"geçirmenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • قضاء
        
    • لقضاء
        
    • تمضية
        
    Dongguan'a ilk gittiğimde, işçilerle çok fazla vakit geçirmenin iç karartıcı olacağını düşünüyordum. TED عندما ذهبت لأول مرة إلى دونغقوان،أنا قلقت من احتمال الاكتئاب جراء قضاء الكثير من الوقت مع العمال.
    Geceyi burada geçirmenin tehlikeli olduğunu söylüyor. Open Subtitles هو يقول أنه من الخطر قضاء الليلة فى القرية
    Ailece vakit geçirmenin bir bölümü de ayrı ayrı zaman geçirmektir. Open Subtitles جزء من قضاء الوقت كعائله هو قضاء الوقت متفقرين كأفراد
    Kullanabilirsin ama zamanımızı beraber geçirmenin en iyisi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles تستطيعين لكن لا اعتقد ان هذه افضل طريقة لقضاء وقتنا
    Bu iş dışı zamanları yenileyici ve huzurlu geçirmenin bir yolu. TED في الواقع إنها طريقة هادئة ومنعشة لقضاء وقتك خارج العمل.
    İnsanlara, insanlara Noel'i geçirmenin tek yolunun sizin taze, hafif biranızı içmek olduğunu söylemeyi öneriyorum. Open Subtitles أنا أقترح أن الطريقة الوحيدة لقضاء العطلات هى لشراء شرابك الخالى من الدهون و كحولى فى زجاجة
    Hiçbir şeyin, çocuklarınızla vakit geçirmenin yerini tutamayacağını söylerler. Open Subtitles يقولون أنه لا يوجد بديل عن تمضية وقت مع الأطفال
    - Sadece eğlendiğin için biriyle zaman geçirmenin bir anlamı yok. Open Subtitles أعني، ليس هناك نقطة في قضاء الوقت مع شخص إذا كان مجرد متعة.
    Hem ailenizle bir gece geçirmenin bizim iyiliğimize olacağına pek inanmıyorum. Open Subtitles و لا اظن أني أبالغ في الحماية لقول أن قضاء ليلة مع عائلتكِ ليست في مصلحة ابنتي
    Günümü, kendi annemle hapiste geçirmenin yanında hiç bu. Open Subtitles أجل.إنه يتفوق على قضاء اليوم مع والدتي بالسجن
    Her sene yeniden büyür. Depo'da çok fazla zaman geçirmenin bir yan etkisi. Open Subtitles إنها آثر سلبي من قضاء وقت طويل في المستودع
    Babanın adamlarından biriyle bu kadar fazla vakit geçirmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنها فكرة جيدة قضاء الوقت مع أحد موظفي والدك
    Ailenle vakit geçirmenin bu kadar acı verici olmasına üzüldüm. Open Subtitles حسناً، أنا آسف لأنك تظن أن قضاء الوقت مع عائلتك مؤلم لهذه الدرجة.
    Onunla vakit geçirmenin, onu öpmenin onunla eğlenmenin mi önemli olan şey olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles تعتقد قضاء الوقت معها, تبادل القبلات معها تستمتع معها, تعتقد هذا هو كل شئ؟
    Ben de geçen gün Virginia'ya iş dışında da zaman geçirmenin ne kadar iyi olduğunu anlatıyordum. Open Subtitles أتعلم، كنت فقط أخبر فرجينيا قبل أيّام عن اعتقادي عن مدى أهمية قضاء بعض الوقت بعيداً عن العمل.
    Ama bu öğleden sonrayı geçirmenin güzel ve eski-tarz bir şekli gibi geldi. Open Subtitles لكنني أظنها طريقة جميلة و عتيقة الطراز لقضاء فترة ظهيرة
    Çocukla bir kez konuştum, onunla biraz yalnız vakit geçirmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles لقد قابلت الطفل مرة واحدة فقط لذا أظن من المهم أن نجد طريقة لقضاء بعض الوقت معه بشكل منفرد
    Günü daha iyi geçirmenin bir yolunu düşünebiliyor musunuz çocuklar? Evet. Open Subtitles هل تملكون فكرة أفضل لقضاء اليوم , أجيبوا ؟
    Günü daha iyi geçirmenin bir yolunu düşünebiliyor musunuz çocuklar? Evet. Open Subtitles هل تملكون فكرة أفضل لقضاء اليوم , أجيبوا ؟
    Eminim cuma gecesini geçirmenin daha kötü yolları da vardır. Open Subtitles أفترض أن هناك طريق أسوأ لقضاء ليلة جُمعة
    Hayatımda koşmayı hiç sevmedim, ama onunla vakit geçirmenin en iyi yolu bu. Open Subtitles لم أستمتع أبدا بالركض و لكنه المجال الأفضل لقضاء وقت معه
    Hiçbir şeyin, çocuklarınızla vakit geçirmenin yerini tutamayacağını söylerler. Open Subtitles يقولون أنه لا يوجد بديل عن تمضية وقت مع الأطفال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more