"gelenler" - Translation from Turkish to Arabic

    • قادمون
        
    • أتوا
        
    • القادمون
        
    • جاءوا
        
    • جاؤوا
        
    • الوافدين
        
    • القادمين
        
    • الواصلين
        
    • الوافدون
        
    • وافدون
        
    • ليهتموا بخلوي من
        
    • المُستجيبين أن
        
    • الشّخصيات
        
    • من يأتي
        
    • يصل و بأعداد
        
    Gerçek olan şu ki, bu yeni gelenler cennetimize beladan başka bir şey getirmediler, işte gerçek budur. Open Subtitles وحقيقة الأمر أنهم قادمون جدد جلبوا المتاعب إلى جنتنا، هذه هي الحقيقة
    Bizlerden önce gelenler tereddüt olmamasını sağladılar. Open Subtitles حرص الذين أتوا قبلنا على نشر الشعور بالطمأنينة
    Yeni gelenler takımlarını dışarıya, bahçeye getirmelidirler. Open Subtitles كل القادمون جدد يجب أن يحضروا دلو للطعام من الساحة بالخارج
    Eğer Aschen bu makaledeki "yeni gelenler" ise, onlar birşey sağlamışlar. Open Subtitles لو كان الأستشن هم أول من جاءوا هنا فى هذه المقالة
    Bu insanlar Belçika'ya kaçabilmek için ondan paralarını almaya gelenler. Open Subtitles كل أولئك الرجال جاؤوا إليه بمالهم لكي يهربوا إلى بلجيكا
    Yeni gelenler için burası çok tehlikelidir. Open Subtitles في الحد الأدنى من الأمن مع الوافدين الجدد.
    Yeni gelenler içki içmediğinden yalnız içerim. Open Subtitles أنا أشرب لوحدي لأن القادمين الجدد هم دائماً مُمسكين عن المشروب
    Efendim, gelenler var. Sizi geri almak zorundayız. Open Subtitles سيدى ، هناك آخرون قادمون يجب أن تخرج من هنا
    Başka gelenler de var. Kim o? Open Subtitles و هناك المزيد مِن الناس قادمون مرحباً, من الطارق؟
    Erkenden gelenler olabilir diye dün gece onu oraya yerleştirdik. Open Subtitles جعلته يتمركز هناك ليلة البارحة في حال أتى إلينا قادمون مبكّرون.
    Hala kolunda serumla gelenler oldu. Open Subtitles قبل وصولها هنا رأيت الآخرين هنا أتوا خلال أبوابنا الذين أخذوا حُقن في الوريد مازالت على أذرعتهم
    - Bilgisayarları onarmaya gelenler. Open Subtitles هؤلاء هم الأشخاص الذيت أتوا لإصلاح أجهزة الكمبيوتر
    Yeni gelenler soyunma odalarına gönderiliyor, kampa girebilmek için önce dezenfekte edilmeleri gerektiği söyleniyordu. Open Subtitles القادمون الجدّد سيقادون إلى ثكنات نزع ملابس وسيخبروا بأنّه كان توقّف نظافة صحيّة
    Er ya da geç tüm yeni gelenler buraya uğrar. Open Subtitles عاجلا او اجلا , كل القادمون الجداد يحضرون لهنا
    Uzaklara hapsedebilecek bir madalyon, bizi korumak için gelenler için pek ...akıllıca bir strateji gibi görünmüyor. Open Subtitles ميدالية بوسعها حبسنا بالكاد تبدو خطّة حكيمة بالنسبة لأناس جاءوا لحمايتنا.
    Buraya gelenler de yeminleri karşılığında bunu alıyorlar. Open Subtitles كلّ الذين جاءوا إلى هنا نالوا ذلك مقابل وفائهم.
    Çocuk gitmeli, ve onunla birlikte gelenler de gitmeli. Open Subtitles الولد يَجِبُ أَنْ يَذْهبَ وأيضاً الذين جاؤوا معه
    Sanırım yeni gelenler biraz temizlenip dinlenmek isteyeceklerdir. Open Subtitles أعتقد أن الوافدين الجدد يحتاجون لبعض الانتعاش ولقسط من الراحة.
    Bütün yeni gelenler gibi, sen de cömert hayallere sahipsin. Bir hafta sonra yeniden konuşuruz. Open Subtitles مثل كل القادمين الجدد لديك أوهام نبيلة، لنتحدث ثانية بعدأسبوع
    Dr. Kadar Charleston'a ilk gelenler arasındadır. Open Subtitles د.كادار" من أوائل الواصلين" "إلى "تشارلستون
    gelenler iki gruba ayrılmıştı. Open Subtitles الوافدون الجدد كانوا يقسمون إلى مجموعتين
    Bir sorun olmaz. Fakat burada sıkıntı var. Bölge dışından yeni gelenler var. Open Subtitles سنكون بخير، لكن هنا ثمّة وافدون جُدد من خارج القُطر
    Yeğeninizin başına gelenler için üzgünüm. Open Subtitles ليهتموا بخلوي من المخدرات. متأسفون حول ماسمعناه حول ابن اخيك.
    Buraya ilk gelenler soyguncuların aradıkları şeyi iyi bildiklerini söyledi. Open Subtitles أشار أول المُستجيبين أن السارقين كانوا على دراية تامة بما كانوا يبحثون عنه
    Hıristiyan inancını henüz kabul etmeyen bütün ileri gelenler vaftiz edilecekler. Open Subtitles كلّ كبار الشّخصيات الذين لم يعتنقوا الدّيانة المسيحية بعد يجب تعميدهم
    Bizden sonra gelenler, bu sunağı gördüklerinde Titanlar`ın bir zamanlar burada olduklarını bilsinler. Open Subtitles ولعل كل من يأتي هنا من بعدنا ...أن يعلم، عندما يرى هذا المذبح أن آلهة "الجبابرة" كانوا هنا ذات يوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more