"gelmiştin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتيت إلى
        
    • أتيتِ
        
    • أتيتي
        
    • أتيتَ
        
    • جئتَ
        
    • جئتِ
        
    • جئتي
        
    • اتيت الى
        
    • اتيتي
        
    İkinizin ayrıldığı gece tekila ve kendine acıma bataklığında bana gelmiştin. Open Subtitles في ليلة إنفصالكما أتيت إلى منزلي منغمسا برثاء نفسك و التيكيلا
    Ailem yakında değil diye benimle Sloan Kettering'e gelmiştin. TED لقد أتيتِ معي إلى مركز العلاج، لأن عائلتي لم تستطع القدوم.
    Son karşılaşmamızda Diğerleri'nin geldiğini söylemek için bizi uyarmaya gelmiştin; ki gelmemişlerdi. Open Subtitles آخر مرة تقابلنا أتيتي لتحذيرنا من مجيء الآخرين لكنهم لم يأتوا
    Böbürlenerek yürüyüp hücreme gelmiştin. Open Subtitles أتيتَ تمشي في وحدَة الزنزانات تِلك كُنتَ تتبَختَر حقاً
    Sen kuaföre gelmiştin. Open Subtitles جئتَ إلى الصالون مالذي تُريده؟
    Geçen gün Koloradolu çocuk fotoğrafı için beni görmeye gelmiştin. Open Subtitles جئتِ لرؤيتي ذلك اليوم بسبب صورة طفل "كولورادو"
    Sen de bize yılbaşında gelmiştin. Her kar yağışında aklıma geliyor. Open Subtitles ولقد كان عيد رأس سنة جديد عندما جئتي إلينا أنا أفكر في هذا كل مرة في الثلج
    Öğleden sonra üç civarı odama gelmiştin. Open Subtitles لقد أتيت إلى مكتبى فى الساعة الثلثة ظهر هذا اليوم
    Buraya biraz dinlenmemi önermek için gelmiştin. Open Subtitles وقد أتيت إلى هنا لتقترح أن أذهب لأرتاح قليلاً
    Pekala, bunu takdir ediyorum ama sanırım hatırlamıyorsun ama 5 yıl önce de buraya gelmiştin ve aynı şeyleri söylemiştin. Open Subtitles أنا مقدّر لهذا لكن يبدو أنك لا تتذكر أنك أتيت إلى هنا منذ 5 سنوات
    Sen evime gelmiştin, değil mi? - Evet. Open Subtitles عزيزتي ، أتيتِ من قبل إلى منزلي الريفي ، صحيح ؟
    Ve mutfaktan elinde kocaman bisküvi kutusuyla, ve aptal gülüşle gelmiştin. Open Subtitles و بعد ذلك توجهتِ للمطبخ و أتيتِ حاملة علبة البسكويت تلك مع تلك الإبتسامة الغبية على وجهكِ
    Orada sıkıntılar yaşadığın için gelmiştin buraya. Burada kal. Open Subtitles أتيتِ إلى هنا بسبب المشاكل هناك لذا اِبقي
    İlk geldiğinde başka birinin yerine gelmiştin. Open Subtitles عندما أتيتي إلى هنا المرة الأولى، لقد أخذتي محل شخص. أجل.
    Yedi yıl kadar önce onu ziyarete gelmiştin. Open Subtitles لقد أتيتي لزيارته منذ سبع سنين
    Sen buraya hayat kurtarmaya gelmiştin. Büyük kahramansın. Open Subtitles لقد أتيتَ هنا لتنقذ الأرواح ، أنتَ بطل كبير
    Seni son gördüğümde bir çocuğun hayatını kurtarmaya gelmiştin. Open Subtitles آخر مرّةٍ رأيتك كنتَ قد أتيتَ لإنقاذ حياة صبيّ
    Kulübede beni görmeye gelmiştin. Open Subtitles جئتَ لمقابلتي في الكوخ
    Kızını görmeye gelmiştin. Open Subtitles أنتِ جئتِ لرؤية ابنتك
    Demek bu adamı görmeye gelmiştin. Open Subtitles إذًا هذا الرجل الذي جئتي لرؤيته.
    Bir seferinde buraya gelmiştin, beni arıyordun. Yaralanmıştın. Open Subtitles لقد اتيت الى هنا مرة بحثاً عني لقد جرحت هنا
    - Zaten buraya gelmiştin. - Emin misin? Open Subtitles -لقد اتيتي الى هنا مسبقا هل انتي متأكدة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more