"garsona" - Translation from Turkish to Arabic

    • النادل
        
    • النادلة
        
    • للنادل
        
    • نادلة
        
    • للنادلة
        
    • نادل
        
    • النادله
        
    • نادلاً
        
    • لنادلة
        
    • الندل
        
    Jackie, garsona soru sorulacaksa püreyi nasıl yaptıklarını da sorsana. Open Subtitles جايكي اذا كنت ستسأل النادل اسأله متى ستأتي البطاطا المهروسة
    Örneğin, şu anda çatala odaklandınız ve masa örtüsüne veya düşen garsona dikkatle bakmadınız. TED على سبيل المثال ، فقط الآن قد ركزت على الشوكة ولم تلاحظ مفرش الطاولة أو النادل الذي يسقط.
    garsona buzlu kahvenin senin olduğunu mu söyleyeceksin? Open Subtitles , هل ستخبر النادل أن القهوة المثلجة كانت لك؟
    Bir asır önce insan olan karına şimdiyse komik bir garsona. Open Subtitles منذ قرون مضت، كان تجاه زوجتك البشرية الآن، تلك النادلة التافهة
    Eğer garsona şikayet ediyorsan, masa beşteki bir sersem olmadığın konusunda. Open Subtitles إن اشتكيت للنادل فأنت لست مجرد أحمق على طاولة لخمسة
    O bana kızgın, çünkü lokantada yeni garsona kur yaparken gelip ondan çok daha iyi flört ettim. Open Subtitles هو منزعج بسبب ما حدث عند العشاء كان يلاطف في نادلة جديدة وعندما أتيت أنا لم تعره أي اهتمام
    Dün gece de garsona sevgilisinin Kimsesiz Güvercin'i aradığını söylemişsin. Open Subtitles في الليلة الماضية قلت للنادلة صديقها يبحث عن الحمامة الوحيدة
    garsona bakıyorum, garson hesabı elinde adeta sallarcasına masamızın yanında duruyor yani, masada, çeki... çeki gösterir gibi duruyor sanki. Open Subtitles ونظرت إلى النادل، النادل كان يقف بجانب طاولتنا ويهز الحساب على الطاولة، كان يشير على الحساب
    Şef garsona burada olup olmadığını sor. Open Subtitles إذهبي وإسألي النادل إذا كان هنا وأنا سأنتظر
    Ama madem öyle neden o garsona çok beğendiğini söyledin anlamadım. Open Subtitles أنا فقط أَتمنّى بأنّني عَرفتُ لِماذا أخبرتَ النادل أحببتَه كثيراً.
    Dışarı çıkardık, satıcılara... garsona, gişedeki adama bağırırlardı. Open Subtitles تم أخراجنا وإذا بهما يصرخان على البائع أو على النادل أو صاحب الكشك
    garsona kırmızı şarap getirmesini söyler misiniz? Open Subtitles هل يمكن أن أطلب من النادل لجلب لي النبيذ الأحمر؟
    garsona sorabiliriz, o zaman elimizde 3 gerçek olur. Open Subtitles ربما يجبب علينا ان نسال النادل فسيصبح لدينا ثلاث حقائق عنها
    Bakın, buraya laf etmeniz umurumda değil ama garsona daha kibar davranabilirsiniz. Open Subtitles قد لا مانع استيائكم من المكان ولكن عليك ان تكون الطف مع النادلة
    Cezveyi görene kadar, sana kahve veren garsona bile güvenmezsin. Open Subtitles أنت لا تثق في النادلة التي تقدم القهوة حتى ترى ما النوع الذي تستخدمه
    garsona bir şişe şampanya getirmesini söyler misin lütfen? Open Subtitles هلّا طلبت من النادلة أن تجلب لنا زجاجة شراب من فضلك ؟
    Dün gece garsona gerçekten onu sevdiğimi mi söyledim? Open Subtitles هل حقاً قلت للنادل أني أحبه الليلة الماضية؟
    Bir garsona bahşiş verirken katı davranırsan ya da kişisel postaların için devletin pulunu kullanırsan bir şekilde ortaya çıkacak. Open Subtitles إن كنتِ لا تتركين بقشيش للنادل أو تستخدمين طوابع الحكومة للإستعمال الشخصي فكل هذا سينشَر
    Tabi ki içki servis etmelisin, sen garsonsun. İnsanların içkilerine ihtiyaçları var, bizim de onları servis edecek bir garsona. Open Subtitles الناس يحتاجون مشروباتهم، ونحن نحتاج نادلة لتقدم تلك المشروبات
    Yemeğini bitireceksin garsona gördüğü en büyük bahşişi bırakacaksın ve kalkıp gideceksin. Open Subtitles وتتركين أكبر بقشيش للنادلة قد رأته في حياتها، وبعدها تنهضين وتغادرين ..
    Hey, Randy, eğer iş arıyorsan, garsona ihtiyacımız var. Open Subtitles راندي ان كنت تبحث عن عمل فنحن بحاجة الى مساعد نادل
    Kardeşin, babandan hiç "seni seviyorum" u duymamış ve onca yıl hep bunu istemiş şimdi ise garsona sana, bana, baba ulaşmak istiyor. Open Subtitles أخوك لم يسمع أبوك " يقول له " أحبك ولقد كان يحن إليه طوال تلك السنوات والأن هو يتواصل عن طريق النادله
    Bir garsona yiyecek sipariş edilir. Open Subtitles الأوامر التي أقصدها هي طلبات الطعام، لكوني نادلاً.
    Beatrice adındaki garsona çılgınca aşıktım. Open Subtitles لقد كنت منجذب بجنون لنادلة أسمها بياترس.
    O pahalı restoranlardan birine gitseydim baş garsona, garsona, komiye verdiğim bahşişlerle bir yüzlük uçup gidecekti. Open Subtitles إذا ذهبت لإحدى تلك المطاعم الفاخرة, ربما سيكون لزاماً أن أبقشش رئيس الندل, والنادل, والعامل. ومئة دولار ستذهب أدراج الرياح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more