"gelmeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم يأتي
        
    • لم يأتوا
        
    • لم يأتِ
        
    • لم يحضر
        
    • لا يأتي
        
    • تغيّبن
        
    • يخطر على
        
    Gidip bir deste kart bulayım. - Kendi şapkasıyla gelmeyen bir sihirbaz mı? Open Subtitles وسوف اذهب واعثر على مجموعة من أوراق اللعب ساحر لم يأتي بقبعته الخاصه
    Bütün geçen zaman içerisinde- bir türlü gelmeyen yardımı bekledik. Open Subtitles كنّا ننتظر كلّ هذه المدّة في إنتظار قدوم الإنقاذ الذي لم يأتي أبدا
    Öyle ki, buraya bu alkışlar için gelmeyen altı kişi olacak. Open Subtitles -ينتظر الخاسرون الستة اللذين لم يأتوا من أجل هذا التصفيق فقط
    72 saattir işe gelmeyen bütün şoförleri bulun. Open Subtitles كل سائق لم يأتِ للعمل في آخر 72 ساعة.
    Bense gelmeyen bir adamın seks aramasına cevap veriyordum. Open Subtitles أمّا أنا فكنت ألبّي نداءً جنسيًّا، لشاب لم يحضر أصلًا.
    Doğuştan gelmeyen bir şeyi zorlamanın lüzumu yoktur canım. Open Subtitles لا تفرضي شيئاً لا يأتي بشكل طبيعي يا عزيزتي
    Bugün derse gelmeyen başka kız öğrenci oldu mu? Open Subtitles هل من طالبات أخريات تغيّبن عن محاضرتكَ اليوم؟
    Hiç akla gelmeyen şey gerçekleşti. Open Subtitles حدث ما لا يخطر على بال فقد فجر الإرهابيون قنبلة نووية هنا
    Henüz gelmeyen bir şeye, ona ait olduğunu söylediler. Open Subtitles وإنما ينتمي إلي شيئًا لم يأتي بعد بأنه ينتمي إليه
    Hiç gelmeyen bir kalbi bekliyor. Bu sen olabilirdin. Open Subtitles إنه ينتظر قلباَ لم يأتي وقد يكون قلبك
    İstemeden fark ettim de, gelmeyen de bir tek o. Open Subtitles وهو الوحيد الذي لم يأتي بهذه الرحلة
    Tamam, gelmeyen birkaç kişi var ama onlar hariç herkes burada. Open Subtitles .. حسناً حسناً، هناك بضعة من الذين لم يأتوا لكن كما تعلم البقية جميعهم هنا
    Tamam, gelmeyen birkaç kişi var ama onlar hariç herkes burada. Open Subtitles .. حسناً حسناً، هناك بضعة من الذين لم يأتوا لكن كما تعلم البقية جميعهم هنا
    Aslında, Kaufman'ın aklına çoktan gelmeyen bir teşhis koyabileceğinizi ummuştum. Open Subtitles نتُ أتطلع إلى تشخيصٍ مختلف... تشخيص لم يأتِ به (كوفمان)
    İşe gelmeyen biri belki de? Open Subtitles ربما يكون شخص لم يأتِ للعمل؟
    Bugün gelmeyen köstebektir dedim. Open Subtitles الشخص الذي لم يحضر اليوم هو الواشي
    - gelmeyen kafasına bi' tane yer. Open Subtitles ومن لم يحضر نتخلّص منه على مهلك
    Kim asla gelmeyen Beyaz Şövalyeyi bekler. Open Subtitles التي تنتظر فارس الأحلام الذي لا يأتي أبدًا
    Bir hayvanı içinden gelmeyen bir şeyi yapmaya zorlamak. Open Subtitles إجبار المخلوقات علىفعلشيء.. لا يأتي بالفطرة ...
    Bugün derse gelmeyen başka kız öğrenci oldu mu? Open Subtitles هل من طالبات أخريات تغيّبن عن محاضرتكَ اليوم؟
    Hoyt hakkında yazılanları okurken daha önce aklıma gelmeyen bir şeyi fark ettim. Open Subtitles انا فقط أدركت شيئاعندما كنت أقرأ عن هويت هو فقط لم يخطر على بالي من قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more