"geçen ilk" - Translation from Turkish to Arabic

    • في أول
        
    • في اول
        
    Eline geçen ilk fırsatta ona sırt çevirdin. Open Subtitles تستخدمونها لإدارة ظهوركم عنه في أول فرصة تغتنمونها
    Eline geçen ilk fırsatta ondan paçanı kurtaracağını söyledi. Open Subtitles لقد قالت إنك سوف تتخلصين منها في أول فرصة تسنح لك.
    Eline geçen ilk fırsatta kontrolü ele almaya hazır bir genç adamla karşı karşıyayız gibi görünüyor. Open Subtitles حسناً، جيّد، إنه يبدو كشاب متسعد لتحمّل المسؤولية في أول فرصة
    Elime geçen ilk fırsatta senin canını yakacağım ve bunu yapmak için bir ağaca ihtiyacım olmayacak. Open Subtitles ساعمل على ان اؤذيك في اول فرصة احصل عليها وأنا لست بحاجة إلى شجرة للقيام بذلك
    Eline geçen ilk fırsatta beni öldüreceksin. Open Subtitles ستقوم بقتلي في اول فرصه تحصل عليها
    Nerede aradın, lan? Bastın gittin. Eline geçen ilk fırsatta kaçtın. Open Subtitles لم تبحث بكامل تركيزك يا رجل، لقد تخليت عني، في أول فرصة سنحت لك
    Elime geçen ilk şansla onu dürüst bir hanım yapacağım. Open Subtitles سأجلعها امرأةٌ شريفة في أول فرصةٍ تسنحُ لي
    Ellerine geçen ilk fırsatta davayı benim elimden de alırlar. Bilir misin babam eskiden "Birine dahi bir şey ifade eden... yeteri kadar önemlidir." derdi. Open Subtitles سيقومون بإخراجي من القضية في أول فرصة يجدونها. أتعلم, اعتاد أبي أن يقول,
    Eline geçen ilk fırsatta seni öldürmeyeceğini düşündüren ne? Open Subtitles ما الذ يجعلك تعتقد أنه لن يقتلك في أول فرصة تتسنّى له ؟
    - Elimize geçen ilk fırsatta kaçacağız. - Sessizlik köle! Sessizlik! Open Subtitles سنهرب في أول فرصة ننالها - إخرس ايها العبد -
    Seni, eline geçen ilk fırsatta satacaktır. Open Subtitles لذلك سينقلب عليك في أول فرصة يحصل عليها
    Elime geçen ilk fırsatta geçit panellerinden birine geçip geminin kontrolünü tekrar Rush'a aktaracağım. Open Subtitles في أول فرصة تتاح لنا سادخل للوحة المفاتيح في غرفة البوابة وأعيد نقل السيطرة لـ"راش
    Şimdi oldum. Ama birine yardım etmek için elime geçen ilk fırsatta... Open Subtitles والآن ها أنا، في أول فرصة أساعد أحدهم،
    Çünkü sana söz veriyorum, elime geçen ilk fırsatta seni tahtalı köye yollayacağım. Open Subtitles لأني أعدك... أعدك بأني سأقوم بقتلك في أول فرصة أحصل عليها
    Sanırım eline geçen ilk fırsatta. Open Subtitles في أول فرصة ستسنح لك على ما أفترض
    Eline geçen ilk fırsatta Gus'ın bizi öldüreceği gerçeğine karşı atacağımız bir sonraki adım. Open Subtitles خطوتناالتاليـة، بوضع بالحُسبان بأن في أول فُرصة سيقتلنا (جاس).
    Eline geçen ilk fırsatta Gus'ın bizi öldüreceği gerçeğine karşı atacağımız bir sonraki adım. Open Subtitles خطوتناالتاليـة، بوضع بالحُسبان بأن في أول فُرصة سيقتلنا (جاس).
    - Elime geçen ilk fırsatta. Open Subtitles في اول فرصة احصل عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more