Karnının içinde büyüyen bebeğin babasıyım, ve saklanacak güvenli bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا الأب لهذا الطفل الذي ينمو بداخلها و أحتاج لمكان آمن لأختبئ فيه. |
Hiçbir şey garanti edemem ama seni güvenli bir yere götürürüm. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أضمن أيّ شيئ، لكن يمكنني أخذكِ لمكان آمن. |
Sen ve Sokka Aang ile beraber güvenli bir yere gitmelisiniz. | Open Subtitles | أنت و ساكا يجب أن تذهبوا مع آنج إلى مكان آمن |
Ba Sing Se'de olanlardan sonra seni güvenli bir yere götürmemiz gerekti. | Open Subtitles | بعد ما حدث في با سنج ساي أردنا أخذك إلى مكان آمن |
Bu adamlar seni ve çocuklarımı güvenli bir yere götürmek için geliyorlar. | Open Subtitles | والأن، هؤلاء الأشخاص سيأتون فيما بعد كي يأخذكِ أنتِ وأولادي لمكانٍ آمن. |
Herkesi güvenli bir yere götür. Millet haydi. Pencereden uzaklaşalım. | Open Subtitles | ـ ليذهب الجميع لمكان آمن ـ هيا لنبتعد عن النافذة |
Bu arada onu daha güvenli bir yere götüreyim. aman Tanrım. Jimmy. | Open Subtitles | وفي الوقتُ الحالي, سأقوم بنقله لمكان آمن أوه, يا إلهي, جيمي, جيمي |
Tamam.Mrs Asher'i güvenli bir yere götürelim. | Open Subtitles | حسناً، من الأفضل أن نستدعي السيدة آشر لمكان آمن. |
Sen arabayı çalıştır ve güvenli bir yere gidelim. | Open Subtitles | شغل السيارة. سنذهب لمكان آمن أفكر في الفاتيكان |
Bu iş bitene kadar sizi güvenli bir yere götürebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان ننقلك لمكان آمن حتى انتهاء الأمر |
Bu yüzden onu bulmanı istiyorum. Onu güvenli bir yere götür. | Open Subtitles | ولهذا أحتاج أن تبحث عنها، وتأخذها لمكان آمن. |
Şimdi, kutuları güvenli bir yere saklamak zorunda kalmış olmalısın fakat kaçman gerekti. | Open Subtitles | الآن، لابد انك اخفيت الصناديق في مكان آمن. لكن كان يجب ان تهربي. |
Hayır. Buna izin vermeyeceğim. Hançeri güvenli bir yere sakladığını varsayıyorum. | Open Subtitles | لا، لن ندع ذلك يحدث أظنّكِ تخفين الخنجر في مكان آمن |
güvenli bir yere git bence. Nasıl çıkacağını biliyor musun? | Open Subtitles | يجب أن تذهب إلى مكان آمن هل تعرف طريق للخروج؟ |
güvenli bir yere gidiyoruz. Sonrasında suç ortağımızla bir sohbet yapacağım. | Open Subtitles | سنذهب لمكانٍ آمن و بعدها سنقوم بحديثٍ صغير |
Aileyi toplayın ve güvenli bir yere gidin. | Open Subtitles | إجمعي العائلة معاً , و إذهبوا إلى مكان ما آمن |
Bunun üzerine kahramanımız süper hızla üzerine atılır, onu kapar ve güvenli bir yere taşır. | TED | لذلك، بطلنا ينقض بسرعة فائقة، يسحبها، ويحملها إلى بر الأمان. |
Böylece Simon'ı oradan çıkartıp, güvenli bir yere götürdüm. | Open Subtitles | لذا أخرجت سايمون من هناك. تعرفين إلى مكانٍ آمن. |
Ultron'un pençelerinin uzanmadığı, güvenli bir yere... | Open Subtitles | فى مكاناً آمناً حتي يكبروا بعيداً عن قبضة آلترون |
Diğerlerinin güvenli bir yere gidebilmesi için yeterli olan süre. | Open Subtitles | المدة الكافية للباقين للوصول لبر الأمان. |
Bazı şeyleri telafi etmeliyim. Onu güvenli bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | عليّ أن أقوم بتعويضها و إيصالها لبرّ الأمان |
Sokakta hayatta kalmak için fuhuş yapmaktan tutuklanmış kaçak bir kadının, yaşayacak güvenli bir yere ihtiyacı vardı -- bu, bizim ona yardım edebileceğimiz bir şeydi. | TED | فتاة هاربه الذي ألقي القبض عليها تمارس الزنا لأجل أن تعيش تحتاج لمكان أمن لتسكن وتكبر فيه شيء يمكننا مساعدتها به. |
- Seni güvenli bir yere götürmeliyiz. | Open Subtitles | كان يجب ان تبقي هناك يجب ان نضعها بمكان آمن |
Hava kararmadan önce onu yamaçtan indirip güvenli bir yere götürün çocuklar. | Open Subtitles | يا رفاق، أنزلوا من هذا المنحدر .إلى مكان أمن قبل حلول الظلام |
Yapabileceğim bir şey yoktu. Seni güvenli bir yere götürmem gerekti. | Open Subtitles | لم يكُن ثمّة ما باستطاعتي فعله كان لزامًا عليّ أن آخذَكَ إلى برّ الأمان |
Lütfen tüm yanıcı maddeleri güvenli bir yere götürün. | Open Subtitles | الرجاء ابعاد المواد القابلة للاشتعال إلى أماكن آمنة |
Morris'in papazı güvenli bir yere sakladığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قُلتِ بأنَّ "موريس" قد خبّأ القِس بمكانٍ آمن |