"geiger'" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيجر
        
    Kıdemli Başçavuş Raphael'in son üç aylık telefon kayıtlarının Geiger Kampı'ndan fakslanmasını istiyorum. Open Subtitles أريد سجلات هاتف الرقيب رافاييل منذ الثلاث أشهر الأخرى والفاكاسات من مخيم جيجر
    Şimdi bu silah nasıl orada değil de, Geiger Kampı'nda olur? Open Subtitles والآن كيف يكون هذا السلاح في مخيم جيجر ولكنه ليس هناك
    Kontrol hâlâ Geiger'de. Open Subtitles أنه علي متن السفينة. جيجر لا يزال علي متن السفينة.
    Geiger'ın CIA'de, FBI'da ya da poliste kaydı yok. Open Subtitles جيجر ليس له ملف في وكالة المخابرات المركزية، مكتب التحقيقات الفدرالي.
    Stok buraya, Geiger Kampı'na getirilir ve imha emri beklenir. Open Subtitles ويتم نقل المخزون إلى هنا في معسكر جيجر بانتظار الأوامر لتدميرها
    Hikaye Rutherford'un, asistanı Geiger ile koridorda tesadüfen karşılaşmasıyla devam eder. Open Subtitles تقول القصة ان رذرفورد قابل مساعده جيجر مصادفة بالممر
    Geiger henüz sıradışı bir şeyle karşılaşmadıklarını bildirir. Open Subtitles فأخبره جيجر بأنهم لم يروا شيئاً غير معتاد حتى الآن
    Ama Geiger ve Marsden gençtiler ve büyük Yeni Zelandalı'ya korku ve merakla karışık saygı besliyorlardı. Open Subtitles و لكن جيجر و مارسدن كانا صغيرين و يخشون النيوزيلاندي الكبير
    Geiger şaşırtıcı haberlerle Rutherford'un ofisinden içeri atıldı. Open Subtitles اندفع جيجر داخلاً إلى مكتب رذرفورد حاملاً بعض الأخبار المذهلة
    Geiger 8000 alfa parçacığından sadece bir tanesinin bunu yaptığını hesapladı. Open Subtitles حسب جيجر أن واحداً فقط من كل8000 جسيم ألفا سوف يفعل ذلك
    Bir Geiger sayacıyla görülebilen radyoaktif izotopları vardır. Open Subtitles يحتوي على بعض النظائر المشعة تحوي على شكل خاص و لا يمكن التقاطها الا بعداد جيجر
    Çocuklar, onu temizledik, Geiger aletiyle baktık. Open Subtitles يا رفاق ، انظروا ، لقد قمنا بمسحه بعداد جيجر
    Sovyet dönemi binaları kurşun ve betonla inşa edilmiştir yani bir Geiger sayacı ya da termografi bulmamızda işe yaramaz. Open Subtitles لإنزال هؤلاء الباعة ونزع سلاحها ومصادرة هذه الأسلحة. شيدت المباني الحقبة السوفياتية مع الرصاص والخرسانة، ذلك عداد جيجر أو الحراري
    1965 yılında, Missisippi deltasının oldukça fakir bir bölgesinde, ülkedeki ilk iki sağlık merkezinden birini Doktor Geiger kurdu. TED في عام 1965 أسس الدكتور جيجر واحد من أول مركزين من مراكزالصحة المجتمعية في هذا البلد، في منطقة فقيرة وقاسية في دلتا الميسيسيبي.
    Washington'da bulunan ve Geiger'ın kliniğini finansa eden Ekonomik Fırsatlar Ofisi, bunun farkına vardıklarında, öfkelendiler. TED وعندما اكتشف مكتب الفرص الاقتصادية في واشنطن - والذي كان ممولا لعيادة جيجر - هذا الموضوع، كانوا شديدي الغضب.
    Yani Safecast hikâyesinde, veri toplamamız gerektiğini biliyorduk, veriyi yayınlamak istediğimizi biliyorduk ve kusursuz planı geliştirmeye çalışmak yerine, önce hadi Geiger sayacını yapalım dedik. TED في قصة "Safecast" نعرف أننا بحاجة لجمع البيانات، نعرف أننا نريد نشر البيانات و بدلا من محاولة لوضع خطة دقيقة أقترحنا الحصول على عدادات جيجر.
    Tamam, sonra mobil bir Geiger sayacı yapabiliriz. TED حسنا، إذن يمكننا صنع عداد جيجر محمول
    Geiger aletiyle tespitler yaptılar. Open Subtitles و خضعت لاختبار بعداد جيجر للاشعاع
    Geiger geminin kontrolünü eline geçirmiş. Open Subtitles ما هو ؟ جيجر أستولي علي السفينة.
    Golf seyretmeyen Geiger mi? Open Subtitles أنا لا أبحث عن لعبة الجولف خاصتي جيجر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more