"geçirmekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • قضاء
        
    • بقضاء
        
    • تمضية
        
    • إمضاء
        
    Aileyle vakit geçirmekten başka daha iyi ne olabilir ki? Open Subtitles وهل هناك أفضل من قضاء بعض الوقت مع العائلة ؟
    Lütfen, geceyi güzel bir bayanla geçirmekten daha güzel ne olabilir? Open Subtitles قضاء ليله مع إمرأه جميله .. ما الأجمل من هذا ..
    Bir İsrail hapishanesinde kalan yaşamını geçirmekten kesinlikle daha iyi. Open Subtitles بالطبع أفضل من قضاء بقية حياتك في سجن إسرائيلي
    Bir keresinde de ailemle vakit geçirmekten hoşlanıyorum demiştim. Open Subtitles ذات مرة أخبرت امرأة بأني أستمتع بقضاء الوقت مع عائلتي.
    Sen ve arkadaşlarınla zaman geçirmekten çok zevk aldım. Open Subtitles أنا مستمتع بقضاء الوقت معكِ أنتِ و أصدقائِك
    Geri kalan ömrünü bir kafeste geçirmekten kurtarmaya çalışıyorum seni. Open Subtitles أحاول أن أمنعك من تمضية بقية حياتك مسجوناً في قفص
    Kısa-vadecilik öğretmenleri öğrencileriyle kaliteli bire bir zaman geçirmekten alıkoyar. TED التفكير قصير المدى يحرم المدرسين من إمضاء وقت مخصص فردًا لفرد مع تلاميذهم.
    Akşamlarımı sahte görüşler bildirip, dizanteriyle ilgilenen insanlarla geçirmekten bıktım. Open Subtitles لقد تعبت من قضاء أمسيات أحاول فيها صنع تكهنات زائفة مع أُناس يعملون من أجل الديزنتاري إنه تناول لوجهات النظر
    Ve kazanmak, ailenle vakit geçirmekten daha önemli? Open Subtitles والفوز أهم عندك من قضاء الوقت مع عائلتك؟
    Vaktini hapishanede geçirmekten daha iyidir değil mi? Open Subtitles هذا أفضل من قضاء الوقت فى السجن, أليس كذلك ؟
    Yıl dönümümüzü bir camın arkasından telefonla konuşarak geçirmekten hoşlandığımı mı düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أنني أريد قضاء ذكرى زواجنا أتطلع لك من خلال الزجاج وأتحدث لك من خلال الهاتف؟
    Başkanın bütün bir Pazar gününü lunaparkta geçirmekten daha önemli işleri var. Open Subtitles الرئيس لديه عمل أكثر أهمية من قضاء يوم الأحد بالكامل في حديقة ألعاب.
    Güzel ve inanılmazsın ve yılbaşı arefesini seninle geçirmekten onur duyuyorum. Open Subtitles ...أنتِ جميلة الليلة وملائكية ولى الشرف فى قضاء عشية العيد بصحبتكِ
    Güzel ve inanılmazsın ve yılbaşı arefesini seninle geçirmekten onur duyuyorum. Open Subtitles ...أنتِ جميلة الليلة وملائكية ولى الشرف فى قضاء عشية العيد بصحبتكِ
    Pekala, birlikte takılacağız sanmıştım ama görülüyor ki senin anlamsız sekse duyduğun nevrotik ihtiyaç, her şeye rağmen seni sevmeye devam eden ve bu arada seni hayatta tutacak bir böbrek bağışı için tek ümidin olan kardeşinle vakit geçirmekten önemli. Open Subtitles اعتقدت أننا كنا سنتسكع سوياً.. ولكن من الواضح أن حاجتك للجنس أكثر أهمية.. من قضاء وقت مع أخيك الوحيد
    Ben sadece birlikte zaman geçirmekten bahsediyorum. Open Subtitles .. أنا فقط أنا أتحدث فقط عن قضاء وقت معاً
    İşimin beni seninle daha fazla zaman geçirmekten alıkoyduğu için çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسف .. أن العمل أبقاني من .. قضاء الوقت معك
    Eğer o vanilya kokulu, cırlak, şirret kadınla vakit geçirmekten hoşlandığımı düşünüyorsan tamamen yanılıyorsun, dostum. Open Subtitles لو فكرت للحظة أنني أستمتع بقضاء وقتي مع مع تلك المتسلطة ذات الصوت الحاد الشبيهة بالفانيلا
    Eun, Hae Soo ile vakit geçirmekten hoşlandığından yaş gününde böyle bir armağan verdim ona. Open Subtitles ،يون يستمتعُ بقضاء الوقت معَ هاي سو، لذلك لقد سمحتُ .بذلك كهديّة لهُ
    Peki hayatının geri kalanını böyle geçirmekten mutlu olacak mısın? Open Subtitles و هل ستكونين سعيدة بقضاء بقيّة حياتك بهذه الطريقة؟
    Başka hiçbir şey beni, bütün gecemi bir arkadaşıma yardım ederek geçirmekten daha fazla mutlu edemez. Open Subtitles لا شيء يُسعدني أكثر من تمضية اللّيل بطوله أساعد صديقًا
    Bir ateş çukurunda yanacak olsam bile bu sefil dondurucu kutuda bir Pazar daha geçirmekten çok daha iyidir. Open Subtitles حتى لو كنت أحترق في الحفرة النارية ستكون مكان أفضل من إمضاء يوم أحد آخر في هذا الصندوق البائس المتجمد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more