Şüphesiz Bayan Jennings size benim geçmişimle ilgili bir şeyler söylemiştir. | Open Subtitles | لا شك السيدة جينينجز أخبرتك عن أحداث معينة حدثت في ماضيي |
geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar, kimdim ya da ne yaptım bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لايعرفون أي شيء عن ماضيي ،من كنت أو ما الذي فعلته |
Eminim geçmişimle küçük bir bağlantı kurmam senin için sorun olmaz. | Open Subtitles | أنا واثق أنك تستطيع إشباع رغباتي بالقليل من التواصل مع ماضيّ |
Benimle, ya da geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عني عن ماضيّ |
Eğer hepiniz geçmişimle ilgileniyorsanız internet sitemde bir biyografim var. | Open Subtitles | الآن, إن كان كل ما يهمكم هو تاريخي فهناك سيرة حياتي الشخصية موجودة على موقعي الالكتروني |
Dinle, benim hakkımda bazı haberler çıkacak... geçmişimle ilgili. | Open Subtitles | حسناً، اسمعي، ستكون هنالك بعض القصص التي قد تذاع عني في الأخبار.. عن ماضييّ |
geçmişimle ilgili kabuslar görmeyi bırakmak için senelerce terapi gördüm. | Open Subtitles | قد اتخذت سنوات من العلاج لوقف الكوابيس عن حياتي الماضية |
Benim hastalık geçmişimle ilgili olarak Walter'ı ziyaret ettikten sonra konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا التحدث عن تاريخى المرضى بعد أن نتحدث الى والتر؟ |
Ama henüz kendi geçmişimle hesaplaşmış değildim. | Open Subtitles | لكن لم أعيد التفكير بماضيي حتى الآن |
Ama evet, geçmişimle ilgili bilgileri araştırıyordum. Nikita'nın bana verdiği dosyadan bir şey çıkamdı. | Open Subtitles | ولكن نعم كنت أفتش عن معلومات عن ماضيي الخاص |
Bak, eminim Hanna sana geçmişimle ilgili üç beş şey söylemiştir. | Open Subtitles | اسمعي ، انا متاكد ان هانا اخبرتك اشياء عن ماضيي |
geçmişimle ilgili sorular sormayı bırakmamı istedi. | Open Subtitles | حذّرني بالتوقف عن طرح الأسئلة عن ماضيي. |
Bu geçmişimle olan barışımla ilgili. | Open Subtitles | إنها مسألة تحقيق السلام مع ماضيي |
Sana geçmişimle ilgili anlatmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء يجب ان اخبرك به عن ماضيي |
Bu benim geçmişimle senin geleceğinin karşılaşması. | Open Subtitles | هذا تقاطع بين ماضيي وحاضري. |
Yalnızca, geçmişimle iligli bir şeyi seninle paylaştım senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, mesela nerede büyüdün ya da Fairview'a gelmeden önce neredeydin gibi. | Open Subtitles | أخبرتكِ بشئ عن ماضيّ ولا أعرف شيئاً عن ماضيكِ مثلأينترعرعتِأوأينعشتِ.. "قبلانتقالكإلى"فيرفيو.. |
Ayrıca geçmişimle ilgili cevap veremeyeceğim sorulara neden olacaktır. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}وسينبش ذلك أسئلة في ماضيّ لا أقدر على إجابتها. |
geçmişimle sahnelerde ölümsüz oldun. | Open Subtitles | وجر ماضيّ الغير مُنتهي إلى دائرة الضوء |
geçmişimle bir problemin varsa... | Open Subtitles | إن كان لديك مشكلة مع ماضيّ.. |
Ajanlık geçmişimle ve karakterimle ilgili konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أتحدّث عن تاريخي كعميل وعن شخصيتي. |
Ben şeytani geçmişimle uzlaştım. | Open Subtitles | لقد جئت إلى تفاهم مع حياتي الماضية الشر. |
Bay Devlin'le geçmişimle ilgili bir toplantı yapacağını öğrendiğim zaman vaktinin geldiğini anladım. | Open Subtitles | عندما علمت أنك حددت اجتماع مع السيد ديفلن بخصوص... تاريخى, |
Ama henüz kendi geçmişimle hesaplaşmış değildim. | Open Subtitles | لكن لم أعيد التفكير بماضيي حتى الآن |
Ne işim ne de geçmişimle ilgili yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولا احتاج مساعده فى ماضيى لذا توقف عن محاوله مساعدتى موافق؟ |