Zaman geçtikçe, buz oluşur, buzul yavaş yavaş vadiden aşağıya akar ve devasa büyük kütleleri aşağıdaki göle düşer. | Open Subtitles | بمرور الزمن يتساقط الثلج، ويتشكل الجليد، وتتراكم انشات الجليد في الوادي وتتساقط قطع الجليد هذه الى اسفل قاع البحيرة |
Bunu yapmak istediğimi anlıyor gibilerdi ama zaman geçtikçe fikrimi değiştirmeye çalıştılar. | Open Subtitles | كأنما كانا منصتين إلي بأنني أريد عمل ذلك حقاً لكن بمرور الزمن |
Yıllar geçtikçe, bu tür durumlarla en iyi nasıl ilgilenileceği konusunda... | Open Subtitles | على مر السنين اعتقد بيلاطس و انا قد توصلنا الى تفاهم |
Daha sonra zaman geçtikçe, hemen hemen iki yılın sonunda, "Pekala, belki de babamız öldü" diye düşündüler. | TED | ومن ثم مر وقت طويل آخر ربما نحو سنتين .. فخُيل لهم انه ربما قد قٌتل |
Fakat günler geçtikçe daha az gerçek görünmeye başladı. | Open Subtitles | لكن الحقيقه بدأت تتضاءل و تتضاءل كلما مرت الأيام |
Sonra bir kaç gün daha geçtikçe, nedense, onu daha az düşünmeye başladım. | Open Subtitles | وبعدها مرّ بعض الوقت ولم أعد أفكّر فيها إلا قليلاً |
Obez olan bir kişinin iyileşme süreci, gün geçtikçe daha zorlayıcı hâle gelir. | TED | متى أصبح شخص ما سمينا، يصبح طريق التعافي وعراً أكثر، بمرور الوقت. |
Maruz kalınan bu ayrımcılık sağlığımızı ve gelirimizi etkilemekte. Bu etkiler zaman geçtikçe üzerine eklenmekte. | TED | هذا التمييز يؤثر على صحتنا، رفاهنا ودخلنا، وتزداد التأثيرات بمرور الوقت. |
Zaman geçtikçe, giderek artan otoriter politikaları destek kaybetti ve güneye karşı olan rakipleri güçlendi. | TED | بمرور الوقت، فقدت سياساته السلطوية المتزايدة الدعم، وقوّت شوكة خصوم القسم الشمالي. |
Bilmem. Yıllar geçtikçe buna alıştım herhalde. | Open Subtitles | لا أعلم ، لقد اعتدت على ذلك بمرور السنين. |
Ve zaman geçtikçe insanlar daha da fazla umutsuzluğa kapılıyor. | Open Subtitles | و بمرور الوقت، يصبح الباحثون عن التذاكر أكثر إستماتة و قلقا |
Dediğine göre, zaman geçtikçe daha agresif ve saldırgan olacakmış. | Open Subtitles | تقول أنه بمرور الوقت سيصبح اكثر عدائية وعنف |
Fakat, bunun yanında, yıllar geçtikçe de, sosyal konularda daha fazla çalıştım. | TED | لكني أيضاً وعلى مر السنين عملت أكثر وأكثر في القضايا الاجتماعية |
Bu somut kanıt eksikliği yüzünden yıllar geçtikçe artan spekülasyonlar olmuştur. | TED | و بسبب هذا النقص في الأدلة الثابتة كان هناك كم فائض من الجدل و التكهنات على مر السنين. |
Yıllar geçtikçe, daha düz ve uzun saçın daha iyi ve daha güzel anlamına geldiği fikrine alıştık. | TED | على مر السنين، اعتدنا على فكرة أنه كلما كان الشعر ناعمًا وطويلًا كلما كان أكثر جمالًا وحُسنًا. |
O zaman yıllar geçtikçe sanata ilgini biraz kaybettin sanırım. | Open Subtitles | أظنكِ من النوعَ الذي لا يهتم به على مر هذه السنين إذن |
Yıllar geçtikçe, bunları insanlarla paylaşmamayı öğrendim. | Open Subtitles | و فيما مرت الأعوام تعلمت أن أكف عن إشراك الناس في أفكاري |
Yıllar geçtikçe bunları insanlarla paylaşmamam gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | و فيما مرت الأعوام تعلمت أن أكف عن إشراك الناس في أفكاري |
Yıllar geçtikçe, sahip olacağımızı düşündüğüm aileye yer açmak için üst katları almaya devam ettim. | Open Subtitles | على مرّ السنين، لم أنفك عن شراء الطوابق الأعلى منّي حتّى أوفّر غرف للعائلة التي سأحضى بها |
Günün saatleri geçtikçe gölgelerin nasıl hareket ettiğini öğrendiğimden alınıp eve götürülmeden önce ne kadar süre kaldığını anlıyordum. | TED | كما تعلمت كيف يتحرك الظل مع مرور ساعات النهار، فهمت كم من الوقت سيكون قبل أن يتم أخذي للمنزل. |
Ve zaman geçtikçe -- aslında oldukça hızlıca, birkaç saat içinde -- makineden çıkarıp kullanıma hazır somut bir ürün yapabiliriz. | TED | ومع مرور الزمن وبسرعة في الحقيقة, خلال بضع ساعات يمكننا صنع منتج مادي جاهز لاخراجه من الماكينة و الاستخدام |
Aylar geçtikçe tamir edecek daha fazla şey buldu ta ki kulübe kulübelikten çıkana kadar. | Open Subtitles | كلما مرّت الأشهر وجد كثير من الأشياء لاصلاحها حتى الكوخ لم يعد شكله كما كان |
Sonra, zaman geçtikçe o inançlar, efsane ve folklora doğru geçti. | Open Subtitles | وبعدها، مع مضي الوقت، تضاءلت تلك المعتقدات إلى أساطير وخرافات شعبية. |
Ama zaman geçtikçe... Ben bile böyle biri değildim... | Open Subtitles | ... لكن كلما مضى بنا الوقت ... لم أعتاد أن أكون |
Artık seni tanıyamıyorum bile. Gün geçtikçe biraz daha dağılıyorsun. | Open Subtitles | لا اريد بأن اعترف بذلك بعد الأن انت يوم بعد يوم تزيد ضعفًا |
Zaman geçtikçe çok... insanın bize destek olduğunu fark ediyoruz. | Open Subtitles | .. وبمرور الوقت، نجد أن هناك أشخاص أكثر يتعاونون عنا |
Işıldaman gün geçtikçe artıyor, ve sanırım sebebini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تزدادين اشراقا يوما بعد يوم و أظن أنك تعلمين السبب |