"gelmiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن أذهب
        
    • لن آتي
        
    • لن اذهب
        
    • أرافقك
        
    • لا أذهب
        
    • آتي إلى
        
    • لست ذاهبة
        
    • لست ذاهبًا
        
    • لن أحضر
        
    • لن تأتي
        
    • لن أتي
        
    • لن أرحل
        
    • لم آتي
        
    • لا آتي
        
    • لست ذاهباً
        
    Bunu söylemekten nefret ediyorum ama seninle hiçbir yere gelmiyorum. Open Subtitles .. لكنني أكره إخبارك بأنني لن أذهب معكَ لأيّ مكان
    Ama ben gelmiyorum. Hepimiz için en iyisi bu. Open Subtitles لكني لن أذهب معكما من الأفضل لنا جميعاً أن لا أذهب
    Ben sizinle eve gelmiyorum anne. Open Subtitles أنا لن أذهب معك إلى البيت يا أمى أنا ذاهب إلى نيويورك
    Biri saçma ya da aptalca davranacaksa ben gelmiyorum. Open Subtitles لن آتي معكم إن كان هناك من سيتصرف بعنف أو سخافة
    Nasıl gezineceğini gösteririm ama seninle gelmiyorum. Open Subtitles ساريك كيف تذهب حيث تريد لكن لن اذهب معك لن اذهب الى الاعلى
    Çekil önümden. Seninle hiçbir yere gelmiyorum. Open Subtitles -تراجع، لن أرافقك لأيّ مكان أبدًا
    - Zorro üstesinden gelebilir. - Ben seninle gelmiyorum. Open Subtitles وهو عدد يستطيع زورو التغلب عليه أنا لن أذهب معك
    Hayır, "gelmiyorum" bölümünü kastettim. Benim gelmediğimi biliyorsun, değil mi? Open Subtitles لا , أتحدث عنالجزء الخاص بعدم الذهاب أنت تعلم أننى لن أذهب
    Neler olduğunu anlatana kadar seninle bir yere gelmiyorum. Open Subtitles لن أذهب إلى أي مكان إلا أن تخبرني لماذا؟
    O zaman kendine kıçımı yemeni söyle çünkü gelmiyorum. Open Subtitles إذن أخبري نفسك أني قلت اخرسي لأنني لن أذهب
    Öyle mi? Yine de seninle gelmiyorum. Open Subtitles حسنا ، في هذه الحالة ما زلت لن أذهب معكِ
    Bu sefer gerçekten ayvayı yiyebilirsin ve bu sefer ben seninle gelmiyorum! Open Subtitles هذه المرة يمكنك حقاً أن تعضه ّوأنا لن أذهب معك
    Nereye gittiğimizi söylemezsen, ben hiçbir yere gelmiyorum. Open Subtitles لن أذهب لأي مكان حتى تخبرني إلى أين نحن ذاهبان
    O zaman umarım beynin balıkları vira edecek başka birini bulur. Çünkü hiç de gelmiyorum. Open Subtitles ,آمل أن يجد عقلك أحد آخر ليسحب لك السمك لأني لن آتي
    Hayır, gelmiyorum. Bu geziye çıktığımdan beri düzüşemedim. Open Subtitles لا، لن آتي بما أني لن أقيم علاقة في هذه الرحلة
    O zaman eve gelmiyorum. Hapse girmeyi ya da ölmeyi tercih ederim. Open Subtitles إذا انا لن اذهب الى البيت انا افضل الذهاب الى السجن ، انا افضل الموت على ذلك
    Yok, ben gelmiyorum. Open Subtitles كلّا، لن أرافقك.
    Ama açık olmak gerekirse, ben yarın işe gelmiyorum. Open Subtitles حسناً، لنكون واضحين لن آتي إلى العمل غداً
    Ben gelmiyorum. Gelemem. Open Subtitles أنا لست ذاهبة لا أستطيع الذهاب
    Seninle gelmiyorum. Open Subtitles أنا لست ذاهبًا معكِ
    - Yarın gelmiyorum. - Tamam, ama bir kahve yap. Open Subtitles ـ أنا لن أحضر غدا إلى العمل ـ حسنا ، عجل بعمل فنجان من القهوة
    Yani bu Salı gelmiyorum, diyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذاً، فرسمياً، أنتي لن تأتي هذا الثُلاثاء ؟
    Sizinle gelmiyorum. Burada 40 yıl önce ölmeliydim. Open Subtitles أنا لن أتي مَعكم كان يَجِبُ أنْ أَمُوتَ قبل 40 سنةً
    Ben gelmiyorum. Yapamam. Bu kütüphaneyi bulmak için yıllarımı verdim. Open Subtitles لن أرحل ، لا أستطيع لقد قضيت الكثير من الوقت باحثاً عن هذا المكان
    Adım Farren. Hiçbir yerden gelmiyorum ve coğrafya konuşmak istemiyorum. Open Subtitles إن إسمي هو فارين إنني لم آتي من أي مكان
    İşte... Bu yüzden senle konuşmaya gelmiyorum Ellie. Open Subtitles هل رأيت، لهذا السبب أنا لا آتي للحديث إليك إيلي.
    Senin hakkındaki hislerimi bilirsin. Ama seninle gelmiyorum. Open Subtitles أنت تعرف شعورى تجاهك لكننى لست ذاهباً معك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more