Yani şiddetli hükümet karşıtı görüşleri olan tarikat liderinin 50 gayrimeşru çocuğundan biri. | Open Subtitles | خمسين طفلا غير شرعي يتملكهم زعيم الطائفة الذي كان عنيف الأراء المعادية للحكومة |
- Nash gayrimeşru bir çocuk mu? | Open Subtitles | اذا ناش كان غير شرعي .أوه، نعم نعم، هو كان غير شرعي |
Onun gayrimeşru sürtüğünü dünyaya getirdin. | Open Subtitles | قمت باغواء زوجي وانجبت منه طفلة غير شرعية الى العالم |
En azından ilk gayrimeşru çocuk, benimle aynı renkteydi. | Open Subtitles | على الأقل الطفل الأول الغير شرعي كان مثل لوني |
gayrimeşru çocukla tanışma yemeği düzenliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقيمين عشاء تعرف على ابنة زوجكِ الغير شرعية |
Günün birinde, büyüdüğünde Arayıcı olacak gayrimeşru bir oğlu olacakmış ve o Arayıcı beni öldürecekmiş. | Open Subtitles | ان يوم ما سيتولي العرش ابن لقيط وسيعتلي ليكون الباحث. وان هذا الباحث سيقتلني. |
Her limanda gayrimeşru çocukların mı var? | Open Subtitles | لديك أطفال غير شرعيين في الموانئ عبر العالم ؟ |
Bizler NDF olarak bu gayrimeşru hükümeti tanımıyoruz. | Open Subtitles | نحن قوات الدفاع المحلية نرفض الاعتراف بهذه الحكومة غير الشرعية. |
İşte, beni aldatan karıma ve iki tane gayrimeşru çocuğa geri döndüm. | Open Subtitles | بعدها عدت الى زوجتي الخائنة والطفلين الغير شرعيين |
Yargıç, kardeşiniz benim gibi gayrimeşru mu? | Open Subtitles | و أخوك يا إيها القائد أهو غير شرعي مثلي ؟ |
Aptal olduğumu düşündüğünü biliyorum ama gayrimeşru oğluna miras kalamayacağını da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تخالني بلهاء، لكني أعرف هذا، لايمكن لإبن غير شرعي أن يرث. |
- Evet. Robert Pickstock'la ilgili işlem yapıldığı anda gayrimeşru olduğu ortaya çıkardı. | Open Subtitles | لكن أي قضية من روبرت بيكستوك ستكون غير شرعية. |
Biri gayrimeşru bir acuzeyle, diğeri de kötü şöhretli bir fahişeyle evlendi. | Open Subtitles | أحدهما بامرأة وضيعة كانت ابنة غير شرعية والآخر بامرأة سيئة السمعة |
Körfezdeki en zengin petrol şeyhlerinden birinin gayrimeşru oğlu. | Open Subtitles | انه الإبن الغير شرعي لأحد أثرى شيوخ النفظ في الخليج |
Eski kocasının gayrimeşru bebeğinin doğumu pek öyle sayılmaz ama haklısın, bebeğim. | Open Subtitles | ولادة الابن الغير شرعي لزوجها السابق أمر يصعب تصديقه قليلاً بالنسبة لها لكنني أعي الأمر يا عزيزتي |
Meşru olana gayrimeşru ve gayrimeşru olana meşru biri geldi. | Open Subtitles | , الشرعية إنتهت بغير شرعية و الغير شرعية . إنتهت بشرعية |
Yahuda Krallığı'nda, yayılmacı hırsları Filistin'i gerçek varislerinden alan gayrimeşru devlet İsrail'e bakın. | Open Subtitles | أنظروا إلى دولة اليهود الغير شرعية والتي لها طموحات توسعية قامت بإغتصاب فلسطين من أهلها الحقيقيين |
- Babacığının üçüncü gayrimeşru çocuğu. | Open Subtitles | لقيط والدك الثالث لقد إكتشفت من هي اللقيطة الثالثة |
O kadar abartma anne. Ben de gayrimeşru sayılırım. | Open Subtitles | لا تذهبي بعيداً يا أماه ، فأنا لقيط أيضاً |
Başkan Yardımcısının, 5 yıldan fazla süredir ülkede bulunan gayrimeşru göçmenlerin dokunulmazlık hakkına muhalif olacağına dair bir anlaşma önerebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا عْرضَ إلتزام نائب الرئيس بمعارضة أي مهاجرين غير شرعيين والذين هم هنا لأكثر مِنْ خمس سَنَواتِ. |
Peki bu gayrimeşru çocuk da neyin nesi? | Open Subtitles | إذا، ماذا عن الطفلة غير الشرعية ؟ |
Bunlar benim gayrimeşru çocuklarım. Hepsinin de annesi farklı. | Open Subtitles | هؤلاءٍ هم أبنائي الغير شرعيين كلٌ منهم لديهِ أمٌ مختلفة. |
Bir an, Linda Evans'tan olan gayrimeşru çocuğum sanmıştım. | Open Subtitles | لدقيقة خلت أنّه ذلك طفلي من (ويدلوك) مع (ليندا إيفانز). |
O gayrimeşru bir çocuk. - Gayri meşru mu? | Open Subtitles | ليس حقيقى , إنه أخّ . غير شرعى |
Ne sen ne de Papa benim kızımı gayrimeşru kılabilir! | Open Subtitles | وأنت أو البابا, لا يمكنكم أن تجعلوا من أبنتى لقيطة. |