"güvenlik görevlisine" - Translation from Turkish to Arabic

    • حارس أمن
        
    • الحارس الأمني
        
    • لحارس الأمن
        
    • من الحارس
        
    • لحارس أمن
        
    Bir güvenlik görevlisine şantaj yapmak zor olmasa gerek. Open Subtitles كان إبتزاز حارس أمن .ليكون أمر سهلا جدّاً
    Merak ettim. Hanginiz bir güvenlik görevlisine saldırıp sonra onu çamaşır arabasına tıktı acaba? Open Subtitles سؤال فضوليّ، أيّ أحمق منكما هاجم حارس أمن الملعب
    Sid, güvenlik görevlisine sıkılan kurşunu tespit etti. 38 kalibrelik. Open Subtitles سيد " إستخرج الرصاصة من الحارس الأمني " إنها عيار 38
    Kocası korkup eline geçirdiği Quinn'in çekiciyle güvenlik görevlisine saldırmış. Open Subtitles جن جنون الزوج فهاجم الحارس الأمني بالسلاح الوحيد الذي تمكن أن يجده. مطرقة "كوين".
    güvenlik görevlisine göre, Fuller ofisten akşam 10.30'da çıkmış. Open Subtitles وفقاً لحارس الأمن فولير ترك المكتب فى العاشرة و النصف مساءً.
    Tabii. Aleti görünmemeye uğraştığımız güvenlik görevlisine yaklaştıracağız. Open Subtitles حسناً، سنقرّب الجهاز من الحارس الذي كنا نتجنبه بالضبط.
    Bir güvenlik görevlisine göre... ..fazla dert açıyorsun. Open Subtitles أنت مزعج جداً بالنسبة لحارس أمن
    Bayım, bir güvenlik görevlisine saldırdınız! Bir hemşireyi lazer tabancasıyla vurdunuz! Open Subtitles لقد اعتديت على حارس أمن وصعقت ممرضة
    güvenlik görevlisine ihtiyaçları olduğunu söylediler. Open Subtitles . لا ، لقد قالوا بأنهم يحتاجون حارس أمن
    güvenlik görevlisine benziyordu. TED بدا وكأنه حارس أمن.
    Belki bir güvenlik görevlisine ihtiyaçları vardır. Open Subtitles لربّما يحتاجون a حارس أمن.
    Biri, güvenlik görevlisine Carter'ın silahını ve telefonunu almasını söyledi, sonrada onu ölürdü. Open Subtitles (جاين). أحدهم أمر الحارس الأمني أن يأخذ مُسدّس (كارتر) وهاتفه ومن ثمّ يقتله.
    İki saattir hareket etmeyen bir otobüse yetişmek için koşan kadın ya da dövizle soda almaya çalışan güvenlik görevlisine ne demeli? Open Subtitles أو تلك السيّدة الني كانت تركض لتلحق بالحافلة التي لم تغادر لساعتين. أو الحارس الأمني الذي هناك يشتري صودا بعملات أجنبية.
    Biri, güvenlik görevlisine Carter'ın silahını ve telefonunu almasını söyledi, sonrada onu ölürdü. Open Subtitles أحدهم أمر الحارس الأمني أن يأخذ مُسدّس (كارتر) وهاتفه ومن ثمّ يقتله.
    Dur tahmin edeyim, çifti vuran silah güvenlik görevlisine ait. Open Subtitles ودعني أحزر مسدس أستعمل لقتل الزوج يعود لحارس الأمن
    Hayır. Sadece güvenlik görevlisine sandalye veriyordum. Open Subtitles لا, أعطي الكرسي لحارس الأمن فحسب
    güvenlik görevlisine karşı açık görüşlü ol. Open Subtitles فقط ابق فكرك متفطن لحارس الأمن
    Değirmenin orada bir güvenlik görevlisine daha ihtiyaç varmış. Open Subtitles إنهم بحاجة لحارس أمن آخر بالمعمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more