"genç kız" - Translation from Turkish to Arabic

    • مراهقة
        
    • الفتاة الشابة
        
    • فتاة شابة
        
    • فتاة صغيرة
        
    • الفتاة الصغيرة
        
    • الفتاة المراهقة
        
    • عذراوات صغيرات
        
    • البنت الشابة
        
    • الفتيات الشابات
        
    • الفتيات الصغيرات
        
    • فتاتان
        
    • لفتاة صغيرة
        
    • الفتاه الصغيره
        
    • المراهقات
        
    • ياله
        
    Gelen kişi efendileri değil, hamile bir genç kız. TED فيما لم تكن مِشية سيِّدهم ولكن، بدلاً من ذلك، مراهقة حامل.
    Bugün çilekli dondurma ve Arvil Lavigne seven sıradan bir genç kız. Open Subtitles .. اليوم أصبحت فتاة شابة مراهقة .. تحب آيسكريم الفراولة والمكسرات
    Ve sonra, neredeyse bir ömür sürmüş gibi görünen dileklerinin ardından genç kız sonunda en içten hayaline kavuşmuştu. Open Subtitles و بعدئذٍ , أخيراً , بعد ما بدا أنها تقريباً حياة كاملة من التوق الفتاة الشابة , أخيراً , حصلت على حلمها الأكثر أهمية
    Beyler, bir genç kız ölüm kalım mücadelesi veriyor olabilir. Open Subtitles أيها السادة فتاة شابة قد تصارع في الخارج لأجل حياتها
    Seninle çıkan bir genç kız artık sıradan bir kız olmaz. Open Subtitles أن الفتاة الصغيرة التي تخرج معك لا تبقى فتاة صغيرة عادية
    genç kız bir ses duymuş, dolaba saklanmış. Open Subtitles سمعت الفتاة المراهقة ضجة، واختبأت في الخزانة
    Okullu üç genç kız. Open Subtitles ثلاثة عذراوات صغيرات من المدرسة
    Cross'un listesindeki adreslerden birinden bir genç kız aramış. Open Subtitles من البنت الشابة في إحدى العناوين على قائمة الصليب.
    Belki, eşcinsel ya da genç kız ya da emekli bir kadın olsaydım savaşma şansım olurdu. Open Subtitles ربما لكانت فرصتي أفضل لو كنت منحرفة أو لو كنت مراهقة أو عضوة في تحالف ما
    Onların hepsinden daha önce ben genç kız yüzüydüm. Oysa ben... Open Subtitles أعني أنني فتاة مراهقة قبل أي واحجه منهن.
    Bu oda bir genç kız odası değil. Open Subtitles هذه الغرفة ليست ما قد تتوقعه من فتاة مراهقة
    Bu genç kız içimde bir yerlerde yaşıyor ama artık o benim ufak bir parçam. Open Subtitles هذه الفتاة الشابة هي تعيش في داخلي لكن هي مجرد جزء صغير مني الآن
    - Geyik kafasındaki genç kız. Open Subtitles في إستئصال رئتي شقيقته وهي لا تزال حية الفتاة الشابة التي كانت مثبتة على رأس الأيل
    Açtı, yılgındı son derece gergindi yaşadığı toplumun haline çocuğunun haline bakıca öfkeleniyordu. Bu genç kız bir hareket başlattı. Sıradan kadınların birleşmesiyle oluşan bir barış hareketi. TED غاضبة ومحبطة ومنزعجة للغاية من الوضع في مجتمعها ووضع أطفالها، بدأت هذه الفتاة الشابة حركة، حركة للنساء العاديات متكاتفات معا لتحقيق السلام.
    Daha çok acımasız bir tüccarın fuhuşa zorladığı bir kadın ya da bir genç kız düşünürsünüz. TED قد يتبادر إلى أذهانكم صورة فتاة شابة أو إمرأة تم اجبارها بوحشية على ممارسة البغاء بواسطة قواد عنيف
    Ama her genç kız bir zaman prenses olmayı arzular. Open Subtitles ولكن سواء بالماضي أو الحاضر فكل فتاة صغيرة تود أن تكون أميرة
    Mars'a gidecek o genç kız veya oğlan bugün bu sahnedekilerden veya izleyicilerden biri olabilir. TED والفتى الصغير أو الفتاة الصغيرة التي ستذهب للمريخ قد تكون وسط هذا الحضور أو تستمع لنا اليوم.
    "Sıcak-soğuk" oyununu mu denedin yoksa "kızgın genç kız"ı mı? Open Subtitles هل جربتِ معه الرخاء والشدة؟ أو تعاملتي مباشرة تعامل الفتاة المراهقة المجنونة
    Okullu üç genç kız. Open Subtitles ثلاثة عذراوات صغيرات من المدرسة
    Moloz içindeki yavru kedili genç kız. Open Subtitles البنت الشابة في الأنقاض مع القطة
    Doğu Avrupa kökenli genç kız cinayetleri polisin öncelik sırasında değil. Open Subtitles الجرائم المرتكبة ضد الفتيات الشابات ليست ذات أولويّة
    Hakkında okuduğum şu çılgın pozisyonu ama çok zarifsin onun için ayrıca daha çok genç kız işi bu. Open Subtitles فقط إنها الوضعية الجنونية التي قرأت عنها ولكنكِ قديمة جداً بالنسبة لها -بجانب أنها من إختصاص الفتيات الصغيرات أكثر
    İki genç kız var, her ikisi de kafalarından ikişer kurşunla vurulmuşlar. Open Subtitles لديّ فتاتان يافعتان أُطلق عليهما في الرأس , طلقتان لكلّ واحدة
    Bir genç kız için okumaktan daha masumca ve zararsız ne meşgale olabilir? Open Subtitles هل يمكن أن تكون هناك هواية أكثر براءة لتمضية الوقت لفتاة صغيرة من القراءة ؟
    genç kız buraya kazançlı bir iş için gönderildiğini söylüyor. Onu tanıyıp tanımadığını merak ediyorum. Open Subtitles أخبرنى, هذه الفتاه الصغيره تقول أنها أرُسِلْتَك _ لكى تجلب سلاح لإنهائى أو شئ من هذا القبيل _
    Hayatımda tanıştığım en salak iki genç kız sizsiniz. Open Subtitles أنتما اثنتان من أغبى المراهقات اللاتي صادفتهن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more