Bu hoş fakat buraya bana bunu söylemek için gelmediğini biliyorum. | Open Subtitles | هذا لطيف, لكنِ أعرف. أنك لم تأتي إلى هُنا لتخبرني بذلك. |
Şimdi gerçek gücümün asla vücudumdan gelmediğini biliyorum | TED | الآن اعرف أن قوتي الحقيقية لم تأتي أبدا من جسدي، |
Buraya kurtarma görevlisi olarak gelmediğini ve bütün dünyanın bizim öldüğümüzü sandığını söyle. | Open Subtitles | تقول بأنّك لم تأتِ هنا بمهمّة إنقاذ ويعتقد العالم بأسره بأنّا متنا |
Son günlerde kimlerin kursa gelmediğini araştırmakla başlayalım. | Open Subtitles | أعتقد بأنها بداية للبحث عن أي شخص لم يظهر مؤخراً |
Bugün bir karşılaşması vardı ama gelmediğini söylediler. | Open Subtitles | كان لديه مباراة هنا اليوم لكن يقولون أنه لم يحضر |
Belki de annene babanın henüz gelmediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ربما عليك ان تشير إلى أمك أن أبيك لم يصل بعد |
Yalnız pilotum onun gelmediğini söyledi. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك ، يقول الطيار بأنه لم يظهر قط ،لذا.. |
Arkadaşının daha önce buraya gelmediğini söyledin, ben de etrafa bakınmak ister diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد قلت أن صديقك لم يأت هنا أبدا لذا حسبت أنه يرغب بأن يطّلع على المكان |
Her yerden gelmiş olabilir. Benden gelmediğini biliyorum. | Open Subtitles | من الممكن أنك أتيت بهذه المعلومات من مكان آخر ولكنها لم تأتي مني |
Biliyordum. Üç yıldan sonra hâl hatır sormak için gelmediğini biliyordum. Ben geçmişi unutup yoluma devam ettim, Jimmy. | Open Subtitles | اعلم, اعلم انك لم تأتي بعد ثلاث سنوات لتتفقدني انا تجاوزت ذلك يا جيمي وعليك انت ذلك ايضاً |
Annenin neden ziyarete gelmediğini merak ediyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تتسائل لماذا لم تأتي والدتك لرؤيتك حتى الآن |
Savunma, kefalet parasının yasal olduğunu ve uyuşturucu sürecinden gelmediğini ispatlamalı | Open Subtitles | فيجب على محامي الدفاع أن يثبت أن هذه الأموال شرعية وأنها لم تأتي من أرباح بيع المخدرات |
Buraya kurtarma görevlisi olarak gelmediğini ve bütün dünyanın bizim öldüğümüzü sandığını söyle. | Open Subtitles | تقول بأنّك لم تأتِ هنا بمهمّة إنقاذ ويعتقد العالم بأسره بأنّا متنا |
Ki bu benim lanet olası basın konferansı düzenlemem gerekeceği anlamına geliyor. Lütfen bana buraya destek kuvvet olmadan gelmediğini söyle. | Open Subtitles | ممّا يعني أنني سأقوم بمؤتمر صحافي لعين أخبريني أنّكِ لم تأتِ إلى هنا بدون دعمٍ |
Büyüklük bende kalsın mı? Bunun benden gelmediğini bilmen gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليك أن تعرفي أنّ الملاحظة لم تأتِ منّي |
Talullah'ın annesi gelmediğini söyledi. | Open Subtitles | نعم , والدة تالولا قالت أنه لم يظهر أبداً |
Carl'ın neden bugün gelmediğini hala anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لازلت لا افهم لماذا لم يظهر كارل اليوم ؟ |
Burada çalışmaya başladığımdan beri bir gün bile işe gelmediğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ماك يأخذ أبدا يوم عطلة. لا أعتقد كان هناك يوم واحد منذ لقد عملت هنا أنه لم يحضر. |
İş yerini aradım ve bu sabah işe gelmediğini söylediler. | Open Subtitles | لقد إتصلت بمحل عمله وأخبروني أنه لم يأتِ إلى العمل هذا الصباح. |
Daphne, bana eve bir motorsiklet üzerinde gelmediğini söyle lütfen. | Open Subtitles | دافني, ارجوك اخبريني انك لم تاتي للمنزل راكبة على الدراجة النارية |
Oda arkadaşı da dün akşam eve gelmediğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت زميلتها بالسكن أنها لم تعد للمنزل اليوم |
İkimiz de düğün planlarımı tartışmak için gelmediğini biliyoruz. | Open Subtitles | لكن كلانا يعرف أنك لست هنا لمناقشة خطط زواجي |
Bir aydır gelmediğini söylememe rağmen mi? | Open Subtitles | لقد قلت لك انه لم يأتي الى البيت منذ شـهر |