"garsonlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • النادلات
        
    • النادل
        
    • النوادل
        
    • نوادل
        
    • نادلات
        
    • متعهدوا
        
    Hey çocuklar diğer garsonlar size bir şey sormamı istediler. Open Subtitles أهلا يا شباب، النادلات الأخريات يردن مني أن أسألكم شيئا
    Orada kurallara bağlı bir barmen, kameralar ve öbür garsonlar var. Open Subtitles العين في السماءِ، النادلات الأخريات. كَمْ الجحيم عَمِلتْ هي إحصلْ على ذلك إلى شرابِه
    Birlokantadaki garsonlar gibi dostlar hayatınıza girer ve sonra çıkarlar. Open Subtitles أصدقاء يدخلون ويخرجون من حياتك مثل مساعدي النادل في المطعم
    garsonlar devamlı öğlen yemeğine geldiğini söyledi, fakat bugün henüz gelmemiş. İsmini bilmiyorlar. Open Subtitles قال النادل أنّه زائر منتظم ، لكنّه لم يحضر اليوم إنّهم لا يعرفون اسمه
    garsonlar ana yemekle geldiler. Hindiydi sanırım. Open Subtitles جاء النوادل لتقديم الطبق الرئيسي أعتقد أنه كان الديك الرومي
    Nefis garsonlar ve bir sürü ünlü kişi olacak. Open Subtitles و نوادل لذيذون , و سيكون هناك اشخاص مشهورون
    Üniformalı kadın garsonlar yemeği arabanıza getiriyordu. Ve bu deliler gibi sattı. Open Subtitles قائمة طعام مؤلفة من 24، نادلات بزي رسمي يجلبون طعامك إلى سيارتك
    garsonlar üstlerini misafir kulübelerinde değiştirecek. Open Subtitles فريق النادلات يغيرن ملابسهن في كوخ الضيوف،
    Big Boy'daki garsonlar en azından müşteriye bağırmıyor. Open Subtitles النادلات لا يصرخن في وجهك في الولد الكبير
    - Bulabildiğin en alımlı garsonlar bunlar mı? Open Subtitles هل هؤلاء افضل ما امكنك ايجاده من النادلات ؟ نعم.
    Dert değil çünkü garsonlar bunu yapar ve görünüşe göre bizim de olup olacağımız bu. Open Subtitles لا مشكلة ولكن يبدو بأن هذا ما تفعله النادلات وغالبا هذا كل ما سوف نصبحه
    garsonlar kötü olsalar bile onlara iyi bahşiş verdiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تبقشش النادلات جيّداً مهما كانت معاملتهنّ.
    Şimdi ise tabağına eğilirken memelerini menüye yaslayan garsonlar olmadan hamburger yemeye gidemiyoruz. Open Subtitles الآن لا نستطيع الخروج لتناول بيرغر دون أنْ تميل إحدى النادلات على طبقه كما لو أنّ ثدييها جزء من قائمة الطعام.
    garsonlar ne zamandır şifreli telefonlar taşır oldu? Open Subtitles منذ متى النادل أصبح يمتّلك هاتفاً مشفر بشكل كبير؟
    Buraya gelince normalde ben iki tane içki sipariş ederim, çünkü burası dolup taştığında garsonlar bir Houdini gibi kaybolur. Open Subtitles أطلب كأسين في هذه المناسبات لأن النادل يختفي تماماً بعد المقبلات
    Sanırım garsonlar birbirlerini fazla sevmiyorlar. Open Subtitles أظن أن هذا النادل لا يحب النادل الآخر
    He şey maviydi... garsonlar, kıyafetler, peçeteler, mumlar, ışıklar. Open Subtitles كل شيء كان ازرق.. النوادل.. الازياء ، والمناديل، والشموع، وأضواء
    garsonlar, polis, halk binalardan fırlayıp oraya gittiler kuzen Sebastian'ın olduğu yere... Open Subtitles النوادل ،الشرطة ،الناس صاروا يجرون من خارج المبانى إلى أعلى حيث "حيث كان إبن العم " سيباستيان
    garsonlar kendi aralarında küçük bir bahse girdiler de. Open Subtitles الموافقة، النوادل عِنْدَهُمْ a ذِهاب بركةِ صَغيرِ.
    Bu arada, minyatür garsonlar gibi görünen oğlanlar saçları briyantinle şekil verilmiş bir halde pantolonlarını temiz tutabilmek için dikkatli bir şekilde yürüyorlardı. Open Subtitles في هذه الأثناء الفتيان, يبدون مثل نوادل مصغرين ... . شعورهم لزجة بمثبت الشعر...
    Sadece çirkin garsonlar... Ben hallederim. Open Subtitles ...وظف نوادل قبيحين فقط سأبدأ مباشرة بفعل ذلك
    Sence ben zenginken garsonlar bana bunu yapmışlar mıdır? Open Subtitles هل تعتقد ان نادلات فعلت هذا بي عندما كان عندي المال؟
    Bu parti için hazırlanmam gerek ve garsonlar hazırlık yapmak için her an buraya gelebilir. Open Subtitles عليّ الإستعداد للحفلة متعهدوا الحفلات سيأتون هنا في أي دقيقة للتجهيز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more