Gerçekten önemliydi fakat o kadar geç kalmadım. Neyin var? | Open Subtitles | لقد كان مهماً حقاً ، ولكني لم أتأخر كثيراً ماالخطب؟ |
Daha bu sabah birkaç kişi geldi, sizin sörf tahtalarından sordu. Sipariş vermek için geç kalmadım umarım. | Open Subtitles | الزبائن جميعاً هنا تسأل عن الألواح آمل أنني لم أتأخر على الطلب |
Bak, gerçekten o kadar geç kalmadım kardeşim. | Open Subtitles | أنظر , أنا لم أتأخر بهذه الدرجة |
İhtiyacım yok. O kadar geç kalmadım, değil mi? | Open Subtitles | لا أحتاج إليه ، أنا لست متأخرة إلى هذه الدرجة ، أليس كذلك ؟ |
10 yılda bir kez geç kalmadım. | Open Subtitles | لم أتأخر يوماً واحداً في عشرة سنوات. |
- Neden? geç kalmadım, değil mi? | Open Subtitles | أنا لم أتأخر,أليس كذلك؟ |
Yedi yıldır hiç geç kalmadım. | Open Subtitles | طوال سبع سنوات لم أتأخر أبداً |
Güzel, o hâlde geç kalmadım. | Open Subtitles | جيد إذاً أنا لم أتأخر |
Öyleyse çok geç kalmadım. | Open Subtitles | لم أتأخر كثيراً |
O kadar geç kalmadım ki!" | Open Subtitles | أنا لم أتأخر كثيراً؟ |
O kadar geç kalmadım. | Open Subtitles | لم أتأخر لهذه الدرجة.. |
- geç kalmadım dimi? | Open Subtitles | لم أتأخر كثيراً، أليس كذلك؟ |
Çok geç kalmadım. | Open Subtitles | لماذا ؟ لم أتأخر كثيراً |
Umarım geç kalmadım. | Open Subtitles | آمل إنّي لم أتأخر. |
- Vay canına, o kadar da geç kalmadım değil mi? | Open Subtitles | أين أنت؟ لم أتأخر, أليس كذلك؟ |
Ben hayatımda hiçbir yere geç kalmadım, Francis. | Open Subtitles | (لم أتأخر يوماً في حياتي, يا (فرانسيس |
Hayır, ben geç kalmadım. Baban gecikti. | Open Subtitles | أنا لست متأخرة أبوك هو الذى تأخر |
Hayır, ben geç kalmadım. Baban gecikti. | Open Subtitles | أنا لست متأخرة أبوك هو الذى تأخر |