"gece değil" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس الليلة
• ليست ليلة
• ليس ليلة
• ليس الليله
• ليس الليل
• ليس اللّيلة
• ليس في الليلة

Hayır, hayır. Teşekkür ederim ama gerek yok. Bu gece değil.
لا, لا, أنا أقدر ذلك لكنه ليس من الضروري, ليس الليلة

Çünkü kız bulacağız, sarhoş olacağız. Şampiyonluğu da kazanacağız, ama bu gece değil.
لأننا سنلهو، وسنشرب وسنفوز لكن ليس الليلة

Tamam bu gece değil, ama bir kaç gün önce,
حسنًا,ليس الليلة, ولكن في الأيام القادمة,

Hayır, bu iyi bir gece değil. Harika bir gece! Biliyor musun?
هذه ليست ليلة سعيدة إنها ليلة عظيمة

Bu sıradan bir gece değil. Bu bizim gecemiz, ve gün gelince... korkutmamız gerekiyor...
إنها ليس ليلة عادية , إنها ليلتنا وعندما يحين الوقت

Sen yatağına git. Gelip rahatsız etmeyeceğim seni. Bu gece değil.
يجب أن تذهبى للفراش لن أزعجك ، ليس الليله

Zaman doğru Şu an gündüz,gece değil
الوقت صحيح إنه النهار ، ليس الليل

Ama öldürüldüğü gece değil. Bir önceki geceydi.
لكن ليس الليلة التي قتلت فيها، بل في الليلة السابقة.

Ondan hoşlandım tabi yanlış anlama. Onun da işi bitirilir, ama bu gece değil.
أحبها فقط لا تفهمني خطأ سأفترسها لكن ليس الليلة

Ortağımın sana burada ihtiyacı yok, ve seni temin ederim seni bir daha görmek istemiyorum, bu gece değil.
شريكتي لا تحتاجكِ هنا, وانا متأكد تماماً اني لا اريد رؤيتكِ مجدداً. ليس الليلة.

Ben de bir gün marul deneyeceğim ama bu gece değil.
و سأجرب الخس بأحد الأيام و لكن ليس الليلة

"Son gece değil, ama önceki gece...
"ليس الليلة الماضية، ولكن في الليلة السابقة

- Bu gece değil. - Oh, hayır, bu gece değil. Başka bir gece de değil.
ليس الليلة - ليس الليلة ولا أى ليلة آخرى -

- Bu gece değil baba.
ليس الليلة يا أبى ، أريد إستكمال الكتاب

Hayır, Bu gece değil.
خمسمائة- بالتأكيد لن تجده في الدليل لا .. ليس الليلة

Çünkü uygun bir gece değil. Geri döneceğim.
لأنها ليست ليلة جيده سوف أعود بعد قليل

Treni kaçırmak için iyi bir gece değil, dostum.
ليست ليلة مناسبة لتفويت قطار، يا صاح

Hayır. Koca Mary küçük Gussie'yi bu sabah yordu. Dün gece değil.
لا، (ماري) الكبير أرهقت (غاسي) الصغير هذا الصباح، و ليس ليلة البارحة

Jack'in karavanıyla geleceğiz, yani yarın gece değil Yarın öğleden sonra.
سنأتى بشاحنة "جاك" الآن, لذا سنصل بعد ظهر الغد. ليس ليلة الغد.

Bu gece değil. Rianne bir reklam filminde.
ليس الليله اعلان ريان سيعرض الليله

Ama öğlendi. - Bu gece değil.
ولكنه كان موعد الغذاء - إنه ليس الليل -

- Eee... - Bu gece değil.
حسنا ليس اللّيلة

Tamam, bak, ben o sokaktaydım ama dün gece değil bir gece önce.
حسناً، اسمعا، لقد كنتُ في ذلك الزقاق، لكن ليس في الليلة الماضية، بل كان في الليلة التي تسبق تلك.