"geçirmemi" - Translation from Turkish to Arabic

• أقضي
• أقضيَ
• على قضاء

Hayatımı senin önünde dizlerimin üzerine çökerek geçirmemi mi istiyorsun?
هل تريد مني أن أقضي حياتي كلها جاثيا على ركبتي أمامك ؟

Evet. Sahada da biraz vakit geçirmemi istiyorlar.
أجل يريدون مني أن أقضي بعض الوقت في الملعب

Annem, babamla biraz hoş zaman geçirmemi istemişti.
أرادت أمي أن أقضي بعض الوقت الممتاز مع أبّي

Kadınımla zaman geçirmemi sağlayan bu molayı almama yardım ettiğin için.
بل أيضا بسبب مساعدتك لي في التخلص من الكسل أنا الآن أقضي وقتي مع صديقتي

Kız arkadaşım Tammy Sue Noel'i o ve üç çocuğuyla geçirmemi istedi.
صديقتي (تامي سو) طلبت منّي أن أقضيَ عيد الميلاد معها رفقة أبناءها الثلاث.

Bütün geceyi yanında geçirmemi mi istiyorsun?
إذا أنت تقول أنه يجب على قضاء الليل كله هنا معك

Hâlâ bağ kurabiliyor muyum diye görmek için onunla zaman geçirmemi istedin.
لقد أردتَني أن أقضي الوقت معها لترى إن كنتُ ما أزال قادرةً على التواصل

Bakın, bu yollarda çok fazla zaman geçirmemi gerektirir ki,
هذا سيتطلب مني أن أقضي وقتًا طويلاً على الطريق

Birisi onunla vakit geçirmemi istediği zaman evde takılıp televizyon izlemekten daha ilginç bir şeyler planlaması iyi olur.
عندما يطلب من شابٌ أن أقضي الوقت معه يجدر به أن يخطط للقيام بأمر أكثر تشويقاً من الجلوس في المنزل ومشاهدة التلفاز

Önümüzdeki birkaç günü 20 hatta 30 yıllık eski pornografik dergilerin sayfalarını dikkatle inceleyerek geçirmemi mi istiyorsun?
تريد مني أن أقضي الأأيام القليلة المقبل أتصفح بحذر في صور إباحية كلاسيكية قبل عشرات وعشرات من السنوات؟

Önemsenmediğini hissettiğin için davul çalmakla bu kadar ilgilenmeyip seninle daha fazla vakit geçirmemi isteyeceksin ve ben bunu yapamayacağım.
وستخبرنني أن أتوقف عن عزف .الطبول، وأن أقضي وقتاً أطول برفقتك

Tatilimin ilk haftasini onlarla beraber gölde geçirmemi istiyor.
وأن أقضي الاسبوع الأول من عطلتي معهم

Paris'deki son gecemi, yalnız geçirmemi istemezsin, değil mi?
أنتِ لا تريدين أن أقضي آخر ليلة في "باريس" وحيداً؟

Annen, kendisi ile biraz zaman geçirmemi istiyor.
أمكِ تريدني أن أقضي بعض الوقت معها

- Anneniz sizinle zaman geçirmemi istedi.
- أمك طلبت مني أن أقضي معكم بعض الوقت

Tamam, Noel'i nasıl geçirmemi tavsiye edersin?
كيف تحب أن أقضي عيد الميلاد؟

Kendisiyle bir hafta sonu geçirmemi istiyor.
لقد أرادت أن أقضي معها إسبوع

Noel'i Guatemala'da mı geçirmemi öneriyorsunuz?
أتقترح أن أقضيَ عيد الميلاد في (غواتيمالا)

Karım, sağlığım için bahçede bol bol vakit geçirmemi öneriyor.
تشجعني زوجتي على قضاء أكبر وقت ممكن في الحديقة من أجل صحتي