"geçirmişsin" - Translation from Turkish to Arabic

• قضيت
• قضيتِ
• تقضين
• حضيت

Herkes Amerika'ya gelmek ister. İntifada sırasında 2 yılını İsrail hapishanesinde geçirmişsin.
قضيت سنتان في السجون الإسرائيلية أثناء الانتفاضة

Anladığım kadarıyla, zor anlar geçirmişsin ve konuşmuyormuşsun.
افهم انك قد قضيت وقت صعب هناك ولذلك انت لا تتكلم

Belli ki Fas'ta söylediğinden çok daha iyi vakit geçirmişsin.
يبدو أنك قد قضيت وقتاً رائعاً فى المغرب لكن هاقد أفشى سرك

Böyle düşündüğüne göre, okulda pek az zaman geçirmişsin demektir.
لا بد أنكِ قضيتِ فترة قصيرة في المدرسة لتفكّري بهذا

Benim kadar uzun bir süre antropolog olarak çalışmışsan zamanının çoğunu sahada geçirmişsin demektir.
حسنا .. إذا كنت تعرفين فى علوم الإنسان مثل خبرتى الطويله فى ذلك فسوف تقضين معظم وقتك فى هذا المجال

Vay, görünüşe göre şu hızlı gecelerden birini geçirmişsin?
يبدوا انك حضيت بأحدى تلك الليالي ؟

Kötü bir gece geçirmişsin. Her şeyi anlat.
لقد فهمت أنك قد قضيت ليلة عصيبة حدثيني عن كل شيء

S*tir! Annenin partisinde harika zaman geçirmişsin diye duydum.
. سمعت أنك قضيت وقتاَ رائعاَ في حفلة والدتك

Gününün büyük kısmını kanunları çiğneyerek geçirmişsin.
قضيت معظم اليوم بمخالفةالقانونواحدتلو الآخر.

Görünüşe göre geçen hafta avukatlarımzdan biriyle dört saat geçirmişsin.
لقد قضيت أربع ساعات مع أحد المحامين الأسبوع الماضي

Sonra da altı yılını Mısırda geçirmişsin çoğunlukla Abu Rawash'ta çalışmışsın işte o zaman karanlık işlere biraz karışmışsın.
وبعدها قضيت ستة سنوات في مصر في الغالب عملت في ابي رواش وعندها بدأت الآمور تصبح مشبوهة قليلاً

Bir ölü ile çok zaman geçirmişsin derim.
هذا يعني أنك قضيت وقتاً فائضاً مع الأموات

Hayatımın ilk ayını senin ailenle sen de hayatının ilk ayını benim ailemle geçirmişsin.
وقضيت أول شهر في حياتي مع عائلتك وأنت قضيت أول شهر في حياتك مع عائلتي

O ağaçta çömelerek çok fazla zaman geçirmişsin.
لقد قضيت وقت جاث علي تلك الشجره صحيح؟

Akıl hastanesinde 6 ay geçirmişsin.
قضيت 6 أشهر في مستشفى للأمراض العقلية

Yılın büyük bölümünü gezerek geçirmişsin.
والقائمة تمضي " إيلين " لقد قضيت معظم العام تسافرين

Hapiste epey zaman geçirmişsin John.
لقد قضيت وقتا طويلا في السجن يا جون

Lisedeyken benden daha güzel zaman geçirmişsin.
من الواضح انكِ قضيتِ وقتاً ممتعاً فيالمدرسةالثانويةبعكسي.

Onunla geçen hafta fazladan 20 saat geçirmişsin.
لقد قضيتِ عشرين ساعة وزيادة معه بالإسبوعِ الماضي.

Onun yerine geceyi işe aldığın kişiyle aynı yatakta geçirmişsin.
بدلاً من ذلك، قضيتِ الليلة مع موظّف في سريره.

Kendini onun yerine koy bir randevuya çıkmışsın, harika zaman geçirmişsin bir sürü güzel sözler etmişsin, ama sonra da aramamışsın.
ضعي نفسكِ مكانها أنتيتخرجينفي موعد، تقضين وقتاً ممتعاً، الكثير من الإثارة وتسرحين إيابا وذهابا في الطاولة

İyi bir geçirmişsin gibi görünüyor baba.
يبدو انك حضيت بيوم جيّد أبي