| Yeoman, tüm gemilere:"Ne olursa olsun Çin gemilerine ateş edilmeyecek." | Open Subtitles | أبلغ السفن بعدم إطلاق النار على الصينيين مهما كان السبب |
| Çok etkileyici. Ama Dünya'daki hiç bir şey bu ana gemilere karşı koyamaz. | Open Subtitles | مثير للإعجاب جداً، لكن لا شيء على الأرض يمكنه مضاهاة هذة السفن الرئيسية |
| Biz sadece limana doğru küçük bir gezintiye çıkıp, gemilere bakacağız. | Open Subtitles | نحن ذهابون لمجرد التنزه على طول الميناء . للنظر إلى السفن |
| Bölgede bizi, gelebilecek başka gemilere karşı alarma geçirecek bir anagemi var. | Open Subtitles | هناك سفينة أم في المنطقة ستقوم بتحذيرنا عند وصول أي سفن أخرى |
| Sizleri yeni gemilere gönderene kadar sancak hangar güvertesinde kalın. | Open Subtitles | إبقوا على طابق الحظيرة الأيمن حتى يمكننا نقلكم للسفن الجديدة |
| Hiç kimse ya da hiçbir şey bir amacı olmadan o gemilere alınmazdı. | Open Subtitles | لا يتواجد شيء ولا أحد على تلك السفن ما لم يكن له غرض |
| Kütüphanenin katipleri metinleri kopyaladıktan sonra orijinal metinleri alarak kopyaları gemilere geri gönderdiler. | TED | بمجرد أن يقوم كُتاب المكتبة بنسخ النصوص، فإنهم يحتفظون بالكتب الأصلية ويرسلون النسخ إلى السفن. |
| Ama gene de gemilere bininceye kadar ardımıza devriye çıkarmamızı istiyorum. | Open Subtitles | انا مازلت أريد دوريات عند الريف الخلفي حتى نركب السفن |
| Şimdi, gemilere binip yurdumuza dönmek yerine... tekrar savaşmak zorundayız. | Open Subtitles | الآن بدلا من أن نأخذ السفن ونذهب لأوطاننا عبر البحر يجب أن نقاتل ثانية |
| Bu nedenle gemilere saldırmalıydılar. Eğer bu gemileri batırabilirlerse, İngiliz ordusu kapana kısılacaktı. | Open Subtitles | لذلك كان عليهم أغراق تلك السفن لأنهم لو تمكنوا من فعل هذا لحوصرت القوات الأنجليزيه |
| Yelkenliler yerlerini, harika yabancılardan oluşmuş... sınırsız mönülerini boşaltan buharlı gemilere bırakmıştı. | Open Subtitles | وبدات الناس تتدفق على ظهر السفن كنا نبدو مثل الغرباء الأثرياء |
| Yelkenliler yerlerini, harika yabancılardan oluşmuş... sınırsız mönülerini boşaltan buharlı gemilere bırakmıştı. | Open Subtitles | وبدات الناس تتدفق على ظهر السفن كنا نبدو مثل الغرباء الأثرياء |
| Ana gemiye bir virüs yerleştirebilirsek, virüs aşağıdaki diğer gemilere yayılır. | Open Subtitles | اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى |
| Uzaylı gemilere yapılan askeri müdahale sonuçsuz kaldı. | Open Subtitles | الجهود العسكرية لمقاتلة السفن الغريبة كانت عبثية |
| gemilere bakın- hepsi bir arada. Mükemmel bir hedef. | Open Subtitles | أنظر إلى هذه السفن كلها مجتمعة انها هدف رائع |
| gemilere bakın- hepsi bir arada. Mükemmel bir hedef. | Open Subtitles | أنظر إلى هذه السفن كلها مجتمعة انها هدف رائع |
| Hikâyeleri duymuştum. 10 yıldır gemilere ve köylere saldırıyormuş. | Open Subtitles | سمعت روايات كانوا ينهبون السفن والمدن لمدة عشر سنوات |
| Daha büyük gemilere terfi ettikten sonra limandan limana göç etmeye başladılar. | TED | وبعد الارتقاء إلى سفن أكبر حجمًا، أصبحت هي أيضًا تهاجر من ميناء إلى آخر. |
| Ve bunun etrafindaki buyuk projelerden birisi 13 tam boyutta sehrin rezervuarin yolundan kaldirilmasi, ve butun yapilarin yikilmasi boylece gemilere yol yapilmasiydi. | TED | واحد اكبر المشاريع المرافقة للسد كان نقل 13 مدينة مأهولة بالكامل من الخزان وإزالة كل الابنية ليفسحوا المجال للسفن |
| Bizim rotamızı bütün gemilere bildir... ve Dünya'ya doğru son sürat. | Open Subtitles | يُشيرُ إلى كُلّ السُفن لتَأشير فصلِنا... ويَعْملُ سرعة كاملة للأرضِ. |
| Ama bu kadar yakından bakınca sessizce akıp giden görkemli güzel gemilere benziyorlar. | Open Subtitles | وهي تطفو هنا ولكن عندما تقترب منها هكذا تبدو سفناً جميلة وفخمة جداً ، تسير بهدوء مذهل |
| gemilere ateş açıp onları kaçıracağız. Ekini kurtarmak için zaman kazanacağız. | Open Subtitles | سوف نضرب سفنهم, يجب أن تقودهم وتكسب المزيد من الوقت لإنقاذ الجماعة |
| Bu saldırıdan kurtulmak için bütün gemilere ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | أعتقد بأننا نحتاج لكل مركبة لدينا إذا رغبنا بالنجاة من هذا الهجوم |
| Tabii.Bir tahtta oturup gemilere isim vermek gibi önemli işler yapmıyorlar. | Open Subtitles | نعم. هم لا يَعملونَ أيّ شئُ مهمُ مثل يَجْلسُ على a عرش أَو يُعمّدُ السُفنَ. |
| Tuğamiral-komutanım, karadaki Prens Melikov'dan denizdeki tüm gemilere mesaj geldi. | Open Subtitles | سيدي الأدميرال رسالة إذاعية من الساحل من الأمير (ميليكوف)، لجميع من في البحر |