"gemilerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • السفن
        
    • سفن
        
    • مركبتهم
        
    Fakat yakın bir zamanda uluslarınızdan biri atom enerjisini uzay gemilerinde kullanacaktır. Open Subtitles لكن في وقت قريب واحدة من اممكم سوف تطبق الطاقة الذرية على السفن الفضائية.
    Büyük savaş gemilerinde olmak istiyordu. Open Subtitles أراد أن يطلق النار من مدافع السفن الحربيّة.
    Savaş gemilerinde gerginlik olur. Open Subtitles يُوجد الكثير من الإحباط مُنتشر على متن السفن الحربية
    Asırlar sonra, Orta Çağ'da Mısır kedileri, Vikingli denizcilerin gemilerinde Baltık Denizi'ne seyahat etti. TED وبعد عدة قرون، إبان العصور الوسطى، سافرت القطط المصرية على متن سفن بحارة الفايكنج حتى بحر البلطيق.
    1994, kadınların savaş gemilerinde görev almaya başladığı yıldı. Open Subtitles عام 1994 كان أول عام يتم فيه تجنيد النساء على سفن قتالية
    Eğer bunu gemilerinde test etmeme izin verirlerse... Open Subtitles إن سمحوا لي بإجراء اختبارات في مركبتهم...
    Bu uzay gemilerinde, içlerinde herhangi bir şey buldunuz mu? Open Subtitles في هذه السفن الفضائية أوجدتم فيها أي شئ أبداً؟
    Yüksek oranda denizcilik yakıtları ve büyük donanma gemilerinde kullanılan yağlardan vardı. Open Subtitles و هو يحتوي على نسب عالية من وقود البحرية و زيت التشحيم الذي غالباً ما يستعمل في السفن البحرية الكبيرة.
    Kirov sınıfı savaş gemilerinde C.O.N.A.S. sistemi bulunur. Open Subtitles السفن الحربية فئة كيروف تشتغل على نظام الطاقة النووية ونظام قوة الدفع بالبخار المشتركة
    - Evet, ve tuzdan arındırılmış sular tarımsal sulamada, okyanus gemilerinde, ...ve ilaç imalatında, ...yarı iletkenlerde, hard-disk sürücülerinde. Open Subtitles نعم, وتحلية الماء يستخدم في الري الزراعي, السفن البحرية, وفي صناعة الأدوية,
    Hava gemilerinde yüzlercesi olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت المئات في السفن الطائرة
    Savaş gemilerinde kullanılanlara benzer. Open Subtitles مشابه لما يصنعونه في حرب السفن
    Ben sadece Amerikalı askerlerin Akdeniz'de yüzen gemilerinde güven içindeyken Bosna'ya füze fırlatmaktan başka bir şey yapmadığını söylemek istedim. Open Subtitles لم يفعلوا شيئاً سوى قذف القنابل على (بوسنة)، من السفن الآمنة المتواجدة في بحر الأبيض المتوسط.
    Tokyo, Paris ve Meksiko gemilerinin kaptanları da gemilerinde patlamalar olduğunu bildirdi. Open Subtitles بعث ربابنة سفن "طوكيو"، "باريس" و "مكسيكو سيتي" تقارير عن حوادث معزولة
    Uzay gemilerinde hızlı, terfide yavaş. Open Subtitles سريعة في سفن الفضاء. وبطيئة في الترفيعات.
    Yüce Tanrım, uzay gemilerinde çalışan kendi öz kadınlarımız var. Open Subtitles رب العزّة.. جعل نساء خاصّين جداً.. يعملن على سفن الفضاء!
    Tüm iletişim çabalarımızı görmezden geldiler ama biliyoruz ki gemilerinde yine insanlar hakkında bilgi toplamak için keşif ekipleri bulunuyor. Open Subtitles يتجاهلون كل محاولاتنا للتواصل لكننا نعلم كذي قبل أن سفن الهبوط تحمل فرقة استطلاع ارسلت هنا لجمع مزيد من المعلومات عنا
    Luton nehir gemilerinde çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يديروا سفن نهر لوتون
    Luton nehri gemilerinde çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يديروا سفن نهر لوتون
    Gaz gemilerinde bile değil, bizde. Open Subtitles الغاز ليس في مركبتهم بل في مركبتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more