"güvenmişti" - Translation from Turkish to Arabic

• وثق
• وثقت
• ثقته
• وثقَ

Çünkü büyük bir adama ihanet ettim, bana güvenmişti, ...beni sevmişti hem de çok.
لأننى قمت بخيانة رجل عظيم وثق بى أحبنى أكثر من أى شئ

John Locke önce Henry Gale' güvenmişti fakat şimdi neye inanacağını bilmiyordu.
جون لوك كان قد وثق في هنري ولكنه لم يكن يعلم ماذا يصدق

Hadi ama, senin ihtiyar her zaman güvenmişti, öyle değil mi?
بحقِك ، لقد وثق فيك الرجُل الكبير دائماً أليس كذلك؟

Sana güvenmişti, sense en zayıf anında ondan faydalanmakta geç kalmadın.
لقد وثقت بكَ وقمتَ بإفتراسها في أضعف لحظاتها

O kızcağız bize güvenmişti ve sen ölmesine sebep oldun.
تلك الفتاة وثقت بنا وأنت تسببت بقتلها

Bana her zaman güvenmişti. Bana yol gösterdi. Akıl hocamdı.
ضمنى الى ثقته كان دليلى وصديقى

Genç adam yok oldu, tül kalktı. Sana güvenmişti.
الشاب الصغير إختفى الحجاب رفع، لقد وثق بك

Anne, bana bir hemstırın güvenebileceği kadar güvenmişti!
أمي، لقد وثق بي ببساطة كأفضل ما يستطيع فعله هامستر

Senin bu işin bir parçası olduğunu biliyordum ama Clark sana güvenmişti.
كنت أعرف أنك جزء من هذا، لكن (كلارك) وثق بك في الواقع.

O seni sevmişti, sana güvenmişti.
لقد أحبك، وثق بك.

Babam sana güvenmişti. Bunu nasıl yapabildin?
وثق أبي بك كيف فعلت هذا.

Şapkacı sana güvenmişti!
لقد وثق بك صانع القبعات

Baban bana güvenmişti.
لقد وثق بي أبوك.

Babam herkese güvenmişti.
أبي وثق بالجميع.

En azından bize güvenmişti.
على الاقل وثق بنا

Başkan donanmadan birinin Bölüm'ü yönetebileceğine güvenmişti. Yeniden güvenebilir.
وثقت من قبل في رجل يعمل في البحرية لإدارة "المؤسسة" وستثق بواحد منهم مجددًا

- Sana güvenmişti. - Kapa çeneni.
لقد وثقت بك إخرس

Bir tüccar olduğunuz için size güvenmişti.
لقد وثقت بك كرجل ذو مهنه

Sana güvenmişti, ama sen onu sattın.
لقد وثقت بك وانت بعتها

Nicolas, ailem sana güvenmişti.
نيكولاس. عائلتي وثقت فيك.

Doğrusunu yapmak için size güvenmişti.
وأعرب عن ثقته لكم, لفعل الشيء الصحيح.

Leo sana güvenmişti.
لقد وثقَ بكَ (ليو)!