"gelmenizi" - Translation from Turkish to Arabic

    • تأتوا
        
    • تحضروا
        
    • ترافقني
        
    • تأتو
        
    • تأتيا
        
    • وصولك
        
    • قدومكم
        
    • ترافقيننا
        
    • مرافقتنا
        
    • ان تاتي
        
    • تاتوا
        
    Hepinizin benimle beraber arka odaya gelmenizi istiyorum. Open Subtitles أريدكم جميعاً أنْ تأتوا معي الآن للغرفة الخلفية
    Hepinizden iyilik için bana gelmenizi mi istedim? Open Subtitles هل طلبت منكم أن تأتوا وتطلبوا مني المعروف؟
    10 günlüğüne oraya gelmenizi rica ediyorum. Open Subtitles وأريدُ منكم جميعاً أن تأتوا .إلى هناك لمدة 10 أيام
    Cuma günü yayınımı dinlemenizi... ve pazar günü kiliseye gelmenizi istiyorum. Open Subtitles وأريدكم أن تستمعوا لحديثي يوم الجمعه وأن تحضروا للكنيسه يوم الأحد
    - Benimle yerel karakola kadar gelmenizi istiyorum, beyefendi. Open Subtitles -أريدك أن ترافقني لمركز الشرطة المحلي -ماذا؟
    Baharda gelmenizi öneririm, daha güvenli olur. Open Subtitles أقترح عليكم أن تأتو في الربيع ستكونون بأمان معي
    bilmiyorum, belki hata ediyorum ama yarın öğlen gelmenizi rica ediyorum." TED ويمكنني أن أكون مخطئا، لا أعرف، و لكني أتمنى أن تأتيا غدا.
    İçeri girer girmez hemen gelmenizi söylüyor. Open Subtitles يطلب منك ان تذهب اليه فور وصولك
    Anne, baba, bu kadar erken gelmenizi beklemiyordum. Open Subtitles أمي، أبي، لم أكن أتوقع لك قدومكم في وقت مبكر جداً
    Tiyatroda parti veriyoruz. gelmenizi çok isterim, lütfen. Open Subtitles لدينا حفلة داخل المسرح وأحب أن تأتوا ، رجاء
    Hayır. İkinizin de benimle yuvaya gelmenizi istiyorum. Open Subtitles لا اريدكم اثنانكم ان تأتوا للبيت معي
    - Biliyorum, senin ve Max'inde benimle gelmenizi istiyorum. Open Subtitles - . أعلم ولكنى أريدك وماكس أن تأتوا معى -
    Onun için gelmenizi istiyorlar. Open Subtitles أنهم . . يريدونكم أن تأتوا إليه
    Şimdi, dinle, sizlerin firmaya gelmenizi umuyordum çünkü Cynthia'yla birlikte bir PowerPoint sunumumuz var sadece konferans odasında Gangbusters oynacağız. Open Subtitles أنت و الرفاق أنت تأتوا عندي حيث أني و (سينثيا) لدينا عرض باور بوينت مثير لنعرضه عليكم بغرفة العرض خاصتنا
    Bu yüzden ben ve ailem buraya, Selleck Motor'a gelmenizi ve ben ölmeden, bizden son bir araba satın almanızı istiyoruz. Open Subtitles لذا فعائلتي وأنا نطلب منكم أن تأتوا الي "محركات سيليك" وتشتروا سيارة أخيرة قبل أن اموت
    Yeğenim önümüzdeki pazar günü bir şölen düzenliyor ve ben sizin ve eşinizin davetlim olarak gelmenizi istiyorum Open Subtitles ابنة أخي ستقيم وليمة في يوم السوق التالي و أريدك أنت و زوجتك أن تحضروا كضيوف
    Baharda gelmenizi öneririm, daha güvenli olur. Open Subtitles اقترح ان تحضروا فى الربيع سوف تكونوا بمأئمن معي
    Peki beyefendi sizden benimle gelmenizi isteyeceğim. Open Subtitles نعم سيدي, سأطلب منك أن ترافقني
    Bu yüzden gelmenizi bile istemiyorum. Open Subtitles و أنا لا أريدكم أن تأتو للحفل
    Ama benimle değil ve ben bugün, ikinizden de buraya gelmenizi istedim. Open Subtitles -و قد تحدث مع الشرطة ثلاث مرات -و لكن ليس معي -و قد طلبت منكما كلاكما أن تأتيا هنا اليوم
    Hemen gelmenizi takdir ediyorum. Open Subtitles إنني أُقدر لك وصولك بهذه السرعة.
    Erken gelmenizi beklemiyordum. Vasilis okuldan arkadaşım. Open Subtitles أمي، أبي، لم أكن أتوقع لك قدومكم في وقت مبكر جداً
    Açıklayayım bayan ama şimdi sizden bizimle gelmenizi isteyeceğiz. Open Subtitles سنشرح ذلك لك يا سيدتى الآن نريدك أن ترافقيننا.
    Reginald Dyer, benimle birlikte polis karakoluna gelmenizi istiyorum. Open Subtitles سيد "ريجنالد داير" أنا أطلب منك مرافقتنا إلى مركز الشرطة
    Şimdi Merkeze gelmenizi ve temsili resim için ressamımızla çalışmanızı istemek zorundayım. Open Subtitles سأحتاج ان تاتي الي المركز لتتعاون مع الرسام
    Sen ve Sammy'nin gelmenizi gerçekten isterim Open Subtitles وانا حقا اريدك انت وسامى ان تاتوا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more