Ama şimdi olgun, kendine hakim ve zeki bir genç kadın haline geliyorsun ve artık başını okşayamam ya da seni küçümseyemem. | Open Subtitles | و لكنك الأن تتحولين لهذه المرأة الشابة الناضجة الذكية التي تعتمد على نفسها وأنا لا أستطيع أن أظل أربت على رأسك |
Bu genç kadın maça çıkmasıyla, beyzbolda nasıl bir etki yarattığını ölçebileceğimizi sanmıyorum Joe. | Open Subtitles | حسنًا لا أظن أن ذلك ممكنا ن نقيس مقدار تأثير هذه المرأة الشابة |
genç kadın bir eyaletten diğerine götürülür. Dinlenme yerinden başka bir dinlenme yerine. | Open Subtitles | امرأة شابة تنتقل من ولاية الى ولاية من محطة شاحنات الى محطة آخرى |
Ben genç kadın buldum, o da genç adam bulmuş. | Open Subtitles | أنا لدي الفتاة الشابة ، هي تحصل على الفتى الشاب |
Sorgu hakiminin duruşmasından hemen önce öperken görüldüğün genç kadın hakkında profesyonelce düşünme yeteneğini sorguluyorum. | Open Subtitles | أنا أشكك بقدرتك على التفكير بإحترافية حول فتاة شابة تمت رؤيتك وأنت تقبلها قبل لحظات من جلسة التحقيق الجنائية |
... yukarıda gezen, heyecan verici, UCLA'li genç kadın, dünyadaki en tehlikeli servis atıcılardan biri. | Open Subtitles | المحلقة عالياً و المشحونة بالكهرباء ، المرأة الصغيرة صاحبة أقوى الإرسالات في العالم |
Ondan sonra, şelalenin oraya yerleşir, kendime balık avlamak için bir gölet yapar, bir kaç tane de genç kadın alırım. | Open Subtitles | اثنائها ساحصل لنفسي على زوجات شابات وقصبة لصيد السمك وبيت صغير قرب الشلال |
Senin iki saatlik sabah cilt bakımı rejimine hangi faydalı genç kadın tanıklık edecek? | Open Subtitles | من هي السيدة الشابة الاستراتيجية سيأتي دورها لنظام الساعتين الصباحيتين للعناية بالجلدِ؟ |
Kalpsiz genç kadın ıssızda yapayalnız kalır. | Open Subtitles | إمرأة شابة بلا قلب تـُركت لوحدها في خرابها القطبي |
Ziyaret ettiğin şu genç kadın... | Open Subtitles | تلك المرأة الشابة التي كنت تزورها |
Bu da bizim yetiştirdiğimiz genç kadın. | Open Subtitles | هذه هي المرأة الشابة التي ربيناها |
Ortak bulan en genç kadın 24üncü yaş gününde biraz dağıtmayı hak ediyor. | Open Subtitles | ...المرأة الشابة التي تكون شريك تستحق هذا في عيد ميلادها ال 24 |
O, bazı çok önemli sonuçlardan kaçan rahatsız bir genç kadın. | Open Subtitles | إنها امرأة شابة مضطربة تتجنب العواقب الحقيقة لأفعالها |
Kimliği belirsiz genç kadın Lake Worth, Kuzey Carolina'da yol kenarındaki yamaçtan aşağı düşmüş. | Open Subtitles | امرأة شابة مجهولة الهوية سقطت من منحدر على جانب الطريق فى بحيرة وورث، كارولينا الشمالية |
Eve erkek alan kadınları bu binada istemiyoruz. Alt katınızda oturan genç kadın gibi. | Open Subtitles | إننا لا نريد نساء منحرفات فى مبنانا، إن الفتاة الشابة التى تسكن فى الطابق الاسفل |
Bu genç kadın Leydimin ilgisi ve iyiliğiyle şereflendirildi fakat illa ki gitmek isterse de bu kararında özgürdür. | Open Subtitles | هذه الفتاة الشابة حظت بإهتمام وعطف زوجتي، ولكن إن كانت ترغب فى الانسحاب، فلها الحرية فى ذلك. |
Bu genç kadın ya da genç adam bir kurt adam oluyor. | Open Subtitles | سواء كان فتى شاب أو فتاة شابة فإنه يتحوّل إلى مذؤوب. |
Ve genç kadın aldatılır. | Open Subtitles | و خدعت المرأة الصغيرة. |
Ama dünyanın her yerindeki genç kadın ve erkekler her zaman hayal kuracak ve hayalleri şarkılara dökecekler. | Open Subtitles | لكن في جميع أنحاء العالم, شبابٌ و شابات سيضلّون دائماً يحلمون بأحلامٍ و يضعون هذه الأحلام داخل أغنية. |
Bu genç kadın da senin anneni nasıl gördüğünü temsil ediyor, sevgi dolu ve saf. | Open Subtitles | هذه السيدة الشابة تُمثل نظرتك أنت إلى أمك وحُبك النقى لها |
- Bak, sana nasıl duygusal yönden ifadesiz olacağını söylemem ilişkisiz genç kadın sen de laboratuvarımı yönetişime karışma. | Open Subtitles | -إنظري ، أنا لا أخبركِ كيف تكونين إمرأة شابة فارغة خالية من العاطفة أنتِ لا تخبريني كيف أدير معملي |
genç kadın yakışıklı aktöre aşık olur, evlenirler. | Open Subtitles | إمرأة صغيرة فى السن تقع فى الحب مع مُمثل صغير جميل ، تتزوجه |
Her şeyden vazgeçen bir genç kadın için ne tuhaf bir kader. | Open Subtitles | لماذا القدر يتنكر على التي اعطت الجميع كل شيء |
Çıkan genç kadın kimdi? | Open Subtitles | من كانت تلك الشابة التي رأيتها تغادر المنزل؟ |
- genç kadın,Villefort'un korkusu yüzünden bir çocuk getirdi | Open Subtitles | المرأه الشابه, و بسبب غضب فيلافورت وضعت طفل رضيع |
Çocukların okula gidebildiği, genç kadın ve erkeklerin iş, zanaat veya sanat öğrenebildiği bir yer yapalım. | Open Subtitles | مكان حيث بوسع الأطفال الذهاب للمدرسة حيث بوسع الشباب والشابات تعلم حرفة، مهنة أو عملا فنيا |
Burada çok fazla genç kadın var, Brenda. | Open Subtitles | هناك الكثير من النساء الشابات هنا يا بربندا |