Annen bu konuda haklı. Kendi başına mı yaparsın seninle geleyim mi? | Open Subtitles | أمّك محقة بهذا, هل تريد أن تفعل هذا لوحدك أو يجب أن أتي معك؟ |
Bu konuda haklı. Bu işi tek başına mı halledeceksin, yoksa ben de seninle geleyim mi? | Open Subtitles | أمّك محقة بهذا, هل تريد أن تفعل هذا لوحدك أو يجب أن أتي معك؟ |
Seninle geleyim Pontius. Acil bir kriz olursa yardımcı olabilirim! | Open Subtitles | دعني أرافقك بنطيوس يمكنني مساعدتك في الأزمات |
Lütfen sizinle geleyim, yemin ederim bu sefer onu koruyacağım. | Open Subtitles | لكن دعيني اتي معك و اعدك اني ساحميها هذه المرة |
Lütfen ben de geleyim. Orada seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | من فضلك دعنى آتى أريد أن أكون هناك من أجلك |
Randevu verin, hemen 3 polisle geleyim. | Open Subtitles | اخبريني اين تريدين اللقاء و ساتي لك خلال ساعه مع ثلاثة محققين |
Emir ver, dünyanın öbür ucuna geleyim. | Open Subtitles | تحت أمرك , سأتى حتى لو كان فى نهاية الأرض |
Seninle geleyim hem departmanımızın yeni elemanına işi öğretmiş olurum. | Open Subtitles | لما لا آتِ معك، وأري المُوظف الجديد للقسم طريقة سير العمل. |
Bize doktor ve erzak verin, sizinle geleyim! | Open Subtitles | اترك افضل الادوية و الموارد لديك و انا سوف أتي معك |
- Hiç kimse. Yatağa geri dön. Sonra yanına geleyim mi? | Open Subtitles | عودي إلى السرير.أيجب أن أتي إليك في وقت لاحق؟ |
Gelebiliyorsan sen gel ya da annem biraz daha iyileştiğinde ben geleyim. | Open Subtitles | تعالي وقتما تشاء او سوف أتي.. عندما تصبح أمي أفضل قليلا. |
İlgili bir vatandaş olarak bir bakmaya geleyim dedim. | Open Subtitles | ظننت أن علي أن أتي و أرى بنفسي أمر يخص الموطنين |
- Sizinle geleyim mi? | Open Subtitles | فقط أحتاج 5 دقائق هواءاً نقياً _ هل تريدني أن أرافقك ؟ |
- Onunla görüşmem lazım. - Ben de geleyim. | Open Subtitles | عليّ أن أذهب لمقابلته - دعني أرافقك إذن - |
Ben de sizinle geleyim! | Open Subtitles | دولا ارجوك دعين اتي معك انا احتاج لانقاذها |
Güzel, arabalardan iyi anlarım. Ben de seninle geleyim. | Open Subtitles | انا اعرف الكثير بخصوص السيارات سوف اتي معك |
Vaktiniz var mı şimdi kutsal peder, yoksa akşam duasından sonra mı geleyim? | Open Subtitles | هل لديك وقت فراغ الآن أيها الراهب ؟ أم هل آتى اليك فى الامسية ؟ |
Randevu verin, hemen 3 polisle geleyim. | Open Subtitles | اخبريني اين تريدين اللقاء و ساتي لك خلال ساعه مع ثلاثة محققين |
Adliyeden geleceksen sen çıkma, ben oraya geleyim. | Open Subtitles | ان كنت ستأتى من المحكمة فلا تذهب الى اى مكان , سأتى اليك |
Ne zaman geleyim? | Open Subtitles | متى أجيء مرة اخرى؟ |
Buraya geldiği gördüm, ben de geleyim dedim. | Open Subtitles | لا، لقد رأيتك تجري إلى هنا فقط لذا أردت أن آتي لألعب |
Seninle geleyim. | Open Subtitles | أنا سَأَجيءُ مَعك. |
Karavan bir kilometre ötede, ben de seninle geleyim. | Open Subtitles | بيننا وبين الشاحنة ميل، بإمكاني مرافقتك. |
Ben de Beyaz Saray'da tek başıma kalmaya alışık olmadığım için buraya geleyim de kongre konuşmasının nasıl gittiğine bakayım, dedim. | Open Subtitles | لقد غادر الأطفال إلى المدرسة الداخلية، ولم أعتد على البقاء لوحدي في البيت الأبيض بعد، ففكرت، لم لا آتي إلى هنا، |
Kabine geleyim demiyorum ama en azından arkadaş olamaz mıyız? | Open Subtitles | لن أقول أنه يجب أن أدخل إلي غرفة العرض.. ولكن أليس بإمكاننا أن نصبح أصدقاءاً علي الأقل؟ |
Tamam, pekala, git ve ölü hayvanları temizle bende bu gece sana geleyim. | Open Subtitles | حسناً، اذهبي ونظفي الحيوانات الميتة وسآتي إليكِ الليلة |
Tanışmak için Çarşamba geleyim diyorum. | Open Subtitles | حسناً, كنت أفكّر, يمكنني القدوم يوم الأربعاء, و ربما يمكننا اللقاء عند ذلك. |