| Artık ondan emir almayacağım. Benimle gelirseniz siz de almayacaksınız. | Open Subtitles | ولم أعد آخذ أوامرها، ولا أنتم كذلك، إذا أتيتم معي |
| Şimdi benimle gelirseniz özel insanların düğünleri için başka neler aldıklarını gösteririm. | Open Subtitles | الآن، إذا أتيتم معي سأريكم ماذا يحصل الناس المميزة لأجل زفافهم |
| Saat 8'e. Eğer erken gelirseniz, sizi mutfağa sokmaya çalışırım. | Open Subtitles | ٠٠ وإن جئتم بدري سوف أحاول أن أدخلكم في المطبخ. |
| Cuma gününün kuponu, eğer cuma günü gelirseniz tasarruf etmiş olursunuz | Open Subtitles | يوم الجمعة هو يوم الخصومات ستوفري الكثير إن أتيتي أيام الجمعة |
| Yine gelirseniz orada balık avlarız. | Open Subtitles | انها مكان جيد للصيد اذا اتيتم الى هنا فيما بعد |
| Benimle yatak odasına gelirseniz size çok hoş ahşap işçilikleri göstermek isterim. | Open Subtitles | لو جئتِ معي لغرفة النوم سأريكيم بعض الاعمال الخشبية الرائعه |
| Eğer tekrar gelirseniz, bu para işime yarar. | Open Subtitles | لو عدتَ في أي وقت ، فيمكنني يمكنني الاستفادة بالمال |
| Ama evimdeki partime gelirseniz çok onur duyarım. | Open Subtitles | ولكن يشرّفني لو أتيتما إلى حفلي في منزلي |
| Ben iyi bir adamım. Bir sorununuz olur ve bana gelirseniz, sizi dinlerim. | Open Subtitles | أنا رجل عادل ، ولقد أتيتم إلي بمشاكلكم ، وسوف أستمع إليكم |
| Eğer Cuma günkü konserime gelirseniz, sizi onunla tanıştırabilirim. | Open Subtitles | إذا أتيتم يارفاق إلى حفلتي يوم الجمعة ستتمكنون من مقابلته |
| Benimle gelirseniz ölmeyeceğinizi garanti edemem. | Open Subtitles | إذا أتيتم معي، فلا يمكنني أن أعدكم بأنكم لن تلقوا حتفكم |
| Yukarı gelirseniz sizi öldürürüm! | Open Subtitles | إذا أتيتم إلى هنا سأقتلكم جميعاً |
| Ama Ralphie'nin partisine gelirseniz başka bir açıdan bakarım. | Open Subtitles | لكن سانسى الامر ان أتيتم لحفلة رالف |
| Ama bir daha buraya gelirseniz barış olsun veya olmasın hepinizi gebertirim. | Open Subtitles | ولو جئتم ثانيةَ بهدنة بغير هدنة سأقتلكم جميعاَ |
| Nereden gelirseniz gelin zirveye çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | ايا كان المكان الذي جئتم منه بامكانكم دوما تسلق ذلك الجبل |
| Fakat eğer ikiniz bir araya gelirseniz, | Open Subtitles | لكن ربما ان انت الاثنان جئتم سويه |
| Büroma kadar gelirseniz size seve seve bedava jambon kuponu veririm. | Open Subtitles | إذا أتيتي معي إلى المكتب سأكون سعيداً لمنحك كوبون من أجل لحمٍ مجاني |
| Yani şu anda, gibi, gelirseniz, o gerçekten isterdim. | Open Subtitles | لذا لو أتيتي ، الآن مثلاً ، هي ستحب هذا |
| Bir daha bu kızı görmeğe gelirseniz, ya da ararsanız.., ...bu kadar efendi olmayacağız. | Open Subtitles | لو اتيتم لرؤية أو إتصلتم بتلك المرأة مرةً أخرى، فلن تنتهي الأمور بشكل راقي. |
| Yani bana şişik bir boğazla gelirseniz.. | Open Subtitles | و بالتالي لو جئتِ إليّ مع إلتهابٍ بالحلق |
| - Lütfen yarın gelirseniz... | Open Subtitles | رجاءً, لو عدتَ غداً افتح الباب |
| Benimle gelirseniz, imzalatmak istediğim birkaç belge vardı. | Open Subtitles | ،إن أتيتما كلاكما معي لدي بعض الأوراق الأخيرة لتوقّعوها |
| Çünkü eğer tekrar bir araya gelirseniz, ağlayan adam olarak hatırlanırsın. | Open Subtitles | لانكم ان عدتم لبعضكم مره اخرى اذا انت الشاب الذي بكى... |
| Size söylediğim gibi Aile destek merkezimize gelirseniz sizin için iyi olabilir. | Open Subtitles | كما قلت، أعتقد أنه قد يساعدك إذا جئت إلى مركز دعم الأسرة |
| Tamamen bitene kadar demek istedim. Önce gelirseniz onu öldürürüm. | Open Subtitles | أعني أنتهائها بالكامل إن جئت قبل أن نخدعه , فسأقتله |
| Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini ve bunun zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. | TED | وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت. |
| Çavuş, buraya gelirseniz, bunu konuşabiliriz? | Open Subtitles | أيها الرقيب، هلا أتيت إلى هنا؟ لنناقش هذا الأمر؟ |