| 1950'lerde New York'taki bir gece kulübünde yaşamların ve aşkların kesişmesini anlatıyor. | Open Subtitles | انها قصة عن الحياة والاحباب في نادي ليلي في نيوريورك في الـخمسينات |
| 1999 yılında, Londra'da bir gece kulübünde arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor | TED | في 1999، كانت في نادي ليلي في لندن، تنتظر صديقاتها، متسائلة أين حقيبة يدها. |
| Hiç gece kulübünde yaptınız mı detektif? Hani seksi, terli ve çabucak olur ya? | Open Subtitles | أسبق وفعلتها في ملهى ليلي أيّتها المُحققة، مُثارة، مُتعرّقة، وبسرعة؟ |
| Tek söylediğim bir gece kulübünde bir keşi baştan çıkartacak çok şey olduğu. | Open Subtitles | جُلّ ما أقوله هو أن النادي الليلي فيه الكثير من الإغرائات، للمرء المدمن |
| Bunun yardımı olabilir. gece kulübünde ölüm, acil arama yapılmış. | Open Subtitles | ربما يساعد هذا، حادثة موت في ملهي ليلي تم إبلاغها للنجدة |
| Bir gece kulübünde bulunmam bile yasaya aykırı. | Open Subtitles | حسنا إنه غير مسموح بالنسبة لي،، حتى التواجد في نادي ليلي |
| Bir keresinde gece kulübünde seksi bir tavşan gören bir kurdun olduğu bir çizgi film izlemiştim kurdun ağzının suyu akmıştı. | Open Subtitles | شاهدت ذات مرة كارتون شاهد فيه ذئب أرنبة مثيرة في نادي ليلي وطلع لسانه من فمه على شكل درجات سلم |
| Kötü gece kulübünde çalışmak için yeterli mi? | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord2}{\1cH907000\3cHFFFFFF\b1\}لدرجة أن تعملي في نادي ليلي ؟ |
| Bir gece kulübünde çıkacağım. | Open Subtitles | l قرّر أن يضع بعض الأغاني سوية ويعمل فعل نادي ليلي. |
| Eminim gece kulübünde şarkıcılıktan sekreterliğe geçmek epey alışılmadık bir durum ama oldukça yetenekli ve organize olduğumu garanti ederim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه يبدو أمر غير تقليدي الانتقال من مغنية في ملهى ليلي إلى سكرتيرة ولكن يمكنني أن أؤكد لك |
| Striptizciler ve sürtüklerle dolu üçüncü sınıf bir gece kulübünde çalışmak... ve arka plana atılmak yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | الأمر سيء بما فيه الكفاية للعمل في ملهى ليلي من الدرجة الثالثة.. أن تكون محشوراً برفقة العاريات والراقصات وأن تلعب دوراً ثانوياً بالنسبة لهم |
| O yüzden teknik olarak buradayken başka yerde Paris'te bir gece kulübünde Sophia Loren'le Ça-Ça-Ça yapıyordum. | Open Subtitles | إذن بينما كنت هنا من الناحية الفنية كنت في مكان آخر في ملهى ليلي في باريس أرقص مع "صوفيا لورين". |
| Yani, Brooklyn'deki aynı gece kulübünde çalışıyor. | Open Subtitles | أعني نفس النادي الليلي في بروكلين الذي أعمل به |
| Birisi onu, gece kulübünde olanlar için tuzağa düşürüyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك من يحاول القضاء عليه بسبب ما حدث في ذلك النادي الليلي |
| Her zaman bir tür döküntü gece kulübünde olur. | Open Subtitles | دائما في بعض النادي الليلي الكثير البذور. |
| Hayalim, gösterişli ve seçkin Parislilerin gittiği dumanlı bir gece kulübünde şarkı söylemekti. | Open Subtitles | حلم التعري أمام النخبة في ملهي ليلي في باريس |
| Hayır, muhtemelen çocuğumu bir gece kulübünde bırakırdım ya da Fas'ta. | Open Subtitles | لا، على الاغلب سأترك الطفل فى الملهى الليلى او ... .. |
| - Dediğim şeyin olması T.J.'in bir gece kulübünde sapıtmamasıyla aynı oranda şansa sahip. | Open Subtitles | -فرص ذهابي تشبه فرص (تي.جي) في البقاء مستقيماً في نادٍ ليلي |
| New York'a gittim ve bir gece kulübünde işe başlayıp, gece ondan üçe şarkı söyledim. | Open Subtitles | ذهبت إلى نيويورك .. وعملت مغنية فى ملهى ليلى من العشرة حتى الثالثة صباحاً |
| Birkaç ay önce, Vegas'taki o gece kulübünde ayar veriyordun. | Open Subtitles | منذ بضعة أشهر، كنت التغيير والتبديل على مهما كنت التغيير والتبديل على في أن ملهى ليلي في فيغاس |
| Ve bizi bir gece kulübünde kıstırdı. | Open Subtitles | ولقد حاصرني في الملهي الليلي |
| Muhasebeyi gece kulübünde mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تمارس أعمال المحاسبة في الملاهي الليلية ؟ |
| Bunlar o gece Bulgaristan'daki gece kulübünde ateş eden adamlar. | Open Subtitles | رجاله هم المسؤولون عن إطلاق النار في هذا الملهى الليلي في بلغاريا |
| Richard Caldrone gece kulübünde fedai olabilir, ama hiç bir zaman güvenlik görevlisi olmadı. | Open Subtitles | ريتشارد كالديرون) ربما كان رجل) لحفظ النظام بملهى ليلي ولكنه لم يكن ابداً حارس أمني |