Sparta'nın karanlıktan çıkışından önce anlamsız bir geleneğinin artıkları. | Open Subtitles | قبل ارتقاء سبارتا مِن الظلامِ. بقايا تقليد بلا إحساس. |
Düne kadar şu küçük doğum günü geleneğinin farkında değildim. | Open Subtitles | لمْ أعرف حول تقليد عيد الميلاد حتى البارحة. |
Özel resital geleneğinin sürdürülmesini harika buluyorum! | Open Subtitles | أنا مسرور تقليد الحفلات يعيش على. |
Ve bir de, burada duran her birimiz için büyük Dillon futbol geleneğinin bir parçası olmanın ne kadar ayrıcalıklı hissettirdiğini söylemek istiyorum. | Open Subtitles | و الآن أريد فقط القول كم هذا مشرّف لكل واحد منّا للوقوف هنا لنكون جزءا من تقاليد كرة القدك بِ ديلون |
Sivil itaatsizlik geleneğinin bir parçasıyım. | Open Subtitles | أنا جزء من تقاليد العصيان المدني |
Batı geleneğinin aksine, Çin Ejderhası'nın, güç, kuvvet, refah sembolü olduğuna inanırız. | TED | خلافا للتقاليد الغربية، فإن التنين الصيني يرمز للسلطة، والقوة، والثروة. |
Afrika geleneğinin birçok yönünde, Bongo çalmak güçlü Afrika mirasının ve öneminin görülebileceğini yansıttı. | TED | عزف الطبول يمثل بشكل أساسي التراث الأفريقي القوي وأهميته يمكن رؤيتها في العديد من الجوانب في التقاليد الأفريقية |
Mayıs direği geleneğinin kökleri 500 yıl öncesine dayanır. | Open Subtitles | تقليد الرقصة الشعبية" "يعود إلى أكثر من 500 سنة |
Çikolata Fabrikası dergisi tarafından, dalında en iyi seçilen yeni, devasa, süper çikolatalarımız Walpert Çikolata'nın uzun zamandır süren ödüllü imalatlar geleneğinin son ürünü. | Open Subtitles | رشّح كأفضل شوكولاته لهذا الشهر قالب الشوكولاته العملاق طيب المذاق هو أحدث تقليد قدمته شوكولاته (والبرت) |
İçinizden bazıları 70'li yıllarda TV'de izlediği yarışları hatırlıyordur ama bugün Teksas'ın can damarında gerçek bir Austin geleneğinin küllerinden yeniden doğuşuna şahit oluyoruz. | Open Subtitles | قد يتذكّر بعضكم مشاهدته لسباق التزلج على التلفاز في السبعينات... لكنه قد تمت ولادته هنا مِن جديد في قلب "تكساس"... تقليد حقيقي لـ"أوسطن". |
Harika bir aile geleneğinin parçası olacağım. | Open Subtitles | (أنا جزء من تقليد عائلة (بيديت |
Eski Genovia geleneğinin bir parçasıdır. | Open Subtitles | -إنه جزء من تقاليد جنوفيا القديمة |
Orpheus müzikal geleneğinin kurucuydu. | Open Subtitles | أورفيوس) هو مكتشف تقاليد الموسيقى) |
Ve bu doktorlar ya da üstatlar, Sufi geleneğinin bu manevi ustaları, Bütün sorunlarımızın kaynağının nerde yattığını gösteren hadisler ve örnekler sunarlar. | TED | وهؤلاء الأطباء أو هؤلاء السادة ، هؤلاء المعلمون الروحانيون للتقاليد الصوفية ، يرجون إلى دروس و أمثال من الرسول و التي تدلنا على مصدر مشاكلنا |
Ve bilge bir adam olan dedesi şöyle demiş, "Demek sen Hindu geleneğinin ateist koluna mensup oldun." (Kahkaha) Ve son olarak, Tanrı'ya inanmamakla meşhur olan bir adam var. | TED | وقال جده، الذي كان رجلا حكيما، "اذا انت تنتمي الى حزب الملحدين من التقاليد الهندوسية" وأخيرا، هناك هاذا الرجل، الذي اشتهر بعدم ايمانه بالله. |
Yoruba geleneğinin bir parçası, | Open Subtitles | جزء من التقاليد اليوروبية |