"gençliğine" - Translation from Turkish to Arabic

• شبابك
• الشابة
• شبابه
• شبابها
• المراهقة

Biliyorsun, ben senin gibi genç değilim. Senin gençliğine imreniyorum.
أنت تعرفين, أنا لم أعد شاب إنني أحسد شبابك

Esas senin gençliğine, güzelliğine yazık.
‫لا يجب أن تضيعي شبابك وجمالك‬

Seni Barbara Stanwyck'in gençliğine benzetirler.
سيظنّونكِ باربرا ستانويك الشابة *ممثلة سينمائية*

- gençliğine ve öfkesine bakılırsa ilk düşündüğümüz gibi baba rolünü oynamıyor.
ولديه شبابه وغضبه انه لا يحاول ملء دور الأب مثل ما إعتقدنا في البداية.

Demek istediğim, aynı Catherine Deneuve'un gençliğine benziyorsunuz.
أعني، أنتِ تشبهين تماماً الممثلة (كاثرين دينف) في شبابها

- İyiydi... - Not al bunları. Çünkü bunu gençliğine borçlusun, değil mi?
كان ذا نفع، فعلت ذلك لأجل تلك المراهقة الكامنة داخلك

gençliğine şekil vermek için buradayım. Seninim Kit.
Iأنا هنا لإنعاش روح شبابك أنا فتاك

Yaşlılar için gençliğine yazık etme.
لا تهدري شبابك على العجزة

Yaptıklarını gençliğine, ve deneyimsizliğine yorabiliriz.
بسبب شبابك و إنعدام خبرتك.

gençliğine iyi para verceğim.
سأقدر شبابك جيدا

gençliğine güvenerek, belki, kendi kendine biraz aşırı yüklenmiş olabilir misin?
في شبابك هل كنت صحياً؟

Debbie Harry'nin gençliğine benziyordu.
لقد بدت وكأنها ديبي هاري الشابة

Sana "Chris MacNeil'ın gençliğine benziyorsun" diyen oldu mu?
هل اخبرك الناس بهادا؟ بانك تشبهين الشابة (كريس ميكنيل)

Bu gece sanki gençliğine dönmüş gibiydi.
لقد جدد شبابه الليلة.

Ben Paul Newman'ın... gençliğine benziyorum.
أنا أشبه بول نيومان في شبابه

- Gladys, aynı Stan'in gençliğine benziyor.
يبدو كـ(ستان) في عزّ شبابه

Onun gençliğine içerliyorum.
انا مستاءة من شبابها

- İnsanlar onun gençliğine benzediğimi söyler.
-يقولون أنّي أشبهها في شبابها

Kate onu sadece gençliğine döndürmedi.
لم تقم (كايت) بإعادته لسن المراهقة فحسب.

İki ülke, Aztek tapınakları, Derek'i gençliğine döndürmek.
دولتان، معابد الآزتك. عودة (ديريك) لسن المراهقة.