"geçeceğini" - Translation from Turkish to Arabic

• سيمر
• ستمر
• سيزول
• سيعبر
• ستزول

Ama halka bu yarışın dünyanın büyük şehirlerinden geçeceğini söyledik.
لكنّنا أخبرنا الجمهور ان هذا السباق سيمر خلال اعظم مدن العالم

Sonra 2000 WX 354 asteroit'inin nasıl 8 ay 12 gün içinde dünyanın yanından geçeceğini okudum.
وكيف أنه سيمر بجوار كوكب الأرض خلال ثماني أشهر و12 يوماً

Herhalde böyle bir köprü yaptıklarına göre üstünden bir fil geçeceğini de hesaplamışlardır.
من الواضح أنهم عندما قاموا ببناء هذا الجسر هكذا أخذوا في الإعتبار أن الفيلة ستمر عليه

Ona bunların hepsinin geçeceğini söylemek isterdim, fakat ona yalan söylemek istemiyorum.
رغبت كثيرا ان اخبرها بأن كل ذلك سيزول لكني لم اريد أن أكذب عليها.

Barb, lütfen bana onun bitiş çizgisini geçeceğini söyle.
بارب، قولي لي أنه سيعبر خط النهاية سيعبر خط النهاية

Dolduran kişi kokunun 1 aya falan geçeceğini söyledi.
الرجل الذي قام بحشوه قال أن الرائحة ستزول بعد شهر تقريباً

Bunların önce Santino'nun başından geçeceğini düşünürdüm.
كنت أعرف أن سانتينو سيمر بكل هذا

Onun bizim güneşimize onu parlatacak kadar yakın geçeceğini ve bunun Talthus'u yutacağını söylediler.
لقد قالوا بأنه سيمر قريباً من الشمس بما يكفى ليجعلها تنفجر * وبأنَّه سيَبتلعُ * تالثيس

Ama bunların geçeceğini biliyorsun. Boş ver gitsin.
لكنك تعلم أنه سيمر دعنا نذهب فقط

Leo, yaklaşan ayrılığın üzüntüsüyle kasırga hakkında biraz araştırma yapıyor ve Atlas Okyanusu boyunca giderken uzun zamandır sönük fakat şimdi aktif olan, merkezine toksik kül püskürtecek bir volkandan geçeceğini ve bunun muhtemelen dünyayı yok edecek bir kimyasal silaha dönüşeceğini fark ediyor.
ليو، حزين جدًا بشأن هذا الإنفصال الوشيك هل هناك المزيد من البحث عن الإعصار ويكتشف ذلك في طريقه عبر المحيط الأطلسي سيمر عبر بركان خامل منذ فترة طويلة، على الرغم من أنه الآن بركان نشط الذي سيرمي الرماد السام في عينه الذي من المفترض أن يحول إلى نوع من الأسلحة الكيميائية الذي سيدمر العالم

İçki şişemin güvenlik taramasından geçeceğini sanmıştım.
لم أعتقد أن قارورة الكحول خاصتى ستمر من الأمن

Ama her zaman bir noktadan sonra ormanın aşina olmadığın yerlerinden geçeceğini biliyorsun.
لكن انت دائماً تعرف ان في بعض النقاط انك ستمر في بعض هذه الاجزاء من الغابة

- NASA oluşan nesnelerin dünyanın çok yakınından geçeceğini söyledi,
وقالت وكالة ناسا أن هناك أجسام ستمر بالقرب من الأرض للغاية،

Katil, ketaminin etkisinin geçeceğini biliyor, bu yüzden hızlı hareket ediyor.
المجرم يعرف ان الكيتامين سيزول تأثيره لذا عليه ان يتصرف

- Ama kendi kendine geçeceğini söz veriyorum. - Hepsi bu mu?
لكن أعدك بأنّ هذا الشعور سيزول مع الوقت

Keşke geçeceğini söyleyebilseydim.
أتمنى لو كان بإمكاني إخبارك أنه سيزول.

Açılan kapıların kötü yanı şu: Kapıdan kimin geçeceğini bilemezsin.
مشكلة فتح الأبواب هو أنه لا يمكنك التنبؤ بمن سيعبر منها

Açılan kapıların kötü yanı şu: Kapıdan kimin geçeceğini bilemezsin.
المشكلة في فتح الأبواب أنّك لا تستطيعين تخمين من سيعبر منها

Dört gün sonra buradan büyük bir kamyon konvoyu geçeceğini duydum.
لقد سمعت أنه بعد (4)أيام.. سيعبر موكب ضخم من الشاحنات هذا الطريق.

Eğer oturup, bunun geçeceğini umarsak elimizdeki şey felaket olur.
لو إفترضنـا أن هذه ستزول لوحـدها ستكـون هناك كارثـة بيـن أيدينـا

Bu izin geçeceğini söylemişti ama bana söylediklerinden sadece bu doğru çıkmadı.
أخبرني أن العلامة ستزول ،و لكن هذا هو الشيء الوحيد الذي قاله لي و لم يكن صحيحا