكان آمن وهادئ

güvenli bir yerde yeraltına girmesi için onu ikna edebileceğimizi ummalıyız.
لنأمل أنها تملك الحس الكافي لتهبط أسفل الأرض في مكان آمن

Mağarayı kapatın. Eğer geri gelirlerse, en azından güvenli bir yerde olurlar.
أقفلوا الكهف اذا اتوا، سيكونوا في مكان آمن

güvenli bir yerde olduğunu ya da sevdiğin bir şeyi yaptığını hayal et.
تخيلي نفسك في مكانٍ آمن أو تقومي بشيء تحبيه. مشاهدة القطط على يوتيوب.

- Duygularını paylaşabileceğin güvenli bir yerde olmaktan hoşlanabileceğini düşünmüştüm.
- ظننت أنكِ قد تحبين - ان تحظي بمكان آمن حيث يمكنك مشاركة مشاعرك فيه

Burada değil, güvenli bir yerde olmak istiyorum.
لا أريد أن أكون هنا , أريد أن أكون فى مكان آمن

Yardımcım kolyenizi güvenli bir yerde saklıyor fakat alarm çok daha önce çalmalıydı.
لا , لا لا داعي للإعتذار الأن انسة هول , شريكتي وضعت سلسلتك في مكان آمن

Değiş tokuşları daha güvenli bir yerde yapmalıyız.
يجب أن نجري عمليات التسليم في مكان آمن أكثر

güvenli bir yerde yaşayabilir, istediğin kişiye aşık olabilirsin ve bundan da utanmazsın.
أن تعيش في مكان آمن وأن تقع في حب من تريد ولا تشعر بالخجل حيال ذلك

- güvenli bir yerde saklarım.
سوف احتفظ بهم في مكان آمن هل انتي حمقاء ؟

Eğer benim öyle bir zulam olsaydı, onları güvenli bir yerde saklardım.
إذا كان عندي مثل هذا النوع لكنتُ سأضعه في مكان آمن

Onun notlarına el koyamıyoruz, çünkü onları editörün ofisinde güvenli bir yerde saklıyor.
لا نستطيع مصادرة مذكّراتها ، لأنّها تبقيهم في مكان آمن ، في مكتب رئيس التحرير

Kimsenin bakmayacağı güvenli bir yerde, endişe etme.
إنّه في مكان آمن حيث لن يبحث فيه أحد أبداً، لذا لا تقلق بشأن ذلك

Sonra da ailemle birlikte daha güvenli bir yerde yaşayacağız.
ثم عائلتي وانا سوف نذهب للعيش في مكان آمن

Ya da hortum geçene kadar güvenli bir yerde bekledi, sonra da cesedi atmaya geldi.
أو إنتظر في مكان آمن حتى تمر وعاد من جديد وألقى الجثة

Onlar güvenli bir yerde, yani dert etme.
أنهم في مكان آمن, لذا لا تقلق بشأنها. أين هي السندات ؟

Katil dışarıda olduğu sürece onu güvenli bir yerde tutmalıyım.
طالما أنّ لدينا قاتل طليق، فإنّي أحتاجه في مكانٍ آمن.

Onu güvenli bir yerde sakladığına emin ol.
تأكدي من أن تحفظي هذا بمكان آمن

Biliyor musun, altınını güvenli bir yerde saklayacağız.
تَعْرفُ، نحن سَنَبقي الذهب فى مكان آمن

Eğer seks yapacaklarsa güvenli bir yerde yapmalarını tercih ederim.
لو أنهما سيتضاجعان، فأفضل أن يقوما بذلك في منزل آمن

İhtiyacı olan şey, burada bizimle birlikte olup güvenli bir yerde kendisine gelmesini sağlamak.
أنها تحتاج ان تكون معنا هنا في مكان أمن حتي تستطيع الأستشفاء

güvenli bir yerde ve hep orada kalacak.
في مكان ما آمن حيث من المفترض ان تكون

Yani, Anthony Lopez ve Johnson, muhtemelen güvenli bir yerde buluştuklarını düşündüler.
لذا، أنتوني لوبيز والعريف جونسن من المحتمل فكّرَ هم كَانوا يَجتمعونَ في مكان ما سلامةَ.

Çabuk ol! güvenli bir yerde olmanı istiyorum.
هلّمي، سآخذك إلى برّ الأمان.