"gaz ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • والغاز
        
    • الغاز
        
    • والغازات
        
    • الغازات والغبار
        
    Peki ya petrol, doğal gaz ve maden şirketleri? TED وحول كيفية النفط والغاز وشركات التعدين؟
    Ayrıca, petrol, gaz ve yenilenebilir enerji için yılda yaklaşık 650 milyar dolar ödenek ayırıyoruz. TED أنفقنا كذلك حوالي 650 مليار دولار في السنة كدعم حكومي للنفط والغاز والطاقة المتجددة.
    Kontrol yöntemimiz göz yaşartıcı gaz ve uyuşturucu oklar mı? Open Subtitles هل تشمل وسائل السيطرة عليهم الغاز المسيَل للدموع والأسهم المخدَرة؟
    Uzaya muazzam miktarda gaz ve toz saçarak devasa bir nebula oluşturacak. Open Subtitles وستقذف بكميات هائلة من الغاز والغبار الى الفضاء،لتتشكل على هيئة سُدُم عملاقة
    Besin, gaz ve proteinleri taşımak için sayısız testler yapmaktaydı. TED وكيف أنها كانت تقوم على اختبار حلول لا تعد ولا تحصى لنقل المغذيات والغازات والبروتينات.
    Bu devasa gaz ve toz bulutundan oluşan yıldız diski bizim kâinattaki evimizdir. Open Subtitles هذا القرص الكبير من النجوم والغازات والغبار هو موطننا في الكون
    Dev bir gaz ve toz bulutu dönen bir disk oluşturacak şekilde çöktü. Open Subtitles سحابة ضخمة من الغازات والغبار انخسفت لتكوّن قرصًا دوّارًا
    Tüm toz, gaz ve elementler çekilir, her şey içine istiflenir... - ...oluşuma dek... Open Subtitles كل الغبار والغاز والعناصر تُجذب لها وتظلتتراكم،حتىتكون..
    Potansiyel balık, gaz ve petrol kaynakları burayı stratejik ve politik açıdan önemli bir hale getirmektedir. Open Subtitles الإحتياطيات المحتملة من الاسماك والنفط والغاز جعل كل واحد الاستراتيجيه والمنطقة بأكملها أصبحت بقعة ساخنة سياسية
    Bir yıldız doğduğunda geride çok miktarda gaz ve toz bulutu bırakır. Open Subtitles متى يشتعل نجم فإنه يخلّف الكثير من الغبار والغاز
    Yıldızlar bir galaksinin içinde nebula adı verilen gaz ve toz bulutları içinde doğarlar. Open Subtitles النجوم التي في المجره ولِدت في سحاب من الغبار والغاز تسمى بسحابه السديم
    Çekim gücü gaz ve tozu dev bir girdabın içine çeker. Çekim gücü maddeleri bir araya getirir. Open Subtitles تجذب الجاذبية الغبار والغاز إلى دوّامة عملاقة
    Süpernova şok dalgası sütunlara çarptığında ince gaz ve tozu yoğun kümelere sıkıştırır. Open Subtitles تصطدم الموجة الصدمية للمستعر الأعظم بالأبراج فتضغط الغاز والغبار الرقيقين إلى مجموعات كثيفة
    4,5 milyar yıl önce, gaz ve tozdan oluşan bir bulut vardı. TED إذا عدنا 4.5 مليار سنة إلى الوراء، كانت هناك سحابة من الغاز والغبار.
    Yıldız oluşumu için, büyük bir gaz ve toz bulutunun çökmesi gerekir. TED لتشكيل النجم، يلزمك كرة كبيرة من الغاز و الغبار لتنهار.
    Bir sürü doğal gaz ve biraz da başlangıç olarak nükleer enerji. TED حسناً، الكثير من الغاز الطبيعي والقليل من الطاقة النووية، كبداية.
    Astronomlarca gaz ve tozdan oluştukları bilinir. Open Subtitles وهى عبارة عن مجموعة من النجوم الصغيرة ، كما لاحظها العلماء غادرت حضانتها ومكان ولادتها حيث الغاز والغبار
    Güneş sistemimizin gezegenleri dev bir gaz ve toz diskinden meydana geldiler. Open Subtitles الكواكب في النظام الشمسي تتشكل من أسطوانة ضخمة من الغبار والغازات
    Hazımsızlık, mide bulantısı, karın ve sırt ağrıları ruhsal değişim, gaz ve kusma. Open Subtitles عسر الهضم، الغثيان، آلام في البطن والظهر. وتقلب المزاج، والغازات والإنتفاخ؟
    Evren yıldız, gaz ve gezegenler gibi görebildiğimiz şeylerin hepsini içerir. TED الكون يحتوي كل الأشياء التي نراها كالنجوم والغازات والكواكب .
    gaz ve toz battaniyelerini atmış olsalar da hala karşılıklı kütleçekimleriyle birbirlerine bağlıdırlar. Open Subtitles وقد أزالت عنها غطاء الغازات والغبار ولكنها ما زالت مرتبطة سوية بواسطة الجاذبية المتبادلة خاصتها
    Devasa yıldızlar, içlerindeki yakıcı ultraviyole radyasyonla etraflarını çevreleyen gaz ve tozu kurutarak burada doğarlar. Open Subtitles النجوم العملاقة التي تولد هنا تجفف محيطها من الغازات والغبار بإشعاعها الفوق بنفسجي العنيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more