| Sadece ihtiyacım kadar bilgi edinip bir gece kulübü açmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | فقط لمجرد الحصول على المعلومات انا اريد فتح ملهى ليلي,في الواقع. |
| Eğer müzik yoksa gece kulübü de olmaz. | Open Subtitles | اذا كان ليس هناك موسيقى ليس هناك ملهى ليلي |
| Beni cesaretlendirmenize gerek yok. Bence cennet beyaz bir gece kulübü. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى أي تشجيع, فكرتي للجنة هي نادي ليلي أبيض |
| Yeni bir gece kulübü ve tüm kadınlar dans zeminin ortasındaki bir cam odadalar ve tüm erkekler onları izleyip besliyor. | Open Subtitles | إنه نادي ليلي جديد ، و كل النساء داخل غرف زجاج في منتصف حلبة الرقص و كل الرجال يشاهدونهم و يطعمونهم |
| İkimiz de gece kulübü komedyenleri için espriler yazarak bir yerlere gelmeye çalışan acemi komedi yazarlarıydık. | Open Subtitles | نحن كنّا في محاولة نص كتّاب كوميديا لإقتحام العمل بكتابة روتينات النادي الليلي للمجلات الهزلية. |
| Bir üçlü sevişme, hem de seçkin bir gece kulübü sahibiyle. | Open Subtitles | ..مضاجعة ثلاثية مع ..اسمعوا هذا صاحب ملهى ليلي شهير |
| Porte d'Italie yakınlarında büyük gece kulübü işleten Korsikalı Marcianos ile bağlantısı var. | Open Subtitles | وهو على إتصال ب "ماركيانوس" في ملهى ليلي في الجانب الآخر من الشارع |
| Bu bir gece kulübü, nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أوه، هذا ملهى ليلي محلي. أنا أعرف أين هو. |
| Birinci kata gece kulübü, ikinci kata striptiz kulübü. | Open Subtitles | سيكون الطابق الأول ملهى ليلي. والحانة في الطابق الثاني. |
| Bir gece kulübü işletseydim eminim snooker oyuncusu gibi giyinip tuvaletlerde takılırdım. | Open Subtitles | إذا ركضت ملهى ليلي ، فما استقاموا لكم فاستقيموا اللباس بالتأكيد مثل لاعب السنوكر و شنق في المراحيض. |
| Kardeşin bir gece kulübü sahibi, ama o da bir hükümet ajanı olarak ayışığı? | Open Subtitles | شقيقتك تملك نادي ليلي لكنها تعمل عميلة للسلطات ؟ |
| Ayrıca bir havuz bar, beş uluslararası restoran, spa spor salonu, gece kulübü ve tabii ki plaj ve plaj kulüpleri de. | Open Subtitles | وهناك أيضاً حوض سباحة, وخمسة مطاعم عالمية منتجع مركز صحي, نادي ليلي و بالتأكيد شاطئ و نادي الشاطئ |
| Ailem binayı 1940'larda almış sorunuzun cevabı ise hayır, gece kulübü yok. | Open Subtitles | حسناً عائلتي اشترت هذه البناية في الاربعينات ولاجيب سؤالك.كلا لا يوجد نادي ليلي في البناية |
| Üvey babam Max, gelenek haline gelmiş iş kıyafetlerinden kaçınan başarılı bir gece kulübü sahibi. | Open Subtitles | زوج أمي ماكس رجلُ ناجح حيث يمتلك نادي ليلي ويكره إرتداء الملابس التقليدية |
| Benim için pazarlık gece kulübü gibidir. | Open Subtitles | بالنسبة لي المجاملات هي مثل النادي الليلي |
| Sinemalar gece kulübü gibidir her zaman ışıkları kapalı tutmak zorundalar. | Open Subtitles | المسرح مثل الملاهي الليلية يجب دائماً أن يطفؤوا الأضواء |
| - Hazır oradayken kanunsuz olarak mı kalacağını yoksa gece kulübü sahibi mi olacağını haber verirsin. | Open Subtitles | ربّما تُعلِمني أثناء ذلك، ما إن ما زلتَ حارسًا ليليًّا أم مجرّد مالك ملهى ليليّ. |
| Burada bir gece kulübü için çok fazla sıcaklık var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الحرارة هنا لملهى ليلي. |
| - Denedik, tek hatırladığı şey Glitterati adında bir gece kulübü ile alakalı bir durum olduğu. | Open Subtitles | لقد حاولنـا ، لكن كل مايمكنه تذكره أن للأمر علاقة بملهى ليلي يُدعى المشاهير |
| gece kulübü belgesini hallettim. | Open Subtitles | سنحافظ على ببطاقة الكابريه |
| Hayır, şu popüler gece kulübü zincirlerinden biri... | Open Subtitles | كلا, هذه سلسلة من النوادي الليلية الشهيرة |
| Şu çalıştığın gece kulübü, Truth, hiç sahipleriyle etkileşim içinde oldun mu? | Open Subtitles | , ذلك النادى الليلى الذى قد عملتٍ به هل سبق لكٍ أن تعاملتى مع المُلاك؟ |
| gece kulübü sıkıcı bir ofiste çalışmaya benzemez. | Open Subtitles | والعمل في الملهى الليلي ليس مثل العمل في مكاتب المومسات. |
| Bir gece kulübü böyle işletilmez. | Open Subtitles | وهذه ليست الطريقة المناسبة لإدارة ناد ليلي |
| Senin yüzünden bir gece kulübü cinayetine karıştım. | Open Subtitles | ان تجعلنى اتورط فى اطلاق نار فى نادى ليلى قذر |
| Arkadaşım diyor ki, yolun ilerisinde güzel bir gece kulübü varmış. - Şaka yapıyorsun. | Open Subtitles | أصدقائي هنا يقولون أن هناك نادي رقص آخر الشارع يفترض أن يكون رائع |
| İyi bir gece kulübü yok, tiyatro yok. | Open Subtitles | لا، لا نعرف. لا يوجد هنا نوادي ليلية جيدة، ولا مسرح. |